Mehmet Ali ALÇINKAYA
İnsanlık tarihinin her büyük atılımı, anlama cesareti ile başlamıştır. Anlamak, yalnızca bilgi edinmek değil; özgürleşmenin, değişimin ve dünyayı yeniden kurmanın ilk adımıdır. Anlamak; geçmişin zincirlerini çözmek, bugünün gerçekliğini görmek ve yarının yolunu açmaktır. Bu nedenle anlamak, özgürlüktür; özgürlük ise değişim ve değiştirme iradesidir.
Bugün içinde bulunduğumuz çağ, bu hakikati her zamankinden daha açık biçimde gösteriyor. Kapitalist modernitenin krizleri, derinleşen eşitsizlik ve halklara dayatılan yıkım; hem büyük bir tehlikeyi hem de tarihsel bir fırsatı önümüze koyuyor. Bu fırsat, örgütlenmeyi büyütmek, mücadeleyi derinleştirmek ve barışı toplumsallaştırmak için bir çağrıdır. Anlamak, bu çağrıyı duymak ve eyleme geçmektir.
Doğadan Topluma: Diyalektiğin İzinde
Önderlik Manifestosu, insanlık tarihini doğa–toplum diyalektiği üzerinden okur.
Birinci Doğa’nın komünal yaşamı ile İkinci Doğa’nın cinsiyetçi, sınıflı, devletçi ve mülkiyetçi düzeni arasındaki çatışma, tarih boyunca süren temel tez–antitez karşıtlığıdır. Bu karşıtlık, yalnızca bir değişim değil, her defasında yeni bir sentez yaratma olanağıdır.
Demokratik modernite bu sentezin adıdır.
Doğayla uyumlu, kadın özgürlüğüne dayalı, ekolojik ve kolektif bir toplumsallığı ifade eder. Anlamak, bu diyalektiği kavramak; değiştirmek ise bu farkındalığı örgütlü pratik haline getirmektir. Komünalitede ısrar, insanlıkta ısrardır.
Kürt Özgürlüğü: Direnişten Evrensel Senteze
Kürt halkının direnişi, yüzyıllara dayanan inkârın tezine karşı demokratik ulus perspektifiyle evrensel bir sentez yaratmıştır. Bu sentez, yalnızca Kürt halkının değil; Ortadoğu halklarının ve dünya emekçilerinin de özgürlük umududur.
Bugün bu mücadele, Yeni Enternasyonal Dayanışma ile birleşerek sınırları aşıyor.
Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’dan Afrika’ya halklar, kadınlar, gençler ve ezilenler demokratik toplumun küresel ağına bağlanıyor. Barış, artık yalnızca diplomatik masalarda değil, halkların ortak iradesinde büyüyor. Anlamak, bu bağın gücünü görmek; değiştirmek, onu örgütlü bir halk hareketine dönüştürmektir.
Değişimden Dönüşüme: Yeni Dönemin Hamleleri
Manifesto bize hatırlatıyor: Sadece değişim yetmez; köklü bir dönüşüm gerekir.
Bu dönüşümün temel hamleleri;
Kadın özgürlüğü,
Ekolojik direniş,
Demokratik meclisler ve kooperatifler,
Kültürel üretim,
Öz savunma
üzerinden örülmektedir.
Anlamak, bu hamlelerin bütünlüğünü kavramak; özgürleşmek, onları yaşamın her alanında pratiğe dökmektir.
Reel Sosyalizmden Demokratik Sosyalizme
20. yüzyılın reel sosyalist deneyimi, emeğin gücünü gösterse de devletçi ve merkeziyetçi yapılar nedeniyle halkın yaratıcı enerjisini sınırladı.
Önderlik, bu deneyimden ders çıkararak Demokratik Sosyalizm fikrini geliştirdi.
Bu model;
Halkın doğrudan katılımına,
Yerel meclisler ve komünlerle örgütlenmeye,
Kadın öncülüğüne,
Ekolojik temele
dayanan bir toplum perspektifidir. Demokratik Komünler Birliği, Demokratik Cumhuriyet Bütünsel Hukuku ve demokratik entegrasyon, yalnızca örgütsel araçlar değil; yeni bir uygarlığın temelleridir.
Anlamak, bu tarihsel dersleri kavramaktır; değiştirmek, onları güncel mücadele biçimleriyle hayata geçirmektir.
Barışı Toplumsallaştırmak: Ahlaki ve Politik Görev
Barış, yalnızca devletler arası bir anlaşma değil; halkların ortak ahlaki ve politik iradesiyle inşa edilecek toplumsal bir düzendir.
Barışı toplumsallaştırmak demek;
Demokratik siyaset aracılığıyla farklı kimliklerin eşit temsilini sağlamak,
Yerel meclislerden uluslararası dayanışma ağlarına kadar örgütlü bir barış gücü yaratmak,
Toplumsal adaleti kurmak
anlamına gelir. Bu da ancak anlama ve değiştirme iradesi ile mümkündür.
Yeni Dönemin Mücadele Araçları
Yeni dönem yalnızca direnişi değil, inşayı da zorunlu kılıyor.
Demokratik siyaset, halk meclisleri ve komünler; kadın ve gençlik örgütlenmeleri; ekolojik ekonomi ve komünal üretim; kültürel ve enternasyonal dayanışma ağları; öz savunma mekanizmaları…
Bunların her biri, sadece bir yöntem değil; ahlaki-politik bir toplumsallığın örgütlenme biçimidir.
Anlamak, bu araçların önemini görmek; değiştirmek, onları yaşama geçirmek demektir.
Anlamak, Özgürleşmek, Değiştirmek
Anlamak yalnızca görmek değil, görerek eyleme geçmektir.
Doğadan topluma uzanan diyalektiği, Kürt özgürlüğünü ve enternasyonal dayanışmayı, demokratik sosyalizmin komünal ölçüsünü, barışın toplumsallaşmasını ve yeni dönemin mücadele araçlarını tek bir örgütlü bütün haline getirmek zorundayız.
Çünkü anlamak özgürlüktür.
Çünkü özgürlük değişimdir.
Ve çünkü gerçek anlam, değiştirme cesaretidir.
Yeni dünya, örgütlü halkların ellerinde yükselecek.
Demokratik sosyalizm umut değil, tarihsel bir görevdir.
Örgütlenmek, yoldaşlığı büyütmek, halklaşmak ve barışı kurmak…
İşte bugün bizden beklenen budur.
Birlikte yürümek, birlikte örgütlenmek, birlikte direnmek…
Bu yolda yürümek yalnızca bir tercih değil, insanlığın kurtuluşu için tarihsel bir sorumluluktur.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanVe hukuk ‘ahmak’ kelimesine yenildi 22.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAANLAMAK ÖZGÜRLÜKTÜR, DEĞİŞİMDİR, DEĞİŞTİRMEKTİR... 22.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞBAKAN ‘Diella…’ 22.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURŞara, SDG’yi Türkiye ile tehdit etti mi? 22.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu belirsizlikte Trump görüşmesinin anlamı! 22.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemokrasinin içerideki ve dışarıdaki dinamikleri 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayÇin yoksulluk tuzağından nasıl çıktı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERBolsonaro’nun tarihi mahkûmiyeti 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTürk-Rus-Çin ittifakı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTektonik Kırılmalar: Liberalizmin Tasfiyesi ve Müslümanlar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
14.09.2025
10.09.2025
7.09.2025
3.09.2025
31.08.2025
27.08.2025
24.08.2025
21.08.2025
18.08.2025