Mehmet TIRAŞ
Kısa bir ülke gündeminden tur yaparak gündemi özetleyip yazının konusuna döneceğim..
Ülke gündeminde öne çıkanlar..
Ekonomide sıkıntı her gün biraz daha artarak devam ediyor zamlar yağmur sağanağa gibi başladı elektriğe,Doğalgaza yüzde 9 zam yapıldı..Temmuz ayında Yıllık enflasyon yüzde 15.3 çıktı,cari açık ve işsizlik önlenemez bir yolda ilerlerken, gelir dağılımındaki uçurumdan söz eden bile yok..
Tarım ve hayvancılık Cumhuriyet tarihini en kötü dönemini yaşıyor, neredeyse tüm tahıl ürünleri ve canlı hayvan ithal eder olduk.
Doların ateşi bir türlü düşürülemiyor ben yazıyı yazarken dolar 5 TL’den işlem görürken,son altı ayda TL dolar karşısında yüzde 20’değer kaybederek dünyada dolar karşısında en fazla değer kaybeden para birimi oldu.
Eğitim politikasında belirsizlik amiyane tabirle öğrencilere ve velilere kafayı yedirecek duruma geldi..Eğitim uzmanlarının ortak görüşü Akp hükümetinin eğitim politikasını ve müfredatını bakan bile anlatamaz duruma gelirken, İmam Hatip okulları ise ellerinde patladı yorumlar ve haberler yapılıyor.
Hiç bir zaman Akp’yi sallayan bir muhalefetin olmayışı hala da devam ediyor;CHP’nin kurultay tartışmaları ise siyasette bir kuraklık iklimine dönüştü.
Bedelli askerlik konusu..
“2016 yılında muhalefet bedelli askerlik konusunu gündeme getirmiş Erdoğan küplere binerek meşhur deyimi ile yav sen bunun nasıl söylersin, hiç mi arkasını önünü araştırmazsın,ya şehit analarına ne diyeceksin,şuna bak yav benim fakir fukara gariban askerlik yapacak,parası olan askere gitmeyecek,diye hamasi ne kadar söz varsa hepsini söylüyor..Devam ediyor ben parası olmayan fakirin çocuğunun askerlik yaptığı,zenginin d para vererek askere gitmediği bir yasanın altına giremem Recep Tayyip Erdoğan olarak diyor..” İnanmayanlar internette bu konuda dolaşıma sokulan iki videoyu seyredebilirler.
Bir başka tuhaflık ise Akp’nin toplantılarında koro halinde gençler “Reis Bizi Afrin kesmez Mibiç’e gönder” diye naralar atanlar, bedelli askerlik için bankaların önünde uzun kuyruklar oluşturdular.
ABD ile Ankara arasında krize neden olan sorun; İzmir’de tutuklu iken ev hapsi şartı ile salı verilen ABD’li Papaz Andrew Brunson olayı..
ABD, vatandaşı Papaz Brunson’u ev hapsi şartı ile salı verilmesine çok sert tepki gösterdi ve Türkiye’ye her türlü yaptırım uygulayacağını açıklaması diplomatik krize dönüşmüş durumda..
Hatta Washington Ankara’ya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ABD’de varsa, olan mal varlıklarına el koyacağını ve bu iki bakanın ABD’ye girmesini de yasakladığını açıklayarak en sert kararların altına imza attı. Ankara Washington krizi, doları, TL karşısında tarihi rekor kırdırdı.ABD Ankara’ya başta savunma sanayi olmak üzere çok yönlü bir yatırım uygulama kararı aldı.
Tabi ABD Türkiye gerginliğine yandaş medya öyle topa bir girdi ki bu sorunların önüne geçti dersek abartmamış oluruz.
Star gazetesi genel yayın yönetmeni Nuh Albayrak 29 Temmuz 2018 tarihinde ABD’ye köşesinden: “Bu ülkeyi artık O Çocukları yönetmiyor” diye hiç edebi değeri olmayan belden aşağı sinkaf çekti.
Yandaşlık yapmanın da bir sınırı olur.
Bu yandaş gazetenin yöneticisine mesleği gazeteci olanlardan az da olsa tepki geldi ama muhalefetten ve sivil toplum örgütlerinden beklenen tepkinin gelmemesi de manidardı..
Bizde kısaca düşüncelerimiz gazeteci geçinen bu yandaşa soralım bu ülke de,Erdoğan’dan önce ülkeyi yönetenler O Çocuklarımıydı? diyerek konumuza dönelim.
İş cinayetleri hız kesmeden sürüyor..
İki yıllık OHAL döneminde 3 bin 960 işçi, cinayet ekonomisi sonucu hayatını kaybetti..
Bu ülke de Akp’nin iktidarı ile birlikte her gün 5 işçi ölüyor 7 işçi sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor.
Akp’nin 15 yıllık iktidarında iş kazası altında yaşamını kaybeden 21 bin işçi ölmüş,buna 2018 yılında ölen işçiler dahil değil.
Böylesi bir iş cinayetlerinin olduğu, dünyada ikinci sıralamada yeri olan ülkenin sendikacıları basın açıklaması zahmetinde bile bulunmuyor.
Türkiye İşçi sınıfının evrensel anlamda bir kültürü olsa Sendikalar üretimden gelen gücünü ve örgütsel potansiyelinin kullanarak,hayatı durdururdu.
Türk-iş Ve Hak-iş Konfederasyonlarının internet sayfasında iş cinayetlerinin çetelesi bile tutulmuyor,bilerek veb sayfalarına koymuyorlar..
