Mehmet TIRAŞ
Mutlak iktidar olmak isteyenler mutlak iktidar diyenlerin tarihini iyi bilecek.
Mutlak iktidar için iç ve dış kamuoyuna kendini meşru zeminde gösterip, sandıkla gelip sandıkla gideceğinin teminatını vermelisin.
Sandığın demokrasinin namusu olduğunu, milli iradeden başka bir iradeyi tanımadığını..
Hukukun demokrasi çeşmesinden beslendiğini..
AHİM’in yasalarının bu ülkedeki yasaların üstünde olduğunu..
Çoğulculuk kavramına dikkat çekeceksin..
Gizli ajandası var iddiaları karşısında biz o gömleği çıkarttık diye, ayen beyan açıklayacak evrensel değerlere vurgu yapacaksın.
Her ülkede bir iktidar vardır ama muhalefet yoktur. Muhalefet demokratik ülkeler de olur diyeceksin.
Demokrasilerde Muhalefeti olmayan iktidarların meşru olmadığını..
Toplumsal sorunları muhalefetle çözeceğini ve mutabakat arayacağını.
Sorunları çözemeyen ve başarısızlığını dış güçlere bağlayan siyasetçilerden olmayacağını..
Merkeziyetçilikten Adem-i merkeziyetçiliğe geçileceğini, yerel yönetimleri güçlendirileceğini ve Valilerin bile seçimle göreve geleceğinin sözünü vereceksin.
Saydam ve hesap veren bir iktidarımızın olacağını tüyü bitmemişin hakkını kimseye yedirmeyeceğini.
Parmağındaki alyansı göstererek mal varlığının bu olduğunu, eğer birgün ben zengin olursam şunu bilin ki haram yemişimdir..
İktidarımızda Devr-i Sabık yaratamayacağız diyeceksin.
Eşit vatandaşlık hukuku olmazsa olmazımızdır, üstünlerin değil hukukun üstünlüğünün altını kalın çizgiyle çizeceksin.
Devleti nötr hale getireceğiz, vatandaş devletin değil devlet vatandaşın hizmetkarı olacak diye yüksek sesle dillendireceksin.
Yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları yok edeceğiz hatta yasakları yasak hale getireceğiz, sözünü vereceksin.
Kamu ihaleleri üzerinden zenginliğe son deyip hortumları keseceğim diyeceksin.
Benim iktidarımda bir kişi özgür değilse o toplum özgür değildir diye, bireyin özgürlüğüne dikkat çekip, azınlık haklarına değineceksin.
Bizim iktidarımızda kul hakkı yiyen ve komşusu aç iken kendisi tok yatan, bizde değildir diyeceksin.
Hiç bir vatandaşım düşüncesinden, inancından ve sanatından dolayı cezalandırılamayacağının teminatını vereceksin.
Gönüllü birlikteliği zina suçu olmaktan çıkaracağız sözünü vereceksin.
Hiç bir iktidarların yapmaya cesaret edemediği Alevi vatandaşlarımızın ibadet evleri olan, Cem evlerine yasal statü kazandıracağız sözünü vereceksin.
Bu topraklarda barış rüzgarları esecek akan kardeş kanını durduracağız. Kürt sorunu benim de sorunum, analar ağlamasın, kardeş kavgasına son vereceğim sözünü vereceksin.
Dersim Katliamını devleti yöneten birisi olarak özeleştir veriyorum diyerek ezber bozacaksın.
Biz her türlü milliyetçiliği, kavimciliği ayaklar altına aldık diyeceksin.
Ülkemiz Avrupa kıtasının bir parçasıdır ve AB üyeliği olmazsa olmazımızdır, bunun bilinmesini isterim deyip, AB’den müzakere tarihi almak için Ankara’da saati bile durduracaksın.
Laikliği sadece içeride değil ziyaret ettiğin İslam ülkelerinde de savunacaksın.
Sadece içeride değil, komşularımızla da sıfır sorunsuz ilişkilerimiz olacak diye komşulara güven vereceksin.
Mutlak iktidarına mutlaka muhalefeti ürkütmeden sürdürmelisin ve her kesime güven vermelisin.
Mutlak iktidar olmak için mutlaka muhaliflerine demokrat rolü oynamalısın, temel hak ve özgürlüklerden bahsetmeli, evrensel değerlere vurgu yapmalısın.
Mutlak iktidarını kalıcı hale getirmek için şimdi yapman gerekenlere sıra geldi.
