Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
“Muaviye’nin İpleri”ni Değil, Demokratik Toplumu Güçlendirelim...
10.09.2025
553

Tarih boyunca iktidarlar, halkların iradesini teslim almak için görünmez ipler ördü. Kimi zaman dinin istismarıyla, kimi zaman devletin zor aygıtlarıyla, kimi zaman da modern çağda sermaye, medya ve uluslararası çıkar güçleri aracılığıyla bu ipler toplumun boynuna geçirildi. Bugün Türkiye’de tanık olduğumuz tablo da budur: Halkı korkuya, sessizliğe ve itaate mahkûm eden yeni bir “Muaviye’nin ipi” örülmektedir.

Bu ip, yalnızca Türkiye halklarına değil; Ortadoğu’nun ve dünyanın tüm özgürlük mücadelelerine yöneliktir. Çünkü demokrasiye karşı geliştirilen her saldırı, otoriterliğin ve faşizmin küresel tahkimine hizmet etmektedir.

Önder Apo’ya Özgürlük, Halklara Barış

Bugün halkların ortak mücadelesinin en acil taleplerinden biri, İmralı tecridinin kaldırılması ve Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasıdır. Çünkü Öcalan’ın düşünceleri, yalnızca Kürt halkı için değil; Ortadoğu’nun bütün halkları ve insanlığın demokratik geleceği için bir yol haritası sunmaktadır.

Demokratik modernite paradigması, ulus-devletin tekçi ve otoriter zihniyetine karşı; halkların özgür birlikteliğini, kadın özgürlüğünü, gençliğin öncülüğünü, ekolojik yaşamı ve toplumsal dayanışmayı esas almaktadır. Onun özgürlüğü, halkların barış içinde bir arada yaşamasının ve demokratik çözümün kapısını açacaktır.

Bu nedenle diyoruz ki: Önder Apo’ya özgürlük olmadan halklara barış mümkün değildir.

Demokratik Toplum ve Demokratik Siyaset

Demokratik toplumun inşası yalnızca bölgesel değil; küresel bir sorumluluktur. Dünyanın her yerinde yükselen otoriterlik, tekçi ulus-devlet anlayışı ve kapitalist modernitenin derinleşen krizleri, halkların iradesini boğmaktadır.

Buna karşılık Öcalan’ın sunduğu yol; halkların kendi meclisleri, komünleri, kadın örgütlenmeleri, gençlik inisiyatifleri ve emek dayanışmaları aracılığıyla özgür bir yaşam kurmalarıdır. Demokratik siyaset; yerelden küresele halkların doğrudan katılımıyla gelişen, çoğulcu ve özgürlükçü bir siyaset biçimidir.

Bu perspektif yalnızca Türkiye ve Kürdistan için değil; tüm dünya halkları için umut vericidir. Çünkü demokratik toplum paradigması, insanlığın ortak krizine karşı evrensel bir çıkıştır.

Uluslararası Dayanışma Çağrısı

Bugün görev yalnızca Türkiye’deki demokratik güçlerin değil, tüm dünya halklarının omuzlarındadır. Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar halkların barış, demokrasi ve özgürlük mücadeleleri ortak bir hattın parçasıdır.

İmralı’daki tecride karşı çıkmak,

Önder Apo’nun özgürlüğünü sahiplenmek,

Halkların barış ve özgürlük mücadelesiyle dayanışmak,

Kadınların ve gençlerin öncülüğünde demokratik toplumu büyütmek,

bugün uluslararası dayanışmanın en somut görevleridir.

Sonuç olarak;

Gelecek, Muaviye’nin iplerinde değil; halkların özgür iradesinde, örgütlü mücadelesinde ve demokratik toplumun inşasında şekillenecektir. Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, yalnızca bir halkın değil; tüm insanlığın barış ve demokrasi umudunun anahtarıdır.

Unutmayalım: Tarih, zorbalıkların değil; örgütlenenlerin, direnenlerin ve dayanışma ile yeni yaşamı kuranların tarihidir.

Önder Apo’ya özgürlük, Ortadoğu’ya barış, dünyaya demokrasi!
Birlikteyiz, örgütlüyüz, geri adım yok!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar