Roni MARGULIES
Annemin adı nüfusta Kıladet olarak kayıtlıdır. Resmî yazışmalarda, resmî görüşmelerde kendisi de Kıladet yazmak, Kıladet demek zorundadır. Hatta son yıllarda, devlet daireleriyle ilişkilerini ben yürütüyor olduğum için, annem hakkında bu ismi ben de kullanmak zorunda kaldım.
Kimse garipsemedi. Uygur kökenli bir Orta Asya ismi mi sandılar, kıl ve adet kelimelerinden oluşan, eski Türkçe bir teknik terim diye mi düşündüler, bilemiyorum. Ama sağ kaşını hafifçe yükselterek, "Bu ne be?" ifadesiyle bana bakan olmadı hiç. Ama gerçek adını söylesem, Claudette desem, tahminen olurdu.
Teyzemin adı ise Mireille idi. Nüfus memurunun bu ismi nasıl yazmış olduğunu bilmiyorum. Gerçek yazılışıyla mı, Mirey olarak mı, çok daha yaratıcı bir şekilde mi? Teyzemin sağlığında akıl edip de soramadım.
Dedemin bu isimleri nereden bulduğunu, niye seçtiğini ne annem biliyor, ne ben düşünebiliyorum. Yahudilikle, Tevrat'la filan hiçbir alakaları olmadığı kesin. Annemin ismi için, Clark Gable’ın sevgilisiyken genç yaşta bir uçak kazasında ölen, Hollywood’un güzel komedi oyuncusu Claudette Colbert geliyor aklıma ve dedemin böyle gizli bir hayranlığı olabileceğini düşünmek hoşuma gidiyor. Tanıdığım ünlü Mireille'ler ise iki tane, şarkıcı Mireille Mathieu ile Alain Delon'un hayat ve rol arkadaşı Mireille Darc. Ne var ki, Darc teyzemden yedi yıl, Mathieu ise on beş yıl sonra doğmuş.
Yahudi cemaatinin isim seçimindeki bu laiklik garibime gitmiştir hep. Tahminimce Tevrat’ta ne bir Michel vardır, ne bir Jacques, ne Victor, ne Salvador, ne de Henri. Bunlar Fransız okullarının etkisinin, “Biz aslında Batılıyız” vehminin sonucu belli ki. Bense, kendi hesabıma, rahatım! Roni ismi Aaron’dan, yani Harun’dan, Musa’nın kardeşinden geliyor. Gerçi kutsal kitaba düşkünlükten değil, büyükbabamın babasının adından gelmiş adım. Geleneksel olarak, erkek çocuklara büyükbabanın adı, büyükbaba sağ ise onun babasının adı takılır. Genlerimin önemli bir kısmından sorumlu olan Polonyalı dişçinin adı Aaron Wolf’muş; hem Wolf, hem Wolf'un İbranice karşılığı olan Ze’ev annemce uygunsuz bulunmuş. Ama Aaron değil Roni olsun demiş.
“Aaron Wolf” isminin Türkiye’de çok yabancı bir ses olacağından kaygılanmış annem. Tamam da, Roni Margulies'e ne demeli?
Yıllar önce, bir şiir kitabım Cumhuriyet gazetesinin Yunus Nadi Şiir Ödülü'nü kazandığında, gazeteden genç bir kadın kitap ekinde yayımlanmak üzere benimle bir söyleşi yaptı. Yazılı olarak gönderdiği soruların birincisi şöyleydi: “Türkçeyi çok iyi kullanıyorsunuz, ama niye anadilinizde şiir yazmayı tercih etmediniz?” Bilemiyorum, belki Yahudi olduğumu biliyor ve "Niye İbranice yazmıyorsunuz" demek istiyordu, ama büyük olasılıkla ismimden yola çıkıyor ve niye Norveççe/ Hırvatça/ Moğolca yazmadığımı öğrenmek istiyordu. Hiçbir ard niyetinin olmadığı, gerçekten bilmediği ve merak ettiği için sorduğu çok açıktı, ben de cevap verip onu zor durumda bırakmak, utandırmak istemediğim için bu soruyu sildim, görmezlikten geldim. Çok alındı, sorularını beğenmediğimi düşündü herhalde, bir daha beni aramadı. Kaş yapayım derken göz çıkarmış oldum.
Yine o yıllarda, arkadaşım Selim Deringil çeşitli evliliklerinin ilkini yaptığında, nikâhına değil, ama Boğaz’da bir lokantada düğününe gittim. Masanın etrafındaki kalabalığın büyük çoğunluğu kız tarafıydı, tanımadığım insanların arasında kaldım, tanıştırıldık. Karşımda oturan bir yaşıtım, “Türkçeyi ne güzel konuşuyorsunuz, ne zaman öğrendiniz” diye sordu. Aynı soruyu birkaç yıl öncesinde doktora tezimi yazarken görüşmeye gittiğim, o yıllarda Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalışan Tevfik Çavdar da sormuştu. Maksatlı olmayan, aksine beni övmek için sorulan bir soru karşısında şirretlik edecek değildim ya. “Teşekkür ederim, 1955’ten beri öğrenmeye çalışıyorum” dedim her ikisine de. (Bu yazının konusu olan kitaptan öğrendiğime göre, klinik psikolog Yudit Namer de aynı cevabı verirmiş. Aklın yolu birdir!)
Ve sonra Erzincan’da 59. Topçu Er Eğitim Tugayı’nda askerlik yapmaya gittim. Avazım çıktığı kadar “Roni Margulies, İstanbul, emret komutanım” diye ilk bağırdığımda yüzbaşının gözlerindeki “Ha?” ifadesi askerliğimin en tatlı anılarından biri oldu. Sonra, aylarca Orta Ağır bataryasındaki hemen herkese ismimin esrarını izah etmem gerekti.
İsmim ve akrabalarımın isimleriyle ilgili aklıma gelen tüm hikâyeleri anlatsam kitap olur. Ama gerek kalmadı. Rita Ender, çeşitli cemaatlere mensup, Türk ismi taşımayan kişilerle Agos gazetesi için yaptığı söyleşileri toplayıp İsmiyle Yaşamak adıyla kitap hâline getirmiş. Bazıları Prof. İoanna Kuçuradi veya Hürriyet yazarı Gila Benmayor gibi bilinen kişiler, bazılarıysa en azından benim hiç tanımadığım kişilerden oluşan 46 Türkiye vatandaşı, bu memlekette "garip" ve "yabancı" isim taşıyarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlatıyor. Ben kendi ismimi zor zanneder, daha da zor isim olarak ancak liseden sınıf arkadaşım Oton İskarpatiyati'ninkini kabul ederdim. Amma da yanılmışım! Örneğin Daniel Mazliah Çiprut veya Judit de Taranto Deventurero'nun isimleri benimkinden de, Oton'unkinden de çok daha etkileyici.
"Zor isim" dedim ya, isimlerde herhangi bir zorluk yok tabii. Zor olan, bu isimlerle Türkiye'de yaşamak, giderek azalan, azalmasına yol açılan ve dolayısıyla "garipleşen", egzotik bitkilere dönüşen cemaatlerin mensubu olarak yaşamak. Ari, Arus, Yetvart veya Zakarya isimlerinde sorun yok; ne sorun olabilir ki? Sorun, "Türkiye Türklerindir" denilmesi, mutlu olmak için Türk olma gereğinin dayatılması ve bu isimleri taşıyanların "yabancı" veya "yerli yabancı" olarak düşünülmesi.
Kitaba yazdığı maalesef fazla kısa önsözde Tanıl Bora'nın dediği gibi, "gayrimüslim olanların isimlerinin bir yabancılık ve ötekilik yaftası gibi göründüğünü hep biliyoruz." Elbette, ama "fazla kısa" dememin nedeni şu: Gönül isterdi ki, ya Bora ya bizzat Ender devlet- isimler-ötekileştirme ilişkisini söyleşilen kişilerin tesadüfî yorumlarına bırakmayıp konuyu doğru dürüst inceleyen bir giriş yazısı yazabilseydi kitaba.
Örneğin, şöyle bilgiler verilseydi:
Her Türk vatandaşına bir soyadı taşıma yükümlülüğü getiren 2525 sayılı Soyadı Kanunu 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz günü Resmî Gazete'de yayımlanmış, 2 Ocak 1935′te yürürlüğe girmiş. Edebe aykırı ve gülünç soyadlarının, aşiret, yabancı ırk ve millet isimlerinin, rütbe ve memuriyet bildiren isimlerin soyadı olarak alınmasına izin verilmediği gibi, soyadı seçme görevi “koca”ya verilmiş. (Karşısına çıkan kişilere sık sık soyadı takmasına bakılırsa, bir de Atatürk'e verilmiş herhalde, ama yasada bu konu ayrıca belirtilmemiş.)
Kanunun çıkmasından beş ay sonra 24 Kasım 1934 tarihinde TBMM tarafından oybirliğiyle kabul edilen 2587 sayılı kanunla Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verilmiş. Daha sonra, 17 Aralık 1934’te çıkarılan bir yasayla bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklanmış, kızkardeşi Makbule Hanım'ın soyadı Atatürk değil "Atadan" olmuş.
Soyadı Kanunu’yla “yan, of, ef, viç, is, dis, pulos, aki, zade, mahdumu, veled ve bin” heceleriyle biten soyadlarının kaydettirilmesi yasaklanmış! Yani Ermeni, Bulgar, Makedon, Boşnak, Sırp, Hırvat, Rum, Giritli, Fars, Gürcü ve Arap soyadları! İçişleri Bakanı Şükrü Kaya Meclis'te kanun tartışılırken meselenin özünü açıkça özetlemiş. Şöyle demiş: “Yabancı isimlere gelince, bir memleketin en büyük vazifesi, sınırları içinde oturanların hepsini kendi camiasına ilhak etmektir... Niçin hâlâ Kürt Memet, Çerkes Hasan, Laz Ali diyelim. Bir defa bu, hâkim unsurun kendi zaafını gösteren bir şeydir.”
Rita Ender ile Tanıl Bora'dan bir ricam var: Gerçek insanların "isimler" meselesinden gerçek hayatta nasıl etkilendiğini belgeleyen bu harika kitabın yanına bir kitap daha hazırlasalar: Şükrü Kaya'nın ifadeleriyle "yabancı isimler", "kendi camiasına ilhak etmek" ve "hakim unsur" konularını siyasî, tarihsel, ekonomik açılardan irdeleyen bir kitap. Ne güzel olur.
Roni Margulies
(T24)
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023