Kendini daha güçlü kılman ve mutlak iktidarının parti devletine dönüştürmesi için öncelik sıralamasını iyi belirlemelisin.
İlk söylemin demokrasiyi gideceğin yere varmak için bindiğin bir tramvaya benzetmeyle başlayacaksın.
Yerli ve milli olandan bahsedeceksin.
Mutlak iktidar yolunda hiç mi hiç acımasız olacaksın, acırsan acınacak duruma düşeceğini unutmayacaksın.
Geçmişte söz verdiğin demokratik açılımları ve özgürlükleri unutarak yol yürüyeceksin.
Mutlak iktidarını hayata geçirmeye üç yerden başlayacaksın.
Bir: Mutlaka kendi Zenginini..
İki: Kendi Medyanı yaratacak..
Üç: Yargıyı senin talimatınla karar veren bir duruma getireceksin.
Bu üç gücü eline geçiremezsen mutlak iktidarını kurmak bir tarafa geldin yeri ararsın.
Mutlak iktidarında Seni bekleyen bir tehlike var ki onu sende söylüyorsun; ”Allah’ın belası sosyal medya diyorsun ya” gerçekten de internet medyası tek adam rejimlerinin baş belası.
Sana muhalif olan zenginlere vergi operasyonu, demokratik kitle örgütlerine de denetim mekanizmalarını devreye sokup, soruşturmalar yaparak, medyanla afişe edip bertaraf edeceksin.
Muhalefeti ve muhaliflerini etkisiz hale getirmek için tek tek hedef tahtasına koymakla başlayacaksın. Topyekûn karşına alarak etkisiz hale getiremezsin..
Muhaliflerini dış güçlerin uşağı, darbeci diye yaftalamadan çekinmeyecek, hatta terör sevicileri terör örgütlerinin uzantısı demekten de kaçınmayacaksın.
Siyasetini Cami üzerinden yürütecek din adamları ve cami imamları siyaseten senin bir parti temsilcin gibi çalışacak.
Hamaset yapmaktan kaçınmayacaksın bu millet tarihinde destanlar yazmış ,dünyaya boyun eğmemiş ,küllerinden doğmuş kahramanlık yetiştirmiş bir milletin evlatlarıyız.
İçeride mutlak iktidarını ayakta diri tutacaksan komşu ülkelerle sıcak çatışmalar içinde olacaksın.
Savaş halinde olan iktidarlardan hesap sormaya kimse cesaret edemez. Hayat pahalılığından yakınanlar olursa siz bir merminin kaça mal olduğunu biliyor musunuz, sözünü de yapıştıracaksın.
Dış politikanı muhaliflerin eleştirdiğinde, bizim yanımızda değiller düşmanlarımızla saf tutan hainler diyeceksin.
Komşu ülkeler ve dış dünyada yalnızlaşınca d bunun adını da değerli yalnızlık koyacaksın.
Her sıkıştığında ve sorunları çözemediğinde bir dış düşman, bir de iç düşman yaratmak değişmez politikan olacak.
Ülkenin bir beka sorunu olduğunu yabancı güçlerin bize ekonomi üzerinden operasyon çekiyorlar diye dolar yakacak, telefon kıracak ve yabancı ürünleri sokaklarda ayaklar altına alıp şovlar yapacaksın.
Hiç başaramadım demeyeceksin başarısızlığını içeride muhalefete, dışarıda de dış güçlere bağlayacaksın.
Emperyalist güçler bizim kalkınmamızı istemiyorlar köprüyü, metroyu ve tünelleri işaret edeceksin.
Hep üst perdeden konuşacak Orta Doğu da oyuncu değil oyun kurucu olduğumuza dikkat çekeceksin.
Dünya beşten büyüktür bunu ilk söyleyen bir liderim havasını gündemde tutacaksın.
Kendini o kadar güçlü göstereceksin ki topluma, senin seçmenin sana yalnız oy veren değil senin militanın olacak ve sana tapacak.
Lider olarak bu ülkede hangi dağda kurt dolaştığını, hangi dala kuş tünediğini ve her şeyi bildiğini ve her şeyden de haberdar olduğunu söyleyeceksin. Bu ülkede benden habersiz yaprak kıpırdamaz, demekten de kaçınmayacaksın.
Kendini öyle kutsatacaksın ki bazı milletvekillerin çıkıp Cenabı Mevla’m bizim liderimize verdiği yetenekleri, Peygamber efendimize bile vermemiş demekten çekinmeyecek..
