Orhan Kemal CENGİZ
Türkiye’nin zulüm ve katliamlarla dolu tarihini bir takvim üzerinde işaretleyecek olsanız, boş bırakacağınız bir alanı zor bulursunuz.
Kasım ayı mesela, Varlık Vergisinin kara gölgesiyle kaplanmıştır.
Bazıları, adaletsizlikler, hukuksuzluklar bugünlerde başladı zannediyorlar ya, tarih bilmezliklerindendir…
Zaten sorunumuz da burada.
Hiçbir grup, kendisinin yaslandığı siyasî geleneğin zulümleriyle yüzleşmeye yanaşmadığı için, asla gerçek anlamda demokratlaşamıyoruz.
Asla, herkes için insan haklarını ve demokrasiyi savunamıyoruz…
Varlık Vergisiyle hesaplaşmayan bir CHP, demokrat bir hareket olabilir mi, Türkiye’ye herkesin eşit olduğu, hukukun her şeyin üstünde olduğu bir düzen vadedebilir mi?
Hiç sanmıyorum…
O Varlık Vergisiyle ve daha nice hukuksuzluklarla hesaplaşılmadığı için, bugün kolayca demokratlık ezberleri bozuluveriyor; Kürtler söz konusu olduğunda, milliyetçi bir gündem söz konusu olduğunda CHP’nin gözü hiçbir şey görmüyor…
Tıpkı 1942 yılında gayrımüslimlere yönelirken gözlerinin hiçbir şeyi görmediği gibi…
Bahane İkinci Dünya Savaşının ülke ekonomisinde yarattığı büyük baskı idi…
Bu nedenle yeni bir vergi salınacaktı…
Hukuksuzluklar söz konusu olduğunda, bizim basın, arkadan gelecek büyük harekâtta ele geçirilecek, yok edilecek hedefleri, döven bir topçu birliğine dönüşür. Varlık Vergisinde de öyle oldu, kısa bir süre sonra bu vergiyle canına okunacak olan Gayrimüslimler, gazetelerde, hırsız, karaborsacı, soyguncu ve vurguncu olarak resmedildi (1).
Topçuların hedefleri yumuşatmasından sonra, yoğun bir istihbarat çalışması başladı. Hükümet bölge defterdarlıklarına yolladığı bir yazı ile, azınlıkların mal varlıklarının tespit edilip bir cetvelde gösterilmesini istedi. Bankalardan gayrımüslimlerin hesaplarının bildirilmesi istendi. CHP’nin il ve ilçe örgütlerinden gayri Müslimlerin malları hakkında bilgi istendi. Bütün bunlardan gelen bilgiler, istihbarattan gelenlerle harmanlanınca, savaşın hedefleri nokta atışıyla tespit edilmiş oldu (2).
Sözde, hesapta, ekonomiyi rahatlatmak için çıkarılmıştı Varlık Vergisi. Ama kimleri nasıl hedef aldığına baktığınızda, açıkça ırkçı, ayrımcı ve kendi vatandaşlarını, düşmanlaştıran bir zihniyeti net bir şekilde görebilirsiniz.
Varlık Vergisi mükelleflerinin kökenlerine bakıldığında ortaya çıkan tablo şöyledir: Bu vergilerin yüzde 83’ü gayrımüslimler, yüzde 7’si Müslümanlar ve yüzde onu da diğer gruplar tarafından ödenmiştir (3). Gayrimüslimlere çıkarılan vergi, Müslüman mükelleflere çıkarılan verginin on katıdır (4). Ayrıca, bu yüzde yedilik kesim sadece varlıklı Müslümanlardan oluşurken, gayrımüslimler söz konusu olduğunda vergi bütün kesimleri hedef alan bir yapıya sahiptir. Varlık vergisi mükellefleri içinde, şöför, mavnacı, sekreter, işçi ve hademe gibi mesleklerde çalışan yaklaşık 26.000 kişi vardır (5).
İtirazı kabil olmayan bir vergidir bu.
Bir kere vergi çıkarıldı mı, itiraz edemediğiniz gibi, 15 gün içinde de ödemek zorundaydınız.
Vergi, on beş gün içinde ödenmediğinde evinize, iş yerinize icra gelir, neyiniz var neyiniz yok hepsi satılırdı.
Vergi o kadar yüksekti, ki çoğu gayrımüslim, varını yoğunu satsa da, kendisine çıkarılan vergiyi ödeyemiyordu.
Vergiyi ödeyemeyince de, ver elini çalışma kampı…
Aşkale ve Sivrihisar’daki bu çalışma kamplarına gönderilenlerin sayısı tam olarak bilinmiyor. 1400 diyen de var 8000 diyen de.
Ama ne tesadüftür ki, bu çalışma kamplarına bir tek Müslüman bile gönderilmemiştir; gidenlerin tamamı gayrımüslimdir.
Zaten çalışma kamplarında da, gerçek bir iş düzeni falan yoktur. Aşkale’de dondurucu soğukta, yerleri süpürtürler, kar küretirler, uzun uzun mesafeleri yürütürler, kamp sakinlerinin kaldıkları yerler birer fecaattir. Ezcümle, her şey, buralarda kalanları hayatlarından bezdirmek için dizayn edilmiştir.
Canlarından bezeceklerdir ki, kıyıda köşede kalmış bir şeyleri varsa, satıp bu cendereden çıkmaya çalışsınlar ve hem de herkese bir ibreti alem olsun…
Amaç, sermayenin “Türkleştirilmesi”dir.
Ve o amaç da hâsıl olmuştur.
O gayrımüslimlerin haraç mezat satılan mallarından yeni yeni zenginler türemiştir.
Bir kısım vatandaşın “düşman” hâline getirilip, nasıl en temel haklardan mahrum bırakıldığının çarpıcı bir öyküsüdür Varlık Vergisi…
Düşmanlaştırılan bir grupla nasıl topyekûn savaşıldığını, devlet-millet nasıl iş birliği yapıldığını, hukukun nasıl ayaklar altına alınıp paspas yapıldığını çok iyi anlatır.
Neden CHP’nin en kritik anlarda, demokrasi ve hukuk sınavlarını geçemediğini anlamak isteyenlerin dönüp bakması gereken sayfalardan birisidir Varlık Vergisi.
Neden CHP’nin bir türlü, evrensel manada sosyal demokrat bir parti olamadığını anlamak için önemli referanslardan birisidir.
Varlığın Türk varlığına nasıl armağan edildiğinin hikâyesidir.
Kronik demokrasi ve hukuk yokluğumuzun önemli kilometre taşlarından birisidir.
Türkiye’nin zulüm tarihinin Kasım ayına düşen mümtaz bir sayfasıdır.
1. Ayhan Aktar, Varlık Vergisi ve ‘Türkleştirme’ Politikaları, İletişim, 2000, s.143
2. Rıdvan Akar, “Aşkale Yolcuları, Varlık Vergisi ve Çalışma Kampları”, Doğan Kitap, 1999, s. 58-59.
3. Rıdvan Akar. a.g.e, s.74
4. Ayhan Aktar, a.g.e, s.221
5. Ayhan Aktar, a.g.e, s. 224
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020