Mehmet TIRAŞ
Bundan 17 yıl önce katledilen ve hala cinayeti aydınlatılamayan gazeteci Hırant Dink’in cenazesinde karısı Rakel Dink “Çocuktan Katil Yarattılar” diyordu.
Türkiye hukuktan uzaklaştıkça toplum olarak inanılmaz ipe sapa gelmez olaylar yaşıyoruz.
Hem de ne olaylar akıllara durgunluk veriyor.
Ülkede öyle olaylar oluyor ki hükümet düşürür cinsten ama bizde “Yargı Bağımsızlığı” olmadığı için bunlar olağan karşılanıyor.
Şimdi teröristten kahraman yaratan bir topluma geçtik.
7 Haziran 2024 Tarihinde Nevşehir İyi Parti Belediye Başkanı Rasim Arı Belediye meclisinin aldığı kararını açıkladı; Nevşehir borsa kavşağının ismi değiştirilerek adının “Abdullah Çatlı parkı” oldu.
Çatlı’nın ağabeyi Zeki Çatlı’da “28 yıldır beklediğimiz cevabı aldık,Belediye Başkanı Rasim Arı’nın anlından öperek, Nevşehir kahramanlarına sahip çıkıyor diyerek onurlandırdığını da basından öğrendik.”
Gelin “kahraman” Abdullah Çatlı’nın kim olduğunu, Meral Akşener’in ağzından ve meclis tutanaklarından öğrenelim.
9 Aralık 1996 Tarihinde TBMM Başkanlığına Konya CHP milletvekili Nezir Büyükcengiz,”Abdullah Çatlı kim?” diye,dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’in yazılı olarak yanıtlamasını istediği bir soru önergesi verir.
Meral Akşener’in Nezir Büyükcengiz’e verdiği yazılı resmi cevap sarsıcı gerçeklerle doludur.
-1978 yılında Hacettepe üniversitesi üyesi Doç.Dr.Bedrettin Cömert’i öldürtmekten;
-8 Ekim 1978 Tarihinde Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrencinin katledilmesinden sorumlu ve azmettiricisi olarak aranmaktadır.
- Ayrıca Gazeteci Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’yı Maltepe askeri cezaevinden kaçıran, Ağca’ya sahte pasaport ve kimlik düzenleyerek yurt dışına çıkartan kişi olarak bilinmektedir.
Bitmedi:
-1993 yılından beri bir Asker kaçağı, asker ve polise ateş etmekten;
-16 Mart 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde öğrencilerinin üzerlerine atılan bombalı saldırı sonucu 7 öğrencinin ölmesinden, 41 öğrencinin de yaralanmasından olayın azmettiricisi olarak arananlardan biridir.
-1984 yılında Fransa’da uyuşturucudan 7 yıl,İsviçre’de 4.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, İsviçre cezaevinden kaçtı ve kırmızı bültenle aranmaya başladı.
-“Sahte Mehmet Özbay kimliğiyle ülkede dolaşırken 3 Kasım 1996 yılında Susurluk’ta trafik kazasında ölen,öldükten sonra gerçek kimliği Abdullah Çatlı olarak k ortaya çıkan kişi…”
Meral Akşener’in açıklamaları böyle…
Çatlı için benzer anlatımlar Susurluk komisyon raporunda da var.
Abdullah Çatlı’nın “devlet içinde karanlık yapılarla çalıştığını,uyuşturucu ticaretinden tutun da, kara paradan ve iddia edilen bütün cinayetlerde, her çeşit mafya ile iş tuttuğunu,devletin istihbarat örgütleri tarafından nasıl kullanıldığını” öğrenmiştik.
Susurluk komisyon raporunu okuyanlar Çatlı’nın biri yeşil 9 tane pasaportu ve kimliği olduğunu hatırlar.
Karanlık bütün olaylarda Abdullah Çatlı’nın adı geçer.
Ülkede “Mafya-Siyaset ve Devletten” oluşan mafyatik yapıların bitmediğini Nevşehir Belediyesindeki gelişmeler ortaya koyuyor.
Bir detayı da anımsayalım:
Abdullah Çatlı’nın ülküdaşı 7 TİP’li öğrencinin katillerinden Haluk Kırcı’nın nikah şahitliğini de Erzurum Valisi iken Mehmet Ağar yapmıştı…
Haluk Kırcı tahliye olduktan sonra kanal kanal dolaşarak 7 TİP’li öğrencinin katliamını ekranlarda itiraf etmiş ve övünerek anlatmıştı.
Pişmanlık duygusunun esamisi yanından bile geçmemişti.
Yakında:
“7 TİP’li öğrencinin katili Haluk Kırcı’nın adı Erzurum’da,Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın adı da Malatya’da bir caddeye veya sokağa adları verilirse kimse şaşırmasın.”
MHP’nin AKP ile iktidar ortaklığının ardından Devlet Bahçeli’nin iktidardan ilk talebi ne olmuştu?
Ülküdaşı organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın tahliyesini istemek…
Kısa sürede Alaattin Çakıcı tahliye oldu ve soluğu MHP genel merkezinde aldı.
Çakıcı Bahçeli ile bir fotoğraf verirken, MHP Genel merkezi de partinin sosyal medya hesabından bu fotoğrafı kamuoyu ile paylaşıldı.
Böylece mafya iktidarın üçüncü ortağı oluyordu.
MHP,AKP ile iktidar ortaklığından sonra ülkücü çeteler kendilerine ve iktidar ortaklarına karşı muhalif olanlara da karşı bir sürek avı başlattı.
Bir gün bile gözaltına alınmadılar, ifadeleri nadiren de alınıp serbest bırakıldılar.
Sonunda eski ülkü ocakları başkanı Sinan Ateş cinayeti ile suçüstü yakalanmış oldular.
MHP Ateş cinayetinde neden kıyameti koparmadı?
MHP Ateş cinayetini kınamadı bile.
Sinan Ateş’in ailesi katillerin Mecliste ve MHP’nin içinde olduğunu her ortamda dile getirdi.
Dikkat ederseniz Sinan Ateş cinayetinden sonra Ülkücü çeteler sokak saldırılarından vazgeçmiş gözüküyorlar,kendi dertlerinin peşine düşmüş durumdalar.
Saldırganlıkları da bunu ispatlıyor…
Sinan Ateş cinayetinden sonra elde edilen bütün bulgular ve yakalanan kişilerin “MHP’de ve Devlet içinde kimi odakta vücut bulması” cinayetin organize bir terör eylemi olduğunu gösteriyor.
MHP’de kendi içinde infaz yapan siyasal örgüt dönemi mi?
1 Temmuz 2024 Tarihinde başlayacak olan Sinan Ateş duruşmasında, eğer yargı bağımsız hareket ederse;MHP’nin ve iş tuttuğu, “devlet içindeki karanlık yapıların” kirli çamaşırlarını da ortaya çıkartarak,en azından bir nebze arınabilir.
Bunu da dava sürecinde göreceğiz.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025