Oya BAYDAR
İçişleri Bakanlığı’na ve muhatabı her kimse ona çok acil bir not:
Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşme talepleri, umut kapılarının bir bir kapandığı ve savaşın tek seçenek olarak dayatıldığı şu günlerde barış adına büyük önem taşıyor. Bu görüşmeye izin verilmesi Türkiye’nin barıştan yana insanlarının ortak talebi olduğu gibi AKP hükümetinin çözüm iradesinin sınanması da olacaktır. Gereğinin yapılacağını, en küçük barış umudunun bile değerlendirileceğini ummak istiyoruz. Nasıl bir sorumluluk altında olduğunuzun farkında mısınız?
***
Silah kulakları, yürekleri, vicdanları sağırlaştırır; şiddet insanı insan kılan değerleri yok eder. Her türlü iktidar, başa çıkamadığı hasmını ya da düşmanını dize getirmenin en kestirme yolunu şiddet ve savaşta görür. Bu yol aslında insanın en ilkel içgüdülerinden kaynaklanan en ilkel yoldur ve ne yazik ki insanlık dev bilimsel-teknolojik gelişmeye rağmen etik değerler, vicdan ve toplumsal ahlak normları açısından hâlâ tekâmülün alt basamaklarında saymaktadır.
Bombardımanların, mayın patlamalarının, ağır makineliler, toplar, uçaksavarlar ve uçakların gürültülerinin sağırlaştırdığı kulaklara, yüreklere, vicdanlara barış çığlıklarımızı duyuramamanın çaresizliğini yaşıyoruz. Sağırlaşan sadece yürekler ve kulaklar değil, ister Türk devleti, AKP hükümeti, Başbakan olsun ister PKK’siyle TAK’ıyla TUK’uyla Kürt silahlı hareketi olsun çözümü silahta ve savaşta sananların akılları da dumura uğramış durumda. Doğaldır; şiddet, silah, savaş, süreç içinde aklı da kemirir. Ufukları namlunun ucuyla sınırlı olanlar barışçı ve doğru siyaset geliştiremezler. Şu cinnet günlerinde, savaşan taraflar sadece kendilerini daha fazla savaşa, daha fazla şiddete kışkırtanların seslerini duyuyorlar. Kürdüyle, Türküyle, şehit ve gerilla anneleriyle, köylüsüyle şehirlisiyle dört bir yandan yükselen “Bitirin bu savaşı! Yere batası operasyonlarınızı, saldırılarınızı, misillemelerinizi, insan kaçırmalarınızı durdurun; çocuklarımızı öldürüyorsunuz, sadece vahşete ve ölüme hizmet ediyorsunuz!” çığlıklarına kulakları ve yürekleri tıkalı.
Savaş sizleri çürütüp çökertecek
Bir yanda Kürt silahlı hareketi, öte yanda çözümün barışçı yollarını reddedip savaş kararı alan AKP, sorunun çözümünün savaşta olduğuna gerçekten inanıyorlar mı, yoksa savaşın vahşeti ve halklarının acıları hiç umurlarında değil de şeflerinin iktidar mücadelesine mi hizmet ediyorlar? Soru kimilerine abes gelse de, Türk devleti 30 yıldır savaşarak, dağı taşı bombalayarak çözemediği sorunu, askerin yerine beteri olabilecek özel kuvvetleri/ polisi geçirerek, şu değil bu bombayı kullanarak, şu değil bu taktiği uygulayarak çözebileceğini sanıyorsa, yanılıyor falan da demeyeceğim, en küçük bir akıldan ve izandan nasibini almamış demektir. Son saldırılar başladığından bu yana bölgedeki Kürt çocukların PKK’ye akın akın katıldıkları istihbaratının âlâsı vardır kendilerinde. İğrenç Tamil örneği ise, son derece karmaşık olan, bu yüzden de Kürt sorunu değil Türkiye sorunu diye adlandırmanın doğru olduğunu düşündüğüm bu sorunda en küçük bir geçerliğe sahip değildir.
