Murat Sevinç
Son zamanlarda, muhaliflerin (ve partilerin) giderek daha fazla dile getirmeye başladığı endişelerden biri 'yurt dışına göçen' gençlerin/yurttaşların durumu. Gözle görülür bir 'gitme isteği' var, buna kuşku yok. Sayılar ortada ve her kamuoyu araştırmasında, hemen tüm parti seçmeninden 'gitmek', ülkeyi 'terk etmek' isteyenlerin oranının giderek arttığı görülüyor.
Ülkeyi terk etmek istemenin nedenleri farklı olabilir, çoğu istese de gidemez, gidenlerin bir kısmı pişman olur, zaten döneceklerdir, belki bir kısmı yaşamını orada kuracaktır, gidilmeli, gidilmemeli, vesaire... Bu varsayımlar ve herhangi bir insanı tercih ya da mecburiyetleri nedeniyle yargılamak değil yazının konusu. Ülkeyi terk etmek isteyenlerin sayısının artışı hangi gerekçeyle olursa olsun, birileri gidenlere ne kadar kızarsa kızsın, sonuçta bir kesim yurttaşı toprağından soğutan bir 'sorun' olduğu gerçeği değişmiyor.
'Sorun' sözcüğü de ideoloji yüklü ve göreli tabii. Eğitimli kesimin ve özellikle hallice gençlerin 'terk ediş' isteğini sorun olarak görmek, ya da umursamamak ve hatta sevinmek de mümkün. Nihayetinde “ya sev ya terk et” zavallılığının icat edildiği bir yer burası. Şu sloganı çok seven, takdir eden, marifet zanneden kalabalıkların; örneğin terk ve reddedilmeyi sindiremediği için kadın öldüren erkeklerin zihniyetiyle 'ya sev ya terk et' çiğliği arasında bir bağ olduğunu, yaşamları boyunca bir kez olsun düşünmüyor olmaları ne acayip! Gerçi değil, sözümü geri alıyorum, milli eğitim tornamız sağolsun ve belki de hâlâ az çok düşünebilenlerin varlığına şükretmeli.
Burada artık yaşanmaz, diyor birileri. Bir ülke neden yaşanmaz bir yer olarak algılanır? Herkesi boş verelim şimdi, genç insanlar, neden doğup büyüdükleri yeri terk etmek ister?
Belki, önce 'gitmek', 'gidebilir' olmak ile 'terk etme' isteğini birbirinden ayırmak gerekiyor. Günümüz eğitimli, dil bilen ve meraklı insanı için başka bir ülkede yaşamanın hem hayali hem fiiliyata dökülmesi eskiye nazaran daha kolay. Ulaşım ve iletişimin gelişmişliği buna olanak sağlıyor. Aslına bakılırsa, eşitlikçi bir dünyada (ve muhtemelen bir gün mutlaka) ulusal sınırların gidip gelmelere 'engel' olmaması, herkesin dünya yurttaşlığını benimsemesi en ideal durum. İklim krizi gibi gezegen genelindeki felaketler ya da salgınlar, o sınırların ne denli anlamsız olduğunu gösteriyor her seferinde. Her yere elimi kolumu sallayarak gitmek istiyorum, dediğinizde hâlâ çok uçuk bir fikir görünüyor çoğu (vize için evinin tapusunu konsolosluk memuruna göstermek zorunda kalmayı yadırgamayan!) insana. Söz konusu alışılmış ve kabullenilmiş düşüncelerin, yeni nesillerin dünyaya bakışıyla giderek değişeceğini tahmin etmek güç değil. Diyeceğim, gidebilir olmak, bir yerlere gitmeyi istemek ve bunu gerçekleştirmek, tüm dünyayı ev olarak görmek çok iyi bir şey.
Türkiye'de endişeye neden olduğu dile getirilen ise ülkeyi terk etme, kaçma isteği. İyi eğitim almış insanlar, herhangi bir işte çalışmaya razı olarak gidiyor yurt dışına. Asıl amaçları orada yaşamaktan çok, burada yaşamamak. Yine tahmin edebiliriz ki, bunun 'temel' gerekçesi iktidarın ülkeyi yönetme biçimi ve gelinen vahim nokta. Tanıdığım çok sayıda iyi dil bilen mezun, şu anda yurt dışında ve eğer koşullarda bir değişiklik olmazsa dönmeyi düşünmüyor. Herhangi bir işte çalışmaya razı görünüyorlar. İçlerinde akademisyen olmak isteyenler var, ancak doktora sonrası Türkiye'ye niyetlenseler de hiç bir yerde iş bulamayacaklarını düşünüyorlar. Haksız değiller. Üniversite 'çokluğu' marifet değil. Türkiye'deki çoğu üniversitenin nitelikli ortaokul/lise düzeyinde dahi olmadığı malum. Ayrıca kadrolaşma nedeniyle o ortaokullarda iş bulmak da güç. Tabii bunlar konunun iş-meslek kısmı. Hayatlarımız yalnızca ekmek parasından ibaret değil. Bir inek ile insan arasında muhtelif farklar var, takdir edersiniz. Sosyal bir varlık insan. Ancak bir topluluk içinde var olabiliyor. En temeli sağlıklı gıda olmak üzere, sayısız gereksinim söz konusu.
Yalnızca on beş yıl önceki Türkiye ile şimdikini karşılaştırın... Bırakın muhalifleri, henüz fanatikleşmemiş kimi iktidar sempatizanları da günlük yaşam koşullarından, gerilimden şikâyetçi. Tel tel dökülmeye ve bir ideolojinin pervasız baskısına her yerde tanık olmak mümkün. AKP'li adalet bakanı, kamera karşısında 'yargı kararlarına uyulmalı', AYM başkanıysa 'kararlarımız bağlayıcıdır' diyor. Meclisin üçüncü partisi gün aşırı terörist ilan ediliyor. Ortalama bir muhalif, sabahtan akşama dek aşağılanacağını, hakarete uğrayacağını bilerek yaşıyor ve aşağılayanlar, sahip oldukları ne varsa vergilerimize borçlu. Dönüşmeyen, ele geçirilmeyen tek bir kurum kalmadı. Hâlâ üniversite olma iddiasını sürdürebilecek nitelikte az sayıda kurum mevcut ve şimdi onları halletmek için çabalıyorlar.
İktidar ve dalkavuklarının yapıp ettikleri malum olmasına malum da, demokratik sistemlerin olmazsa olmaz unsurunun muhalefet olduğu gerçeğini ne yapacağız!
Demokrasilerde, sistemin temel ilkelerinin varlığının ve müzakereci siyasetin sürdürülebilmesinde asıl marifet muhalefet ve onun en örgütlü hallerinden biri olan siyasi partilerdedir. İktidarlar en gelişmiş demokrasilerde dahi bazen sınırı aşmak istese de, sağlam kurumlar ile muhalefet tarafından engellenir. İngiltere'de başbakan meclisin bir ay kadar geç açılmasını istediğinde muhalefetin ve yurttaşın gösterdiği tepkiyi hatırlayalım. Parlamentolarına ve demokrasilerine sahip çıktılar. 'Yazılı' anayasası olmayan o demokrasi, boncuklu parlamenter sistem sayesinde değil, bu sahiplenme ve yurttaşlık bilinciyle, herkes yerini bilip haddini aşmaya yeltenmediği için yaşayabiliyor. İngiltere'de muhalefet 'resmî' bir görev. Bakanların gölgesi olan (Gölge Kabine) muhalefet vekilleri var. Her biri bir bakanı izliyor, eleştiriyor, yönlendiriyor vs. Muhalefet, sistemin-yönetimin ayrılmaz parçası.
Muhalefet sözcüğünün kökeni Latince (oppositio); karşı çıkan, karşı koyan anlamına geliyor. Sözcüğün anlamlarından biri, 'oyuna gelmemek' ya da 'ürkütmemek' değil! Türkiye'de muhalefet, kavramın gereğini yerine getirip hakkını vererek muhalefet mi yapıyor, yoksa henüz yönetme sırası gelmemiş iktidar gibi mi davranıyor, açık değil. 'Ama canım her şeye de muhalefet yapılmaz ki,' saçmalığının bu kadar kolay kabul görmesi çok rahatsız edici. O zaman her iktidar olan, muhalefete hangi konularda muhalefet yapabileceklerine ilişkin bir liste verir, sorun çözülür. Ümit Kıvanç geçen hafta “Arkanızdayız muhalefeti” başlıklı yazısında açıklıkla anlattı muhalefetin durumunu. Özellikle 'milli menfaat' parantezine alınan (ki alan da iktidar!) konularda iktidarla 'aynı hat üzerinde gidip gelen' muhalefetin neden başarı şansı olmadığını hatırlatıyor makalede ve haklı olarak, saplanılan bataklıktan çıkış için siyasi dönüştürücülük de beklemeyeceksek partilerin ne işe yarayacakları, sorusunu yöneltiyor.
Muhalefetin, seçim için gerekli olan ittifakları sürdürebilmek için birbirlerinin gönlünü hoş tutma gerekliliğini, görünen o ki herkes anlıyor, anlamaya çalışıyor ve bir yere kadar hak veriyor. Nazım Hikmet'i de Necip Fazıl'ı da, Nihal Atsız'ı da anın anacaksanız, der gibi ahali. Ortalama yurttaş iyice sersemletildiği için, bir parti nasıl hem darbeyle devrilmiş Menderes'i, hem de onu devirenlerden Türkeş'i aynı hasretle kucaklar, gibi vasat bir mantık gerektiren soruları nicedir yöneltmiyor zaten. Misal, CHP'li siyasetçiler hem Deniz Gezmiş'i hem onu idama götürenlerden Demirel'i çok seviyor. Hepsi iyi hoş, yine de muhalefet partilerinden asgari 'dönüştürücü' bir muhalefet yapmalarını bekliyorsunuz işte. İnsanın elinde değil!
Geçen hafta CHP'li bir vekilin manasız heyecanlı ifadelerinin, İYİP genel başkanının Demirtaş ile ilgili değerlendirmelerinin 'makul' bir açıklaması var mı? Eğer demokratik ve dönüştürücü muhalefetten söz ediyorsak.
CHP'li ziyadesiyle sevimsiz vekil, o cümleleri kurup 'en milliyetçi biziz' sakilliğine giriştiğinde baba evindeydim. Şöyle bir yürüyüş yaptım ve Eyüp'teki sarıklı-cüppelilerin, CHP'ye üye olmak için partiye koştuklarına tanık olmadım. Akşener, Demirtaş için “terörle iç içe olduğu aşikâr” dediğinde partisine ve ülkeye ne yararı oldu peki? İYİP'in oy artışının nedeni Akşener'in mahalle mahalle gezmesi mi, milliyetçi hareketten gelip farklı bir şeyler söylemeyi ve davranmayı başarması mı, yoksa böyle çıkışlar mı? Ayrıca bu durumda, İYİP'in 'yargı eleştirisinin' ne değeri kalıyor? Aşırı derecede bağımsız yargının Demirtaş'a tavrıyla onların bu kanaati arasında ne fark var? Hakkında mahkumiyet olmamasına karşın yıllardır cezaevinde tutulan, AİHM kararını yok sayılarak tahliye edilmeyen Demirtaş'ın 'terörle iç içe olduğuna' nasıl karar vermişler? Bence. Evet, 'bence' terörle iç içe. İnanılır gibi değil hakikaten, 'bence' hukuk sistemi. Eh bence değil, keyfimin kahyası mı var!
Muhterem muhalefet;
ne yazık ki tarih, bu ülkenin huzur ve ekmek arayan ahalisini size muhtaç etti. Hiç kuşkunuz olmasın, yurt dışına gitmek istedikleri için kederlendiğinizi söylediğiniz genç insanların umutsuzluğunun tek nedeni iktidar ve ülkenin hâlihazırdaki koşulları değil. Size bakınca gördüklerinden de pek hazzetmiyorlar. Yaşamsal konularda özgün herhangi bir sözünüzün olmayışının, ülke giderek dincileşirken sessiz kalışınızın, milliyetçilik yarıştırmayı marifet sayışınızın o insanlarda yarattığı duyguyu, endişeyi görmüyor, görmek istemiyorsunuz. İlk seçimde gidecekler, dışında ne söylediğiniz beli değil. Peki usanmadan tekrarladığınızın aksine, 'ilk seçimde' gitmezlerse... Ne yapacaksınız? Hay Allah, o kadar da tweet atıp mecliste soru önergesi vermiş, hamasi mesajlara doyamamıştık, her fırsatta Suriyelilerle uğraşmıştık mı diyeceksiniz? Sizler yirmili yaşların başında olsanız, kendinize bakıp ne düşünürdünüz, yaşamınız, geleceğiniz ve ülkeniz için umutlanır mıydınız?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
10.05.2025
1.05.2025
22.04.2025
24.03.2025
20.03.2025
18.02.2025
13.02.2025
10.02.2025