Melih ALTINOK
Geçen gece Cemaat’in organik yazarlarının katıldığı bir televizyon programında şu tespit üzerinde uzlaşıldı:
“Türkiye 1957-60 arasındaki döneme benzer bir süreçten geçiyor. Toplumsal kutuplaşma o seviyede...”
Aslında hakları var. Çünkü gerçekten de 27 Mayıs darbesine yürüyen Türkiye ile bugün arasında akla ziyan benzerlikler var.
Ama bu benzerlikler, söz konusu yazarların söylediği gibi, Tayyip Erdoğan’ın Adnan Menderes’in icraatlarıyla paralellik taşıyan politikalarında değil. Zaten iki liderin vizyonunun ve politikalarının niteliği arasındaki benzerlikler de sanıldığının aksine çok sınırlı.
En temel farkları ise, benzerliklerini talileştirecek nitelikte. Bunu da şöyle tarif etmek mümkün: Erdoğan, iktidarını etkin biçimde sürdürmek için eski rejimin kodlarını değiştirmesi gerektiğini erken fark etti. Menderes ise “eskiyi” tehdit olarak görmediği için onun zehirli meyvelerinden yedi ve iktidarının bir sanrı olduğunu ancak darbe sabahı anladı.
Osman Can, “Yol Ayrımında” isimli kitabında Menderes’in anayasal düzeni çoğulculaştırmak yerine onun imkânlarından yararlanma hatasına düşmesini şöyle anlatıyor:
“Demokrat Parti, tek parti iktidarını ve vesayetçiliği mümkün kılan anayasayı değiştirme isteği hissetmez. Başta bu konuda kararlıyken, anayasanın hükümete gelen partinin her şeyi kontrol etmesine imkân sağlaması nedeniyle bu talepte vazgeçer.”
Erdoğan vesayet rejimi sınırları içerisinde tanınan hükümet etme hakkının sanal bir iktidar olduğunu biliyordu. Bu nedenle Menderes’in hatasını tekrar etmeyerek, siyaseti muktedirleştirmek için eski rejimin pratiklerini reddetme ve vesayet kurumlarını tasfiye etme yoluna koyuldu. Bunu da büyük oranda başardı.
12 Eylül Referandumundaki değişikliklerin mimarı olması bir yana, bugün AK Parti yeni anayasa talebinin ve sivilleşmenin en güçlü savunucusu. AK Parti ve BDP (HDP) dışındaki partiler, komisyonda kabul ettikleri anayasa değişikliklerinin bile Meclis'ten geçirilmesini reddediyorlar. “Dışarıdaki” muhalefetin kahir ekseriyeti de, temsil kabiliyeti en yüksek seviyede olmasına karşın bugünkü Meclis'in yeni anayasa yapma meşruiyeti olmadığı görüşünde.
İşte bugün, 27 Mayıs kıyasları eşliğinde Erdoğan’a mesajlar gönderenlerin anlamadıkları nokta da tam olarak bu. Erdoğan’a aba altından tavsiyede bulunurken Menderes’in yapamadıklarını değil, yaptıklarını hatırlatıyorlar.
Bu noktada da Kemalistlerden özünde farkları olmadığını açık ediyorlar. Çünkü onlara göre de bir hükümetin siyaset kanallarını açık tutarak muktedirleşmesi tehdit. Elbette Kemalistler gibi açıktan darbe talep etmiyorlar. Bunu daha politik zeminde, siyaseten doğruculuğun kalkanı altına sığınarak parlamento dışı muhalefet güzellemeleriyle yapıyorlar.
Tıpkı 27 Mayıs’a giden yolda örgütledikleri sokak hareketleriyle, cuntanın saflarında meşru iktidarın karşısına dikildikleri gibi. Ve ne yazık ki icraatları ve politikaları tolere edilebilir sivil siyaset mekanizmasını “diktatörlük” diye niteleyip ülkeye gerçekten diktatörlüğü getirdikleri gibi.
İsterseniz anlattıklarımın sağlamasını da sizler için, 50 yıldır süren bu "lanet"in günümüzdeki takipçilerinin akil adamı Hasan Cemal yapsın.
Cemal, T24’de gün aşırı, sandıktan çıkan iradeyi egemen kılan bugünkü sistemi “cici demokrasi” ilan ediyor ve sokak hareketleriyle iktidarı parça parça kurmayı öneriyor. Üstelik zamanında darbecilerle çalışmasının öz eleştirisini verdiği 'Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım' isimli kitabında bu tehlikeye bizzat kendisi dikkat çektiği halde.
“Türkiye bir sabah vakti tank sesiyle uyanacaktı. Askerin darbesi, parlamentoyla partilerin kapısına kilit vuracaktı. Böylece, 'Cici demokrasi' tarihin çöp tenekesine atılmış olacaktı. 'Asker-sivil aydın zümre' ittifakı ile darbeden devrime uzanan bir süreç işlemeye başlayacaktı.”
Evet, bugün vesayet tehdidinin adresi artık kışla değil, ama fark etmiyor ki. Siz yeter ki demokrasiyi yerden vere vurup iktidarı sandıksız almaya karar verin. Nasıl olsa iktidara her daim talip siyaset dışı bir “odak” çıkıyor ve ellerini ovuşturarak saflarınızı sıklaştırıyor. Dün nasıl asker “demokrasi” deyip demokrasiyi katlettiyse, bugün de yargı-güvenlik bürokrasisinde etkin olan bir çete bu işe teşne. Muhafazakârların ve demokratların gözlerinin içine bakıp ağızlarından Menderes’e duayı düşürmedikleri halde, Erdoğan’a Menderes’in akıbetini yaşatmak için tüm enerjileriyle çalışıyorlar.
Ancak üzülerek bildiririz ki, bir daha asla! Çünkü, nasıl diyorsunuz sizler, “uyandık biz...”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019