Yıldıray OĞUR

Yıldıray OĞUR
Yıldıray OĞUR
Karar gazetesi Tüm Yazıları
Şara, SDG’yi Türkiye ile tehdit etti mi?
22.09.2025
15

Aslında Bayrampaşa’da AK Parti iktidarına ilahi bir ikaz gibi olan belediye başkanvekili seçimi de yazmak için heyecan verici ama dün New York’a inen bir uçak o yerel heyecandan daha baskın geldi.

Şam’dan kalkan uçakla New York’a inen Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’ydı.

Genelde ajanslar Şara’nın 58 yıl sonra 1967’de Esad ve Baas rejimi öncesi Suriye Devlet Başkanı Nureddin el Etasi’den bu yana BM’de konuşan ilk Suriyeli lider olacağını vurguluyor.

Ama aynı zamanda Şara, 58 yıl sonra ABD’ye giden de ilk Suriyeli lider.

Üstelik bu ziyareti orijinal kılan sadece bu Suriyeli kimliği de değil.

Şara, 2003 yılında henüz 20’li yaşların başında bir gençken ABD’nin Irak işgaline karşı direnmek üzere Irak’a gidip El Kaide’ye katılmıştı.

Muhtemelen 2001’de New York’ta ikiz kulelere yapılan saldırının da heyecanıyla.

23 yıl sonra ABD’ye ve New York’a Suriye Devlet Başkanı olarak gitti.

Irak ve Afganistan’daki ABD işgal kuvvetlerine ordu komutanlığı yapmış eski ABD Genelkurmay Başkanı ve eski CIA Başkanı David Petraueus’la da bir konferansta buluşacak.

Yıllarca iki düşman cephede savaşmış iki eski asker Orta Doğu’nun geleceğini tartışacaklar.

Sonra Şara birkaç enstitüde de konuşma yapacak. Şimdiden kontenjanları dolmuş etkinlikler bunlar.

Düşünün, ABD, 22 yıl önce tarihinin en büyük terör saldırısını yapmış El Kaide’nin eski bir mensubunu devlet başkanı olarak ağırlıyor.

Bizde hâlâ Bahçeli’nin Öcalan açılımı eleştirilirken…

‘Peki bu değişim nasıl oldu?’nun cevabını geçen hafta MI6’e İstanbul’dan veda eden MI6 Başkanı ve Ankara Büyükelçisi Richard Moore verdi.

Esad devrilmeden iki yıl önce MI6’ın HTŞ ve Şara ile diyalog kurduğunu anlattı.

Özellikle İngiltere’nin yeni Suriye rejiminin dünyada tanınmasına perde arkasında ciddi bir katkı yaptığı biliniyor.

HTŞ ile henüz sadece İdlip’i yönetirken görüşmeler yapıp Şara ve ekibinin değişimini raporlamış en önemli uzman Uluslararası Kriz Grubu’ndan Dareen Khalifa.

Şara ile henüz adı Colani iken görüşmeler yapan ve raporlar yazan Khalifa, bu yüzden yeni Suriye’de çok itibarlı bir uzman.

Son olarak geçen hafta Şam’da Şara ile bir araya gelen bölge uzmanları arasında o da vardı.

Türkiye’den de önde gelen Suriye uzmanlarından Ömer Özkızılcık bu görüşmeye katıldı ve Şara’nın sözlerini Türkiye Today’de yazdı.

Özkızılcık’ın aktarımlarına göre; eş-Şara, görüşmede SDG ile ilgili şunları söyledi:

“SDG, aralık ayına kadar Suriye’ye entegrasyon konusunda ayak sürümeye devam ederse bölgede Türkiye’nin askerî operasyonu gündeme gelebilir.

“SDG ve PKK içindeki bazı gruplar 10 Mart anlaşmasının uygulanmasını sabote etti ve süreci yavaşlattı.”

“Kobani’ye Kürtlerin haklarını talep etmek için geldiyseniz, zahmet etmeyin. Bu hakları korumak ve Kürtlerin Suriye’nin eşit vatandaşları olmasını sağlamak benim temel ilkemdir. Kürtlerin haklarını sizden daha fazla önemsiyorum.”

Dün bu görüşmeyle ilgili Khalifa ile de konuştuk.

O bu aktarıma itiraz ediyor. Şara’nın sözleriyle ilgili anlattıkları şöyle:

“Birkaç düzeltme yapmalıyım.

Şara’ya Türkiye’nin olası bir askeri operasyonu sorulduğunda; satır aralarında temel olarak şunu söyledi: Biz geçen sene 8 Aralık’ta Türkiye operasyonunu durdurduk, onlar doğuya gitmeye hazırlanıyordu. Türkler kuzey Suriye’nin statüsü konusunda ve ulusal güvenlik meseleleriyle ilgili hassaslar.

Ama kesinlikle ‘Yıl bitmeden bir anlaşmaya varılamazsa Türkiye askeri operasyon yapacak’ demedi.

Ama şunu ima etti: Türkiye’nin askeri harekâtı tamamen olasılık dışı değil.

Genel hava olarak oldukça pozitifti.

Şara dedi ki; Mazlum Abdi’yle ilk görüşmemizde ona ‘Anlıyorum siz Kürt hakları için savaşıyorsunuz. Ama bunlar için savaşmanıza gerek yok. Bunlar müzakereye açık şeyler değil, zaten bunlar garanti altındaki haklardır. Ben kesinlikle Kürt haklarına sizden daha fazla önem veriyorum’ dedim.

SDG liderliği içinde farklı yaklaşımlar var 10 Mart anlaşması ile ilgili. Hepsi aynı şekilde değerlendirmiyorlar. Bu anlaşmanın uygulamasını yavaşlatan belki de bu. Ama orada da anlaşma uygulanmazsa Türkiye askeri operasyon yapacak gibi tehdit edici bir mesaj vermedi. Arapça konuştuğu için belki bir yanlış anlaşma olmuştur.”

Türkiye’deki süreçle ilgili de önemli bir açıklamaydı. O yüzden doğrusu üzerinden konuşmak daha doğru.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar