Mümtazer TÜRKÖNE
“Bayram günü seçim yazısı?” diyebilirsiniz. “Cenab-ı Allah tekrarına erdirsin” duamız, dönüp dolaşıp önümüzdeki seçime düğümleniyor.
Bayram, genel bir “huzur”un kendi özel hayatımızdaki “sevinç” ile buluşması demek. Memlekette huzur olsa sevinecek vesile çok. Önümüzdeki engel ise seçim. Sivil ölümler bir tarafa 7 Haziran'dan bu yana tam 130 şehidimizi ebediyete uğurladık. Haklı olarak “Ne oldu da seçimden sonra kan deryasına gömüldük?” sorusuna cevap arıyoruz. Huzur ve barış ararken peşine düştüğümüz benzer bütün soruların cevabı bir tek kişinin hesaplarında saklanıyor. 2016'nın Kurban Bayramı'nı, gerçekten sağlık ve güven içinde idrak etmek istiyorsak bu cevapları bulup çıkartmamız gerekiyor.
Kamuoyu araştırmaları hep bir ağızdan bağıra bağıra AK Parti oylarında düşüşün devam ettiğini ilan ediyor. Aksine bir bulgu olsaydı hepimiz şaşırır ve sebebini merak ederdik. 7 Haziran öncesine göre istisnasız bütün parametreler iktidar partisinin aleyhinde çalışıyor. Terör, bunların en başında geliyor ve fazladan bu canavarın son iki buçuk yılın siyasî hataları ile azdığı ve hazırlıklarını ikmal ettiği ortaya çıkıyor. Ekonomi dünyasında iyi giden tek bir işaret yok. Hukuk hâlâ tepetaklak, suç bastırmak için masumlar zulüm altında. Siyasî kirlilik yüzünden burnunuzu tıkamaktan nefes alamaz hale geldik. Türkiye bir koalisyon hükümetini oluşturacak hukuk ve uzlaşma ile bugün eksileri artıya çevirecek birçok kazanıma sahne olabilirdi; gelen dalgaları yekvücut olup durdurabilirdi. En azından Suriye üzerinden yeniden inşa edilen bölgesel mimaride bu kadar dışarıda kalmayabilirdik. Olmadıysa kimin eseri? Değişen ne var ki, AK Parti seçimden tek başına iktidar hayali kurabilsin? İstikrar artık tek parti tekelinden çıktığına göre, seçimi tekrarlayan tek kişinin iradesi, milletten tercihini düzeltmesini isterken kim boyun eğmeyi kabul eder?
AK Parti tek parça iktidarı artık demek ki sandıktan değil ancak masa başında alınmış kararlarla ve sandık sonuçlarını değiştirecek tasarruflarla sağlayabilir. “Millî ve yerli 550 vekil” bir retorik değil, doğrudan bir seçim stratejisini ifade ediyor. Muhatabı HDP olduğuna göre, tek parti iktidarı HDP'nin Meclis dışı kalması şartına bağlanıyor. Mümkün mü? Kamuoyu araştırmaları bunun, normal yollardan, yani sandıkla mümkün olamayacağını gösteriyor. “Taşımalı seçmen” haberleri ile PKK'nın mezarlıklarına yönelik tahrik amaçlı tahripler devlet gücünün devreye sokulduğu kapsamlı bir planın yürürlükte olduğunu gösteriyor. Herhalde beklenen PKK'nın saldırılarını tırmandırması ve nihayetinde seçimleri boykot etmesi olmalı. Süreç bu şekilde devam ederse AK Parti oyları yüzde 35-38 aralığına iner, ancak milletvekili sayısı 280-290 civarına yükselebilir.
Türkiye'nin beka sorunlarını seçim sandığına zincirlemek, bu ülkeye ve millete yapılmış açık bir ihanettir. Başbakan, Show TV'de son üç seçim için bu bağı açıkça itiraf etmiş ve hata olduğunu kabul etmişti. Bu hesap AK Parti'ye Meclis çoğunluğunu kazandırabilir ama geride yönetebileceği bir ülke bırakmaz. Son iki buçuk senede kısa günün kârı peşinde koşan siyasetçiler, boydan boya Türkiye'nin altına bomba döşenmesine göz yummuş. İlan edilen güvenlik bölgelerine bakılırsa, bugün hâlâ PKK eylemlerindeki sistematiği ve bu sistematikten çıkacak stratejiyi fark edemedikleri anlaşılıyor. Seçim sandığı Türkiye'yi bekleyen tehlikenin görülmesini engelliyor. Açıkça söyleyelim, siyasî çıkar için ülke terör ve bölünme bataklığına doğru dolu dizgin sürükleniyor.
Başta terör belası olmak üzere içinde bulunduğumuz bölgesel şartlar, sandıktan çıkacak tek parti iktidarının daha fazla kaos, daha fazla belâ ve düpedüz bölünmeye doğru atılmış dengesiz bir adım olduğunu gösteriyor.
Sandık bu sefer kimin iktidar olacağına karar vermek için durmuyor önümüzde; sadece birileri üzerine çıkıp başını göğe erdirmeye çalışacak. Oy pusulası atmak için yapılan sandıklar bu ağırlığı kaldırabilir mi? Bayramınız mübarek olsun, Allah huzur ve sağlık içinde tekrarına erdirsin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025