Akp’ye bu konfederasyonlardan dişe dokunur bugüne kadar ciddi bir eleştiri gelmemiştir.
OHAL’in uygulanmasına karşı çıkmadılar bu konfederasyonlar.Açık söyleyelim 12 Eylül darbesi ile başlayıp Akp iktidarı ile zirve yapan,sarı sendikacılık yolunda sendikal harekette bir yapılanmaya girdi; artık sendikalar sendikacılar için birer geçim kapısı olarak kullanılıyor..Delegelik sistemi gerçek özgürlüğün sahibi olan işçileri, işçinin sendikal yönetimde söz ve karar sahibi olmasının önünde duvar gibi duruyor.Delege sistemini kaldırılmasına sendikacılar karşı çıkıyor.
Sendikalı işçi sayısı açıklandı.
2018 Temmuz Tarihi itibariyle Türkiye genelinde toplam 14 milyon 121 bin 664 işçiden sadece;
1 Milyon 802 bin 155’nin yani yüzde 12.76’sının sendikalı olduğu..
En fazla üyesi olan Türk-iş üye sayısı 958 bin,Hak-iş 654 bin,DİSK ise 160 bin iken Bağımsız sendikalara üyesi işçi sayısı ise 27 bin..
Burada bir ayrıntıya dikkat çekelim sendikalı olmak ile toplu-iş sözleşmesinden yararlanmak ayrı bir şey..Sendikalı olup ta binlerce işçi toplu-iş sözleşmesi yapamıyor..
Gelelim trafik ve tren kazlarının cinayete dönüşmesine.
Türkiye’de Yılda trafik teröründen ölen insan sayısının 5 bin olduğu..
Trafik kazalarında ölüme neden olanların yüzde 90’nı sürücü hatalarından kaynaklandığı, diğer yüzde 10’u ise arabadan kaynaklanan teknik,yol ve hava muhalefetinden meydana geldiği.
Bu da Türkiye’de sürücülerin arabayı bir silah gibi kullandığının rakamları olarak karşımıza çıkıyor.
İşte 1945’den bu tarafa olan Tren kazaları:
-7 Ekim 1945 Erzincan,Bağıştan’da iki yolcu trenin çarpışmasıyla 40 kişi öldü 40 kişi yaralandı.
-9 Ekim 1948 Ankara’da bir yolcu trenin raydan çıkması sonucunda 38 kişi öldü,103 kişşi yaralandı.
-17 Mayıs 1952 Niğde- Ulukışla’da yolcu treni raydan çıkması sonucu 31 kişi öldü,15 kişi yaralandı.
-20 Ekim 1957 İstanbul-Yarımburgaz’da iki yolcu treni çarpıştı 95 kişi öldü,150 kişi yaralandı.
-30 Nisan 1961 –İstanbul,Kartal-Cevizli’de iki yolcu treninin çarpışması sonucunda 15 kişi öldü,70 kişi yaralandı.
-31 Ekim 1972-Konya’dan İstanbul’a giden bir yolcu treni Eskişehir’de bir yük treni ile çarptı,kazada 38 yolcu hayatını kaybederken,45’i ağır 90 kişi yaralandı.
-5 Ocak 1979-Ankara ,Sincan Anadolu Ekspresi, Boğaziçi Ekspresi çarpıştı 20 kişi öldü,136 kişi yaralandı.
-9 Ocak 1979-Ankara, Behiçbey mevkiinde iki banliyö treni çarpıştı 32 ölü,81 yaralı meydana geldi.
-3 Mayıs 1980-İzmit’e iki yolcu treni çarpıştı 17 kişi öldü 25 kişi yaralandı.
-7 Haziran 1980- Kayseri’de bir yük treni ile Van Gölü Ekspresi’nin çarpışması sonucu 25 kişi öldü.
-22 Temmuz 2004 yılında Pamukova’da Hızlı tren faciası 41 ölü 89 yaralı.
-11 Ağustos 2004 Tavşancıl’da iki yolcu treni çarpıştı 8 ölü ,88 yaralı.
-8 Temmuz 2018 –Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi yakınlarında yolcu treni devrildi 25 kişi öldü,318 kişi yaralandı. 2 veya 3 kişinin öldüğü ölümlü tren kazalarındaki sayıyı yazmadığımızı belirtelim.İstatistiklere giren tren kazalarında toplam 440 kişi ölmüş gözüküyor.
Bugüne kadar toplu iş cinayetleri,tren ve trafik kazalarından dolayı hiç bir yetkili ne görevinden istifa etti,ne görevden alındı ne de cezalandırıldı.
Yukarıda gösterdiğimiz tablo daha da artarak devam edecek gözüküyor.
Sorun Demokrasi ve hukuktan uzaklaşmış denetlenmeyen ve hesap sorulmayan bir sistemle ülkeyi yönetmeden kaynaklanıyor..
Seçim kazanabilirsiniz ama demokrasinin kuvvetler ayrılığına karşı, kuvvetler birliği adı altında ülkeyi TİRANLIK bir sistemle yönetmeye yani tek dama teslim ederseniz, sorunları çözemezsiniz.
Şu anki fiili durumda bunu göstermiyor mu?
Not:yazıyı yazarken sosyal medya hesabımdan öğrendim tarihi TKP’de birlikte mücadele ettiğimiz, arkadaşımız yazar Hüseyin Çakır’ın ölüm haberini aldım,sevenlerine ve dostlarına sabırlar diliyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025