Mümtazer TÜRKÖNE
Mahalli seçimler İstanbul’a, hatta münhasıran Büyükşehir Belediye başkanlığına, bu seçim de CHP adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP adayı Murat Kurum arasındaki rekabete indirgenmiş durumda. Tali aktör olarak diğer partilerin çıkardığı adayların tamamı, asıl adaylardan biri lehine veya aleyhine rüzgârın kayadan sökeceği toz misali hassas oy dengesine müdahale anlamına geliyor. Böylece bu durumdaki her bir aday iki ana aktörden birine kaybettirme misyonunu üstlenmiş oluyor.
Güya İstanbul eski Bizans günlerini yeniden yaşıyor.
İki adet şah arasında bir oyun bu, piyonlar-subaylar hatta vezirler kaybedilebilir. Satranç ustasının oyuna avantajlı başlama imkânı var. Halk sadece seyirci olarak görülüyor.
“Bizans entrikası” veya “Bizans oyunu” tabiri, iktidar rekabetinin masa başında hazırlanan kumpaslarla, tezgahlarla, sağ gösterip sol vuran ittifaklarla, ihanetlerle, satışlarla, çıkar hesaplarına dayanan dedikodu ve iftiralarla yürümesi anlamına geliyor. “Bizans oyunu” bir siyaset tarzı veya tekniği ve günümüze pek uymayan bir tarafı var: İktidar rekabetinin dar bir seçkin zümreye mahsus bir eğlence olarak icra edildiği sarayların ana mekan olarak hakim olduğu dönemlere ait. Bugün sadece diktatörlüklerdeki hizip mücadelesinde su yüzüne çıkıyor. Demokrasi, şeffaflık yoluyla bu tür entrikaları deşifre edip devre dışı bırakıyor.
Nitekim aksayan demokrasilerdeki saray entrikaları, halkın oyunun birilerinin cebinde olduğu varsayımına dayanıyor. Böyle olunca halk devre dışı kalıyor, o oyları cebinde taşıyan kişiler üzerinden tezgâh yürütülüyor. Halk, yani seçmen sosyolojisi ve dinamikleri kale alınmamış oluyor.
2024 yılında Bizans’ta, yani İstanbul’da karşımızda duran tablo böyle.
Peki işler mi? Sonuç verir mi?
Şayet halkın oyları gerçekten birilerinin cebinde ise, birilerine kaybettirmek üzere üçüncü şahıslara giderse işe yarar. İktidarın Diyarbakır Milletvekili Ensarioğlu, DEM adayı olarak adı geçen Başak Demirtaş için AK adayına kazandırma formülünü veriyor: “Selahattin Bey içeride, halkın ona duyduğu sempati ve mağduriyetten dolayı oy verecektir. En iyi oyu da onunla alır.” Hesap sağlam. DEM adayına verilecek her iki oy, bir adet İktidar oyuna karşılık gelecek.
Demek ki Bizans entrikasının ana konusu bu seçimde yine Kürt oyları olacak. “Alavere dalavere, Kürt Memet nöbete!” 2019’da da İmralı’dan aynı mantıkla, yani CHP’ye kaybettirme amacıyla sızdırılan mektupla benzer bir entrika gündeme gelmişti. Geçmişte işe yaramayan oyun bu sefer işe yarar mı? Bu sorunun cevabını DEM’e sempati duyan Kürt seçmen verecek.
İktidarın bu entrikası demokratik talepleri ve insan haklarını baskılamak için kullandığı, DEM’i merkeze yerleştiren terör politikasını ters yüz edebilir. Hiç olmazsa oyların yarısına etkide bulunacak temel parametreye dönüşebilir.
Seçim gününe kadar gündemin ana maddesini oluşturacak bu entrika seçmen tercihlerini boydan boya değiştirme potansiyeli taşıyor. İYİ Parti ile Zafer Partisi adayları, bu sefer İktidar adayının oylarını kemirebilir, hatta AK Parti seçmeninde bile kafa karışıklığına sebep olabilir.
Siyaset kısa günün kârı peşinde. Şayet Bizans entrikası amacına ulaşır ve Başak Demirtaş’ın aldığı oylar sayesinde İktidarın adayı İstanbul seçimini kazanırsa ne olur?
Seçimin heyecanı ile kimse geleceği, yani seçim sonrasını düşünmüyor. İktidarın manevi olarak kaldıramayacağı kadar ağır bir diyet borcu bir kenara, tek başına bu şekilde kazanılan bir seçim, siyasetin bütün dengelerini alt-üst edecek, yeni ittifaklar doğurabilecektir.
DEM adayının katkılarına rağmen seçimi kazanamayan İktidar partisini bekleyen felaket senaryosu ise daha karanlık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025