Murat Sevinç
Türkiye riya tarihinin en can yakıcı sayfalarından birinde yer alır, ‘unutmak’ara başlığı. Ana başlıklardan ve değerlerimizden biri olan ‘Yalan’ın, hemen altında.
Hangi ifadeyi tercih etmeli bilmiyorum. Unutmak mı, umursamamak mı, hatırlamamak mı, ciddiye almamak mı… Hepsi mi? Sözlük, ‘aklında kalmamak’ olarak tanımlıyor ‘unutmak’ sözcüğünü. Demek ki hiç olmazsa bir kez akla yerleşmiş olması gerekiyor, sonradan çıkıp giden her neyse.
Atatürk Havaalanı’nda terör eyleminde insanlar katledilmişti. Hangi yıldı? Kaç kişi öldürüldü? Soruşturma hakkında bir bilgi? Bu yıl anma vs. yapıldı mı? Geçen yıl? Bir çırpıda hatırlayan var mı her bir sorunun yanıtını? Muhtemelen yok. Katliamı unuttuk mu, yoksa baştan beri hiç umursamadık mı?
Şu meşhur lokantayı basıp onlarca insanı vahşice öldüren, ne oldu? Hangi yılbaşıydı o?
AKP’nin nasıl bir parti olduğunun ve yönetim anlayışlarının ilk ciddi göstergelerinden biri Pamukova’daki tren kazasıydı.‘Hızlandırılmış’ tren kazası. Treni hızlandırdılar. Kaza oldu. İnsanlar öldü. Sorumlu? Hangi yıldı? Ölenlerin sayısı? Neden hemen hiç bir şey yok belleğimizde?
Bir AVM inşaatı çadırında işçiler yanarak ölmüştü hani. Ne zamandı? Sorumlular yargılandı mı? Madenlerde ölenler… Her gün kaç işçi ölüyor Türkiye’de biliyor musunuz? Neden bilmiyorsunuz peki? Hepsi birlikte ölmediği için haberiniz, haberimiz olmuyor muhtemelen. Bilenler ve takip edenler var kuşkusuz; onları kaç kişi duyuyor?
Sayısız örnek vermek mümkün.
17 Ağustos depreminin yıldönümünde yazılıp çizilenler, partililerin attıkları twitler ve sosyal medyadaki heştegler bir kez daha hatırlattı geçmiş acıları. Unutmayacağız, diyorlar. Neyi? On dokuz yıl önceki depremi mi? Nasıl bir yalan bu? Herkes, canı yananlar dışında kalan herkesin unuttuğunu biliyor. Hiç kimsenin o depremi umursadığı filan yok artık. Yalnızca canı yananlar. Yakınlarını kaybedenler. Yaşadığı korkuyu, endişeyi henüz atlatamayanlar. Başka…
Türkiye ortalaması, acı duyamıyor ve hiç bir kötülüğü, unutacak kadar olsun zihnine buyur etmiyor. ‘Can ucuzluğuyla’ ilgili belki de. İnsanın bir kıymeti yok buralarda. Hakkında bir kaç kütüphane dolusu çalışma olan bir konuyu iki üç satıra sıkıştırmak mümkün değil kuşkusuz; ancak gerekçeleri uzun ve karmaşık da olsa sonucu görmek güç değil: Değersiziz.
Eşitlik duygusu/ilkesi olmadığında, yurttaşlık bilinci gelişmiyor. O gelişmediğinde yönetim ile yurttaş arasındaki ilişki ağı demokratik ilkelerle kurulamıyor. Haliyle hesap vermeyen yönetimler, hesap sormayan ve hatta sorabileceğini akıl dahi edemeyen yığınlar… Doğal sonucu, hafızasızlık. Unutmak değil, hiç bir zaman akılda yer bulmaması, söz konusu olan.
Bellekte yer edinememenin en çarpıcı örneklerinden biriydi havaalanı katliamı. Ne kaldı belleğimizde? Fırsattan istifade yüz dolara yolcu taşıyan taksiler değil mi! Onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir felaketten akılda kalanlardan birinin bu oluşu, ‘unutmayacağız’ iddiasını hak ediyor mu? Neyi unutmayacağız? Yayın yasaklarını mı, kimsenin bilgilendirilmemesini mi, o insanların hakkıyla anılmamasını mı yoksa fırsatçı taksileri mi? Hatta o utanmazları unutsak daha iyi olmaz mı!
