Melih ALTINOK
Fark etmişsinizdir, Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir Cumhurbaşkanı'na hakaretleri azalttı. Çünkü son seçimimizden henüz çıktık. Ufukta da şimdilik dillendirilmiş bir seçim yok.
Ancak bu CHP'deki iç yarışın da bittiği anlamına gelmiyor. Tam aksine yeni başladı!
Düşünsenize, 2019 konuşulurken ülkenin ana muhalefet partisinin "olası adayının" alternatif olduğunu genel başkanları bile söyleyemiyor.
15 yıldır onca seçimde bir kez bile zafer yüzü görmeyen seçmenin empati yorgunluğu istinat haddini aştı. İlk seçim için elle tutacakları somut bir umut istiyorlar.
Hangi CHP'liyle konuşsam, bir mucize bekler gibi, "o ismin" çıkıp gelmesini beklediğini söylüyor.
Ve "uzun yürüyüş" gibi iktidar perspektifine dair hiçbir önermesi olmayan çıkışlarla bu talebi örtülemek artık daha zor.
İşte dün çıkıp, ülkenin çoğunluğunu oluşturan milyonlarca seçmenin siyasi iradesine "faşist diktatör" diyen CHP'li Bülent Tezcan'ın "hararetine" bir de bu gözle bakın.
Zira darbe, uluslararası müdahale gibi, tüm siyaset dışı yöntemlere meşruiyet sağlamayı amaçlayan demokrasi ayıbı bu sözler öyle "günlük lakırdılardan" değil...
Ağızdan çıkarken göze alınması gereken bedel de, siyasetçinin "umduğu ödülün büyüklüğünün" göstergesi.
He, "ne olur" derseniz yanıtı belli. Bu halk kifayetsiz muhteris siyasilerin halkı gerip sokağı karıştırarak seçim yenilgilerini zafere dönüştürme planlarını yine çöpe atar.
Bakalım CHP seçmeni, 2019'u "Kılıçdaroğu'ndan daha gürültülü kaybedebileceğinin" sinyallerini veren Tezcan gibilerin ön seçim seviyesizliklerine yüz verecek mi?
***
CHP'de seçimle gelen seçimle gitmiyor
Kılıçdaroğlu partisinin dünkü grup toplantısında Bülent Tezcan'ı adını anmadan sahiplendi.
Bu tavır siyaseten bir ayıp olsa da, partideki bekası düşünülünce Kılıçdaroğlu için bir zorunluluktu.
Çünkü Tezcan'ın rol çalmasına müsaade etmesi, kendisini ezdirmesi düşünülemezdi.
Zira CHP'de iktidar yıllardır ya bürokratik ayak oyunlarıyla ya da komplolarla ele geçirilen ve elde tutulan bir makamdır.
Ancak 19 yıllık Baykal'ı bile harcayan bu mekanik ona sahip olana da sadık değildir.
Performansı düşenin gözüne bakmaz, en yakınındakinin eliyle ayağının altındaki kilimi çekiverir.
Baykal'a kaset komplosu kurulduğunda o en sert tepkiyi veren gazetecilerden biriydim.
Şimdi de ilkesel tavrım farklı olmaz.
Çünkü bir ülkede diktatörlüğün yolu seçmenin oylarından değil, o oylarla seçilmiş iktidarların şeytanlaştırılması için çalışacak muhalefetin dizayn edilmesinden geçer...
Çünkü seçmenin çoğunluğunun tercihinin rasyonel olmadığını söyleyen oyunbozan bir muhalefet, iktidarı halka kaptıran vesayetçilerin en güçlü tesellisidir... Darbe heveslisi askeri ve sivil bürokrasi, ona dayanarak ayakta durur.
Yeri gelmişken uzunca bir süredir hastanede olan Deniz Bey'e aklımızın kendisinde olduğunu da iletelim.
***
Diktatör deyince akla...
"Mürettebat bağıracak kaptan yine de gemiyi kayalara çarpacak. Bir çarpacak, iki çarpacak, üç çarpacak, dört çarpacak... Kaptan yine de yerinde duracak... Olmamalı olmamalı. Bu kötü gidişe dur demeliyiz."
Yok, bir şey... CHP'nin sembol isimlerinden Muharrem İnce Kılıçdaroğlu üzerinden diktatörlük tanımı yapıyor, o kadar.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019