Mehmet TIRAŞ
Siyasal iktidarın talimatı ile ilk önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 32 yıl önce İstanbul üniversitesinden aldığı diploması iptal edildi.
İki gün sonra da İmamoğlu’nu ve Partisinin Şişli ve Beylikdüzü ilçe Belediye Başkanları ile 90 kişi İstanbul Başsavcılığının talimatı ile gözaltına alındılar.
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve arkadaşlarına yapılan operasyon “siyasi bir operasyondur” hatta bir irade hırsızlığıdır.
CHP Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı aday adayı olarak ilan etmesi ve ön seçim yapma kararı almasından sonra; İmamoğlu’nun da sahaya inerek yaptığı illerdeki başarılı açık hava toplantıları siyasal iktidarı tedirgin etmiş olmalı…
Yapılan 12 araştırma şirketinin kamuoyuna açıkladığı veriler de bunu gösteriyor…
Siyaseten yaşadığımız süreçte rakibin sandıkla değil de yargı üzerinden saf dışı edildiği bir Türkiye’ye geldik.
Yakında seçimsiz bir Türkiye görürsek şaşırmayalım.
Halbuki AKP iktidara geldiğinde parti programına neler yazmış ve neler söylemişti:
-Sandık demokrasinin namusudur.
-Seçimle gelen seçimle gidecek,
-Milli iradenin dışında hiçbir gücü tanımayacağız.
-Vatandaşın iradesi her şeyin üstündedir.
-Atanmışların seçilmişleri yönetme devri kapanmıştır.
-Demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidar meşru değildir.
-İktidarımızda muhalefetle eşit şartlarda yarışacağız.
-Bir kişi özgür değilse o toplum özgür değildir.
-Bu ülkede üstünlerin değil, hukukun üstünlüğü olacak.
-Yargı bağımsız ve tarafsız olacak.
-Yargı vesayetine son vereceğiz.
-Herkes yargı karşısında eşit vatandaşlık hukukundan yararlanacak.
-Kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmeyecek.
-AİHM kararları Türkiye’deki yasaların üstündedir bunu herkes böyle bilsin.
-AB üyeliğimiz olmazsa olmazımızdır.
-AB ülkelerinde kuvvetler ayrılığı nasıl işliyorsa bizde de öyle işleyecek.
-Düşünce suç, kitap suç aleti olmaktan çıkarılacak.
-Kimse düşüncesinden, inancından ve kültüründen dolayı ceza almayacak.
-Düşünce ve basın özgürlüğünün önündeki bütün engeller kalkacak.
-AB standartlarında bir demokrasimiz olacak diyorlardı.
Ekonomi konusunda Ne demişlerdi bir de bunu anımsayalım:
Ülkenin sorunlarını “3Y” üzerinden tanımlıyorlardı…
-“Yoksulluğu”, “Yolsuzluğu” bitireceğiz, “yasakları da yasaklayacağız” diyorlardı.
-Gelir dağılımındaki adaletsizliğe son vereceğiz.
-Hiç kimse yatağa aç girmeyecek, komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir.
Bu sözlerini ve politikalarını iktidarlarının ilk yedi yılına kadar AB müzakereler sürecinde uyguladılar ve başarılı da oldular.
AB müzakerelerinden uzaklaşınca hukuktan da uzaklaşmaya başladılar.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik zaman içinde tavan yaptı ve toplumun en zengin bir avuç yüzde bir kesimi, bugün milli gelirin yüzde 40’nı almaya başladı.
-İşsizlik, enflasyon kontrolden çıktı.
-Açlık ve yoksulluk kol gezer oldu.
-Yabancı sermaye ülkeyi hızla terk etmeye başladı.
-Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırdı.
-TL yalnızca Euro ve Dolar karşısında değil, tüm para birimleri karşısında değer kaybederken, TL’nin kan kaybı bir türlü durdurulamaz oldu.
AKP;
-Kamu ihaleleri üzerinden kendi zenginini,
-Kamu bankaları üzerinden de kendi medyasını yarattıktan sonra…
-Mülakat sistemi ile devlette özellikle de yargıda kadrolaşmaya gittiler.
