Mehveş EVİN
Doğan Medya Grubu’nun Demirören’e satılmasıyla birlikte grupta “hala tutunabilen, pozisyonunu korumak için yıllardır direnen” pek çok tanınmış gazeteci ve yöneticinin birer birer kızağa çekildiğini, atıldığını duyuyoruz. Kimse bu dönemde, hem iktidara ve onların atadığı yöneticilere yaranıp, hem de gazetecilik yaptığını iddia edemez.
Meslektaşları, siyasi duruşları veya habercilikleri nedeniyle fasulye gibi sokağa atılırken seyreden, daha kötüsü “O da biraz alttan alsaydı, dikkatli yazsaydı, konuşsaydı” diyenler, acaba şimdi ne hissediyor? Demek ki tavizin sonu yokmuş...
Havuz medyasında pek çok meslektaşın, “mevzileri korumak” iddiasına sığınarak kabul edilemez sansür ve baskılara boyun eğdiğini biliyoruz. Bazıları, içinde bulundukları durumu içselleştirdi, kişilik dönüşümü geçirdi ve komik hallere düştü. Bazılarıysa hayat gailesi ve mecburiyetlerini öne sürdü. Ağlaya ağlaya işe gidip gelmeye devam ediyorlar.
Haber mutfaklarında üç kuruş maaşla çalışan ve yılların birikimini heba etmek istemeyen emekçileri kast etmiyorum. Ancak yıldızlaşmış, birikimini çoktan yapmış, işten çıksa daha zor koşullarda da olsa gazetecilik yapabilecek olanlara, kenara çekilebilme erdemini gösteremeyenlere acıyacak değilim.
Hele bağımsız durarak iş yapan, işinin hakkını veren onlarca şöhretli televizyoncu, gazeteci varken...
Hele son yıllarda işsiz kalmış, çalıştıkları kurumlar kapatılmış, bazıları bambaşka işlerle geçinmek zorunda kalan, onuruyla geçinen binler varken...
MİLLİYET’İN DEMİRÖREN’E SATIŞINDAN BUGÜNE
24 Haziran seçimlerinden kısa bir zaman önce, rekabet ve hukuk kurallarına aykırı olarak Doğan’dan Demirören’e yapılan bu devir-teslimin etkilerinin çok hızlı olacağını öngörmüştük.
Oysa bundan yedi yıl önce, Demirören Holding medyaya girdiğinde kimse iktidarın en sadık destekçisi olacağını tahmin edemezdi. Hatta o günlerde “yandaş” holdinglerine satılmadığı için sevinçle karşılandı...
Fakat Demirören’in basın çalışanlarına karşı hoyratlaşan tavrı, AKP iktidarının demokrasi treninden inişineparalel gerçekleşti.
Bunu, o günlerde Milliyet’te çalıştığım için yakından tecrübe ettim. “Nereden nereye gelindi”yi görmek açısından birkaç anekdot aktarayım. Bugün, hızlandırılmış bir medya kıyımı yaşanıyorsa ve misal, Kıyıköy’de ağaç katlimını haber yapmak bile sansürleniyorsa o günlere bakmanın ve özeleştiri yapmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Tarih, 20 Nisan 2011. Milliyet’in Cadde ekinde “Hormonlu kabak Demirören AVM” başlıklı yazımın yayınlanmasından bir gün sonra, Aydın Doğan, Milliyet ve Vatan gazetelerini Erdoğan Demirören- Ali Karacanikilisine sattı. Baktım, yazının linki hala Milliyet arşivinde, kaldırılmamış.
Muhteşem (!) zamanlamamla müstehzi yorumlara mazhar olduğumu, “ne zaman atılacaksın” şeklindeki sorularla her gün karşılaştığımı not düşeyim.
Ama atılmadım. Milliyet’ten atılmam, dört yıl sonra, Ağustos 2015’te gerçekleşti. Oraya geleceğim.
Satış anlaşmaları ve devir işlemleri yapılırken DMC binasının (şu anda Hürriyet’in bulunduğu bina) her köşesinde “bize, gazeteye ne olacak” endişeleri konuşuluyordu. (Bugün de öyle.) Ne de olsa merkez medyada çalışan herkes, yönetim ve patron değişikliklerinin özellikle yönetici ve yazar kadrolarında, bugünün moda tabiriyle “yollarını ayırmak”la sonlanabileceğini bilir.
Birkaç hafta sonra Yıldırım Demirören beni odasına çağırdığında “Hah şimdi zamanı geldi” dedim. Ancak Demirören, şaşırtan bir tavırla “basının eleştirel tavrına” özellikle spor basınından aşina olduğunu söylemekle yetindi. Ne yazımın “düzeltilmesi”ne dair bir emir, ne “bir daha olmasın” yoluyla bir tehdit. Eğer böyle olsaydı da kararım netti: Kabul etmeyecektim.
VEFAT EDEN PATRONUN ARDINDAN...
Velhasıl, yazılara, haber yapmaya bildiğim gibi devam ettim. Ancak bu, örnek bir gazeteci olduğumdan ya da yeni patronun çok demokrat olmasından filan kaynaklanmıyordu. O günlerde genel yayın yönetmeninin bir ağırlığı vardı, ki olması gereken buydu.
Demirören Holding, Milliyet ve Vatan’ın yönetimini bir yıl kadar sonra tamamen ele geçirdikten sonra asıl değişim başladı. Milliyet’in yayın yönetmeni Tayfun Devecioğlu’nun ayrılması işaret fişeğiydi. Yerine kim gelirse gelsin, ne kadar eğilip bükülürse bükülsün, fazla kalamadı. Yazarların siyasi nedenlerle işten çıkartılma furyası Hasan Cemal’le başladı ve çorap söküğü gibi geldi. Gezi sonrası işten çıkartmalar, küçülme edebiyatları editoryal kadrolara yansıdı. Üçer beşer gruplar halinde, iyi yetişmiş nice genç gazeteci de nasibini aldı. Yazarları kontrol altında tutmak, doğrudan olmasa da yönlendirmek amacıyla düzenli toplantılar yapıldı. Her gün patron katından gelen sansür talepleri konuşuluyordu. Bazıları her müdahaleyi kabullendi, bazıları direndi. Çok direnen eninde sonunda atıldı. Ama direnmeyenlerin de işlerini koruyacağının hiçbir garantisi yoktu; işler çığrından çıkmıştı.
Geçen hafta Erdoğan Demirören’in vefatının ardından, kendi gazetelerinde “vatan sevdalısı” diye manşetler atılırken sosyal medyada en çok hatırlanan “ağlayan patron” ses kayıtları oldu. Bildiğim kadarıyla Erdoğan Demirören, 2014’te bu ses kayıtlarının yayınlanmasını, sürekli hatırlatılmasını ve tirajın başaşağıya gitmesini umursamadı. Türkiye’nin en güvenilir, saygın gazetelerinin paçavraya dönmesini de. Çünkü asıl kazancı başka alanlardaydı ve çok da kazandı.
Demirören’in medya patronluğuna ve basındaki dönüşüme katkısına dair birkaç anıya, nihayet bitirebildiğim ve Temmuz’da yayınlanacak kitabımda yer verdim, daha fazla uzatmak istemiyorum.
Bu yazı, dönemin Başbakanına ağlayan bir patronla, ağlaya ağlaya çalışan gazetecileri içindi.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları












































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023