Mümtazer TÜRKÖNE
Bu sözün aslı, “Berlin’de hakimler var.” darb-ı meseli. Prusya Kralı Büyük Frederich ile bir Alman köylüsü arasındaki tartışmada geçiyor. Kral, köylüden yerine saray yaptırmak üzere bedelini misliyle ödeyip değirmenini ister. Köylü “Satılık değil.” cevabını verir. Sinirlenen Kral köylüyü, “Sen benim kral olduğumu bilmiyor musun?” diye azarlar. Köylü, “Sen bu değirmenin benim tapulu malım olduğunu bilmiyor musun?” karşılığını verir. Kral iyice öfkelenir, “Tapun da olsa, ben burayı zorla alacağım, o zaman ne yapacaksın?” deyince, köylü atın üzerinde heybetle duran Kral’ı aşağıdan yukarı süzerek, gayet sakin, “Berlin’de hâkimler var, onlara gideceğim.” cevabını yapıştırır. Bu özgüven, Berlin’deki hâkimlerin ülkede oluşturduğu özgüvendir.
Biz daha iyi durumdayız. Aynı özgüveni fazlasıyla Türk vatandaşlarına kazandıran hâkimler bizde de var. Henüz iki kişiler, üstelik tutuklular, müebbet hapisle yargılanıyorlar. Yine de bu iki kişiye bakarak, “Ankara’da hâkimler var.” özgüvenini sürdürebilirsiniz. Verdiği karardan dolayı tutuklanan, hayatı alt üst olan, tabî hakim ve adil yargılanma ilkesine aykırı bir şekilde yargılanan ve her şeye rağmen kararlarına yargıçlık mesleğinin onuru adına sahip çıkan hâkimler bunlar. Berlin’de böylelerine rastlanır mı?
Sadece önüne gelen dosyaya bakarak verdiği karardan dolayı 14 aydır tutuklu olan Hâkim Metin Özçelik, önceki gün Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki duruşmasında kendisi adına konuşmuyor, 12 bin savcı ve hâkimin meslek onurunu savunuyor. “Bugün burada bir hâkim olarak değil, sıradan bir vatandaş olarak bulunsaydım, hiçbir somut delil olmayan bu dosyadan çoktan beraat etmiştim.” diye önce kendi davasının hükmünü veriyor ve ekliyor: “Hâkim kimliğim aleyhimde oluyor. Zira bizim üzerimizden 12 bin hâkim ve savcıya ‘bakın hoşa gitmeyen kararlar verirseniz, başınıza bunlar gelir’ mesajı veriliyor.” Sonra kendisini yargılayan mahkeme heyetine dönüp, Ergenekon davası ile ilgili verdikleri kendi kararlarını kinayeli bir şekilde hatırlatıyor: “Ergenekon davasının usulden bozma gerekçesini siz yazdıysanız, o karardaki ilkeleri burada uygulasaydınız, biz bugün bu sanık sandalyesinde oturmayacaktık.” “Başbakan bizleri itham etmiş, Cumhurbaşkanı talimat vermiş, talimat yargı tarafından uygulanıyor.” sözleriyle, davanın seyrini özetliyor.
Kendisini yargılayan hâkimlere, “Yürütmenin, ‘Bunlar tutuklu yargılansın’ dayatmasına karşı dik durun.” diyen bir hâkim Metin Özçelik. Diğer tutuklu Hâkim Mustafa Başer, “Benim sorunum biat edememek, talimat almamak.” diye durumu özetliyor ve “Bizim istediğimiz kararları vereceksin.” şartıyla Sulh Ceza Hâkimliği önerildiğini anlatıyor.
Savunmalarını baştan sona okursanız, “Ankara’da hakimler var.” hükmüne tereddütsüz katılacağınızdan eminim. 14 aydır tutuklu iki hâkim, yargılandıkları mahkemede kendilerini değil, sadece hukuku, adaleti, yargı bağımsızlığını savunuyor. Meslek onurunu diri tutma ve meslektaşlarına örnek olma adına kendilerini bile bile feda ediyorlar. Böyle yargıçlar varken, hukuk adına direnirken adaletin bir gün mutlaka gerçekleşeceğinden şüphe etmemelisiniz.
Gördüğünüz gibi, tutuklu da olsalar Ankara’da gerçekten hâkimler var. Bağımsız yargı, yargıçlık teminatı, adil yargılanma hakkı, tabî hakim ilkesi, yargıçlık onuru hâlâ mahkeme salonlarında dile getiriliyor.
Ankara’da hâkimler bulunduğuna göre, Yargıtay ve Danıştay başkanlarının Cumhurbaşkanı’nın yurtiçi seyahatlerine eşlik etmelerinin, onun siyasî içerikli ve ‘taraflı’ konuşmalarını alkışlamalarının hiçbir sakıncası olmamalı. Nasıl olsa, anayasanın ve yasaların askıda olduğu ‘fiilî durum’ geçerli. Yüksek yargı mensuplarının Cumhurbaşkanı’na eşlik etmelerinin, ABD’de Cumhurbaşkanı’nın adının geçtiği davaya bir misilleme olarak algılanması da bizim sorunumuz değil. Meşhur zanlının ABD’de, “Türkiye’de siyasîlere verdiği rüşvetle, yargıçlar görevden alınarak serbest kaldı.” iddiasıyla tutuklu kalmasının, Ankara’da iki hâkimin kararlarından dolayı tutuklu yargılanması ile bağlantısını kurmak da yanlış. Çoğu yanlış anlama.
Yargıtay Başkanı sadece Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü’ne dönüp, “Yargı bağımsızdır, Cumhurbaşkanı’na bağlı değildir.” dese birçok yanlış anlama ortadan kalkmış olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025