Diplomanı soranlar karşısında medyanda Peygamberin diploması mı vardı diye, diplomalıları itibarsızlaştıracaksın.
Kamu ihale yoluyla yapılan yapa-işlet-devret modeli ile işletilen köprü, hastane hava limanı ve tünellerin maliyetine soranlara ticari sır diyeceksin..
Daha da ileri gidenler çıkarsa yargı yoluyla yayın yasağı getirir, aleyhlerinde davalar açar bir kaçını da tutuklatırsın.
Mutlak iktidarında mutlaka Devletin kutsal olduğunu kabul ettireceksin.
Biz bu devleti sokakta bulmadık diyecek, devleti eleştirenlere vatan hainleri damgasını vurmaktan çekinmeyeceksin.
Devlet imkanları ve iktidar gücün ile topluma din, ırk ve mezhep üzerinden format atmanın adımlarına geçeceksin.
Homojen bir kültür yaratmanın yolunun eğitimden geçtiğini..
Bizim neslimizi bozdular dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz diyeceksin.
Devlet protokolünde Diyaneti 52.sıradan 10.cu sıraya çekeceksin açılışları dua ile açtıracaksın.
Muhaliflerini toplumun kötü alışkanlıkları üzerinden yaftalayacak bunlar ayyaşlar keşler diyerek, itibarsızlaştıracaksın.
Muhaliflerine hakaret ,iftira ve yaftalamadan çekinmene gerek yok artık arkanda, sana bağlı talimatla haber yapan bir medyan ve karar veren bir yargın var..
Mutlak iktidarını uzatman için mutlaka devlet ekonominin patronu olmalı, karma ekonomiye de yol vermelisin ama, sana biat etmeyen özel sektörün her an devleti ensesinde hissettirmelisin.
Mutlak iktidarından mutlaka devlette kadrolaşmaya silahlı ve sivil bürokrasiden başlamalısın.
Liyakata değil sana biat eden siyasi yakınlarından kadro seçmelisin.
Valiler başta olmak üzere kurumların başında olanlar senin gibi düşünmeli ve senin gibi yaşamalı.
Başörtüsünü gündemden düşürmeyeceksin..
Valilerin, Generallerin ve Hakimlerin maaşlarını açıklamayacaksın ve dolgun maaş vereceksin.
Valilere olağan üstü yetkiler vereceksin.
Silahlı ve sivil bürokrasi de olağan üstü bir durum olmadıkça değişiklik yapmayacaksın. Değişiklikler başarısızlığın işaretidir.
Mutlak iktidarının güvencesi olan silahlı ve sivil bürokrasinin dokunulmaz olduğunu yasa ile teminat altına alacaksın.
Mutlak iktidarında ülke gündemini muhalefetin belirlemesine fırsat vermeyeceksin.
Mutlak iktidarında sana bağlı basının aynı manşetle çıkması, televizyonların aynı haberle girmesi talimatını vereceksin ki, seni destekleyenlerde kafa karışıklığı olmasın.
Sana muhalif olan farklı gazete, radyo ve televizyonlara sınırlı yayın hakkı vermelisin, beğenmediğin haberler ve yayınlar yaparlarsa onları elinin altında olan RTÜK ile terbiye edersin.
Mutlak iktidarda kalman için mutlaka sandıktan çıktığını savunurken, sandıkta yenileceğin aklına bile gelmeyecek..
Mutlak iktidarını sürdürmen için bir diktatörün şu sözü aklından çıkmayacak ‘sandıkta kimlerin oy kullandığı önemli değil kimlerin saydığı önemli’.
Seçim sonuçlarını tescilleyen Yüksek Seçim Kurulu (YSK) istediğin doğrultuda karar vermesini de ayarlayacaksın. YSK’nın kararları hükümdür.
Mutlak iktidarında mutlaka toplumu içe kapatacak hukuktan habersiz yapacaksın.
Mutlak iktidarında ekonomiyi ve güvenliği çok önemseyeceksin gerisi teferruat.
Muhalefetin mutlak yenilmesi gereken bir düşman olduğunu aklından çıkartmayacak, onların meşru zeminde mücadelesini bile, bana darbe yapmaya çalışıyorlar algısını yaratacaksın.
Mutlak iktidar peşinde olanlar iki ata birden binmek isterler ama, tek Ata binemeyip attan düşenlerin olduğunu da unutmayacaksın.
Mutlak iktidarların peşinde koşanların demokrasilerde maalesef yeri yoktur.
Not: Okurlarıma sağlıklı ve huzurlu bayramlar diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025