17 Ağustos’u unutmadığını dile getiren ve etkili/yetkili konumdaki yalancılar, unutmadı da ne yaptı? Bir sonraki deprem için hangi önlemler alındı? Toplanma alanlarının çoğu TOKİ ve AVM oldu. İstanbul’un durumu perişan. Bilim insanlarının mutlaka deprem olacağını söylediği İstanbul. Ne önemi var ki söylediklerinin. Bilim insanlarının hipotezleri varsa bizim Allah’ımız var, nihayetinde…
Memlekette canın ucuzluğu, değersizliği, geride kalanı sağaltacak fırsatı imkansızlaştırıyor. Gar’da yüz kişi parçalandı. Doğru dürüst anmaya izin vermiyorlar. Konya stadyumundaki bir grup itin, parçalanmış insanların anısını yuhalaması, sanırım etkisinden hâlâ kurtulamadığım bir şey. Nasıl ‘unutulmayacak’peki ölen insanlar. Parçalanan gençler. Cenazeleri yuhalandı. Neyi unutmayacağız? Ölenlerin yakınları ve az sayıda duyarlı yurttaş dışında, ağız alışkanlığından ‘toplum’ ismiyle andığımız bu ‘kalabalık,’ hiç umursamadı ki vefat edenleri.
Yalnız değilsiniz… Unutmayacağız… Acınız acımız…
Yo, hiç öyle değil; yalnızlar, acı onların acısı ve tabii ki unuttuk. Ya da, unutacak kadar dahi tutmadık hafızamızda…
Tahir Elçi, canlı yayında katledildi. Hangi yıldı? Soruşturma? Sonuç? Faili meçhul mü? Nasıl meçhul olur ki, ekranda seyretmedik mi cinayeti… Neyse, ‘kimlikçilik’ yapmayayım şimdi!
Tarihi boyunca hiç bir kötülüğüyle yüzleşmemiş, yüzleşmemesiyle gurur duyan bir devletin uyruğu, koskoca bir kalabalık. Gayrimüslimlerin malına mülküne, toprağına çökerek büyüyen yerli ve milli sermaye. O sermayenin sırtını sıvazlayarak yerli burjuvazi yaratmaya çalışan bir devlet. Devletin iyi ve eşitlikçi yurttaşları olmak yerine, kendisi sayesinde var olan devlete ‘tapınan’ milyonlarca insan.
Tarihimiz, teflon yüz gerektiriyor. Hiç bir şey durmamalı o yüzde. Olmadı ki öyle bir şey… Yok ki öyle bir şey… Yalan hepsi… Görmedik ki… Duymadık ki…
Geçen yıl yerli ve milli bir yakınıma ‘yolsuzluk iddialarından’ söz ettiğimde, “Kim gözüyle görmüş ki?” dedi. Bunu söylerken sırıtıyordu! Sırıtan milyonlarla birlikte.
‘Gerçekle’ hiç bir alışverişi olmayan Türkiye ortalamasının umurunda değil o ölümler. Herhangi bir acı. Ta ki bir gün kendi yaşayana dek. Memleketin yarısına her gün işkence etseler, kalan yarısı rahatlıkla görmezden gelir. Bu davranış öğretiliyor, doğumdan ölüme dek. Umursamamak, tepki vermemek, başını derde sokmamak, kendi işine bakmak. Ve sırıtmak… Olmadı ki… Görmedim ki…
On binlerce insan, çoğu sorgusuz sualsiz, işini kaybedip açlığa mahkum oldu son iki yılda. Aileleriyle birlikte bir kaç milyon insan. Olmadı ki… Onlar terörist ama… Geriye kalan milyonların umurunda değil. Yok ki böyle bir şey… Atılanların yerine, başkaları atılsaydı, onların, yani halihazırda açlık çekenlerin umurunda olur muydu? Yo, neden olsun, olmadı ki öyle bir şey… Kim ki bu atılanlar… Terörist diyorlar… E hak etmişler o zaman… Kim karar vermiş öyle olduklarına peki? Yok hayır olmadı böyle bir şey… Duymadık ki…
Unutmayacağız, demeyin ne olur. Yalan çünkü. Canı yananlar ve çok azınlıktaki birileri dışında hiç kimsenin umurunda değil olup biten. #acınızacımızdır… Değil. #yalnızdeğildir… Yalnızdır.