PKK ve savaştan yana Kürtler için de savaşı ve kanı sürdürmek mümkündür ama ne Türk devletini yenmek ne de şiddet yöntemleriyle çözüme zorlamak mümkündür. 30 yıl yaşadıkları dağlarda, belki de artık vazgeçemedikleri bir hayat biçimi uğruna gencecik insanların kanını dökmeye, devletin ektiği kötülük tohumlarını Kürt insanının haklı isyan duygularını savaşa ve nefrete dönüştürerek hasat etmeye bir süre daha devam edebilirler ama bu anlamsız ve kirli savaşı asla kazanamazlar. İki tarafın da bu apaçık gerçeği görmemesi, bilmemesi şaşırtıyor beni.
Göremedikleri bir başka gerçek ise, savaşın dağıtıcı ve çürütücü kötücül gücü. AKP barışçı çözümlere, diyaloğa, uzlaşmaya sırt çevirerek girdiği bu savaştan, umduğunun aksine güçlenerek değil yara almış olarak çıkacak. Kürt sorunu AKP’nin Vietnamıdır ve onu uçuruma götürür. Susurluk, Ergenekon, derin devlet pislikleri, devlet içine yuvalanmış çeteler, JİTEM ve benzeri yapılar Çiller döneminin bugün AKP’nin uygulamaya soyunduğu pervasız savaş siyasetinin ürünleridir. Terörün belini kırıyoruz diyerek başvurulacak örgütlenmeler ve yöntemler benzer sonuçlar doğuracaktır, çünkü savaş çirkef çukurunu besler.
PKK için de durum farklı değildir. Benzer bütün yapılarda, silahlı örgütlerde görülen, PKK içinde de varlığı sır olmayan kirlenme ve çürüme hızlanacak; bütün baskılara karşın çeşitlenen ve farklılaşan Kürt hareketi kendi içinde eskisi kadar yumuşak olmayan çatışma ve sarsıntılar yaşayacaktır.
Bunları öngörmek için ne müneccim ne de strateji uzmanı (ne demekse) olmaya gerek var. Sadece tarihten ders çıkarmak ve çözüme barış odaklı bakmak yeterli.
BDP’ye Sahip Çıkmak
Bunca savaş patırtısı, kanın ve ölümün her iki savaşkan güç tarafından kendi “ama”larıyla kutsanması arasında sorunun çözümünün (çözüm hâlâ mümkünse eğer) en önemli sivil aktörü BDP olarak görünüyor.
Evet; BDP, PKK ile en azından manevi bağlarını koparmamıştır. Bölgede her haneden en az bir insanın, kız-erkek bir Kürt gencinin ya dağda ya mezarda ya zindanda olduğu, onlarca yıllık devlet zulmünün ve mağduriyetin derin acılarının insanların kuşaklar boyunca hücrelerine kazındığı; seslerini ve isyanlarını ancak silahlı hareketle, Öcalan’la, PKK ile biz sağır sultanlara duyurabildikleri bir ortamda PKK’yi terörist ilan et, lanetle gibi talepler hem gerçekçi değildir hem de vicdani değildir.
Evet; BDP çoğu zaman bağımsız ve net kararlar alamamakta, yalpalamaktadır. Ama bu sadece PKK ile, İmralı ile, Avrupa diyaspora merkezleriyle organik bağları yüzünden değil, parti içinde bunların her birinin zihniyetini ve siyasal geleneğini temsil edenlerin bulunmasındandır ki bu da doğaldır.
Evet; BDP barışçı çözüm isteğini vurguyla dile getirirken çözüm önerilerini bir türlü netleştirememekte, daha da önemlisi bu önerileri dile getirirken haklılık taşıyan, tartışılabilir ve uzlaşılabilir olan, Kürt kamuoyu kadar Türk kamuoyunu da ikna edebilecek bir dil yerine köşeli, dayatmacı, çoğu zaman tehditkâr bir dil kullanmaktadır.
Evet; kimi BDP’liler mangalda kül bırakmayan saldırgan, savaşçı, siyaseten hafif kaçan üslupla konuşmayı; haklı isyanlarını haksız öfke olarak yansıtmayı, tehditkâr ifadeleri sıkı devrimcilik sanmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
Evet; BDP şiddet eylemlerini, silahhı saldırıları, operasyonları, vb. kınarken “ama”ları PKK lehine çoğaltmakta, Türk kamuoyunun duygu ve algılarını küçümsemekte, kendi tarafına “edi bese”, dur artık demekte cesaretsiz ve çekingen davranmaktadır, vb...
Yine de savaşın durması ve barışçı çözüm umudunun yeniden doğması için tek merci, barış çığlıklarımızı duyabilecek tek odak BDP’dir. Çünkü BDP sivil siyaset sahnesindedir. Seçimlere girerek, ister blok adayları ister BDP’li adaylar olsun seçimlere girdiği yerlerden önemli oy ve destek alarak, önceki yasama döneminde Meclis’te küçümsenmeyecek varlık göstererek, kendilerine yönelen baskılara, haksızlıklara, vicdanları yaralayan ayrımcılığa, Tayyip Erdoğan’dan ve AKP silahşörlerinden gelen hepimizi acıtan ve isyan ettiren dayatmacı, saldırgan, dışlayıcı, ötekileştirici söylemlere direnerek meşruiyetini ve siyaset yapma azmini ispatlamıştır.
Tekrarlamak istiyorum: Barış çığlıklarını duyabilecek, bunlara kulak tıkayamayacak tek Kürt siyasal mercii bugün için BDP’dir. Öcalan’ın Kürt halkı ve BDP üzerindeki manevi etkisi, Kandil’in savaş şahinleri üzerindeki etkisinden daha fazladır. Son haftalarda İmralı’dan gelen barışçı çözüm önerilerinin ardından Kürt savaş lobisinin saldırıya geçmesi, eş zamanlı olarak AKP iktidarının İmralı ile iletişimi durdurması ve operasyonları sınır ötesine taşıması savaşçıların birleştikleri nokta olmuştur. Gözden kaçmaya...
Bu yüzden gördüğüm göremediğim bütün eksilere rağmen geçirmekte olduğumuz şu güç ve daha kötülerine gebe günlerde barıştan ve sivil çözümden yana olan herkes BDP’nin yanında olmalı diye düşünüyorum. BDP’nin en kısa zamanda yemin ederek Meclis’e girmesi, anayasa çalışmalarına katılması, partiyi çözümsüzlüğe, sekterliğe, devrimbazlığa çekmeye çalışan kesimlere aldırmadan Meclis’te sorun çıkaran grup olarak değil çözümün parçası olduğunu dosta düşmana gösteren parti olarak yer alması için BDP’ye destek vermeliyiz. Hem Kürt hareketi hem Türkiye barışçıları ve demokratları için başka yol yok. Gerisi büyük hamasi söylemler ardına gizlenmiş çözümüzlük ve savaş yandaşlığından başka bir şey değil.
Son söz: AKP seçim öncesinde meydanlarda başlayan, yemin krizi sırasında devam eden, bugün de sürdürdüğü dışlayıcı, itici, isyan ettirici “burun sürtme” söylemleriyle Kürt siyasal hareketine, BDP’ye, barışçı çözüm yandaşlarına tuzak kurmuştur. Bunu göremeyen ve bu tuzağa düşen bir siyasal yapı rüştünü ispat edememiş demektir. Cesaret, şeref, onur bu tuzağa düşmemeyi becermektir. Ben BDP’ye inanıyorum, “hâlâ umut var kardeşim” diyorum. Umarım “barış eşekliğimin” kurbanı olup bir kez daha yanılmam.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024