-Yargı AKP’nin arka bahçesi haline geldi.
-Artık Yargı iktidarın talimatları doğrultusunda karar vermeye başladı.
-Mahkemeler adalet dağıtmak yerine tutuklamalar yapmaya başlayınca…
Siyasal iktidarın hoşuna gitmeyen karar veren hakimlerin ya yerlerini değiştirdiler, ya da dosyayı o hakimden aldılar.
Siyasal iktidar AİHM ve AYM karalarını tanımaz oldu…
Yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanmaya başladı.
Siyasal iktidar ”Demokrasi ve hukuktan” hızla uzaklaşması ile;
2002 yılında 53 cezaevlerinden tutuklu ve hükümlü sayısı 58 bin iken…
15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan kontrollü darbe ile OHAL’den sonra;ülkede bir korku iklimi oluştu ve 2024 Aralık ayı itibarı ile cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 398 bine çıkarken, son on yılda da 350 cezaevi yaptılar. Ülkeye cezaevi yetiştiremez duruma geldiler.
2018 Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra şahsım devletin sahibi iktidar ortağı olarak mafyayı seçti.
İlk önce sandıkta yenemediği Kürtlerin seçtikleri belediye Başkanlıklarına “kayyımlar atayarak irade hırsızlığını gelenek haline getirdiler.”
Ana muhalefet partisi ve muhalefet bu hukuksuz irade hırsızlığını, bir basın açıklaması ile geçiştirdiler.
Şimdi sıra kendilerine geldi.
Siyasal iktidar sandıkta yenemediklerini kayyımlarla görevden almayı tam on yıldır Kürt illerinde ve ilçelerinde uygulayarak bugüne gelindi.
Bunu muhalefet göremedi.
“Devletten hukuku” çıkartırsanız siyasal iktidar vatandaşın anayasal haklarını da yok sayar ve irade hırsızlığını da sıradanlaştırır.
Sıra insanların kazanılmış haklarına ve mal varlıklarına çökmeye gelir, geldi de.
Artık:
“Vatandaş sokaklara çıkıp kırıp dökmeden ve şiddete başvurmadan meydanlarda anayasal haklarını araması meşru bir yoldur…
Bugün 19 Mart’tan bu tarafa ülkenin dört bir yanında on binlerce insanların sokaklara dökülmesi, seçme ve seçilme iradelerine sahip çıkmaları ve devlette “hak- hukuk- adalet” aramaları da bu değil mi?”
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İSRAİL İRAN SAVAŞI “YAPAY ZEK” SİLAHI…
18.06.2025 - THOMAS MANN 150 YAŞINDA…
16.06.2025 - “ALTIN KAÇAKÇISI VEKİLLER…”
9.06.2025 - DEMOKRATİKLEŞME YOK İSE,ÇOK ZOR…
2.06.2025 - ERDOĞAN “İMAMOĞLU”NUN SAVUNMASINI OKUDU MU?
26.05.2025 - “YAPAY ZEKÂYI” NASIL BİLİRSİNİZ?
19.05.2025 - “ANAN GURBAN SEN MİSİN?”
16.05.2025 - TOPLUMSAL CANAVARLAŞMA VE KADIN CİNAYETLERİ!...
12.05.2025 - DEŞİFRE…
5.05.2025 - YOZGAT MİTİNGİ MİLAT MI OLACAK?
28.04.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
osman
İstanbul büyükşehir belediyesinde yolsuzluk, hırsızlık ,rüşvet ve kanunsuz işler yapıldığı için savcılığa ihbar eden chp li ,itiraf eden chp li,delilleri sunan chp li,tanık olup konuşan chp li, ilçe belediyelerine ( şişli, beykoz, beşiktaş, beylikdüzü ) şuç duyurusu yapılar chp li, kurultayın şaibeli olduğunu söyleyen kılıçtaroğlu chp li, kurultayın iptali için mahkemeye başvuran chp li tüm bu pislikleri araştırma başlatan savcılık. bunun neresi irade hırsızlığı, siyasi bir operasyon.