Cumartesi Anneleri, 700’üncü haftada. Çocuklarının, yakınlarının hiç olmazsa kemiklerini istiyorlar, yedi yüz haftadır. Üç değil, beş değil. Geçenlerde, hayli prestijli hukuk fakültesinde çalışan bir arkadaşım, derste, örnek olarak Cumartesi Anneleri’nin adını andığını ve hiç bir öğrencinin bilmediğini fark ettiğini söyledi. Duymamışlar bile… Hukuk fakültesi…
Unutkanlığa karşı, inatla direnenler var elbet. Kişiler, kurumlar, azınlıktaki yurttaş kümeleri, namuslu gazete ve gazeteciler, onurundan vazgeçmeye tenezzül etmemiş sanatçılar, edebiyatçılar… Örneğin, gazeteci Elif Ilgaz her gün Berkin Elvan ile ilgili twit atıyor. İnatla. “Berkin vurulalı 1889 gün oldu…”Müthiş bir direnç, inat bu. Çiğdem Toker, inatla ve inatla ihaleleri ve halkın yediği kazıkları yazıyor, iğneyle kuyu kazar gibi. Bilelim, unutmayalım, not düşülsün inadıyla. Ünsal Ünlü her sabah geçiyor evindeki kameranın karşısına ve aynı inatla bir şeyler anlatmaya çalışıyor, ‘hatırlatıyor,’ seyredenine. Birgün, Cumhuriyet, Evrensel gibi üç beş gazete hâlâ soluk aldırıyor. Diken var, Duvar var, T24 var, Artı Gerçek var… Var işte böyle bir kaç ağaç gölgesi.
Bir de anne var, şans eseri dikkatimi çekti internette. Benim ilgisizliğimden, bilmezliğimden. Çok insan haberdardır. Çorlu’da bir tren kazası oldu malum. Ne zamandı? Hangi ay? Kaç kişi? Neden? Sorumlular? Neyse, biraz zorlayınca hatırlarsınız, çok taze… Hani, muhalefet partisi, siyasetin konusu yapmayacağız, demişti. Haklıydılar çünkü konu ortopedistlerin alanına giriyordu. Hödükler.
Kazada yaşamını yitirenlerden biri Arda adlı bir çocuktu. Annesi, Mısra Öz. Sosyal medya hesabından her gün oğluyla ilgili bir iki satır yazıyor. Acısını tahmin etmek… Satırlarından, yalnızca evladını kaybetmiş olmanın üzüntüsü değil, olup biteni ‘kabullenememek,’ ‘inanamamak’ seziliyor.
Anlamıyor muhtemelen, insanların günlerine hiç bir şey olmamış gibi devam etmelerini. Haklı. ‘Diğerlerinin’ yaşamlarında hiç bir şey değişmiyor çünkü. Ne oldu ki… Hangi kaza… Ha Çorlu’daki mi… Size önerim, Mısra Öz’ün satırlarını, aynı üzüntüyü yaşayıp bunu paylaş(a)mayan diğer kayıp yakınları adına da, takip etmeniz. Unutmamanın, hiç olmazsa unutmayan, unutturmamaya çalışan birilerinin varlığından haberdar olmanın bir yolu olur belki…
Her şeye rağmen, iyi bayramlar. İyi geçer gerçi, neden tatsız geçsin ki… Ne oldu ki…
Bir şarkı: Ceylan Ertem’in kayıp yakınlarıyla birlikte seslendirdiği Ahmet Kaya’nın ‘Beni Bul Anne!’ şarkısı.
Bir yazı: Yazımı göndermeden önce internette değerli Gökçer Tahincioğlu’nun aynı minvalde güzel makalesini fark ettim. Buraya bırakıyorum.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
24.07.2025
7.07.2025
4.06.2025
1.06.2025
18.05.2025
10.05.2025
1.05.2025
22.04.2025
24.03.2025