Sanem ALTAN
Gezi Parkı olaylarının birinci haftası doldu. Günlerdir Tayyip Erdoğan’ı düşünüyorum…
Onu “güçlülüğün zirvesinden”saldırgan bir çaresizliğin uçurumuna atan şeyin ne olduğunu merak ediyorum…
Ve sonunda buldum sanırım.
Kendinden başka hiç birşeyi merak etmeyen, önemsemeyen biri ancak insanlık tarihini merak etmeyen biri olabilir…
Tayyip Erdoğan eğer kendinden önce bu dünyadan geçmiş liderler neler yaşamış diye merak etseydi, bugün büyük bir ihtimalle bu çaresizliği hissetmeyecekti…
Çünkü bilecekti ki tarih kendini çok güçlü zanneden liderle dolu. Ve bilecekti ki kendi halkının sesine aldırmayan her lider sonunda mutlaka acıyla devrilmiştir.
Okumaktan sıkılıyorsa eğer, tek bir film bile Tayyip Erdoğan’ın bugünkü uzlaşmaz halini değiştirebilirdi…
Margaret Thatcher’ın hayatı.
Üstelik daha bir hafta öncesine kadar siyasi sonlarının benzemesi imkansız gibi görülürken, şimdi “asıl sonları birbirine benzeyecek dedirten” benzer yaşam öyküleri var Erdoğan’la Thatcher’ın…
İkisi de aşağı orta sınıf ailelerden geliyor. Biri “manavın kızı”, öteki “iskele kaptanının oğlu.”
İkisi de muhafazakâr eğilimli, sol karşıtı ve aynı zamanda da köklü reformcu. İkisi de piyasalara ve güçlü hükümete inanan; ülkelerinin uzun zamandır aradığı istikrarlı liderliği sağlayan; dünyaya nam salan siyasiler.
İkisi arasındaki en büyük benzerlik ise toplumlarını kutuplaştırmaları, sevenler ve nefret edenler olarak ikiye ayırmaları…
Ve uzlaşmaz tavırları.
Bir yanlarıyla tarihe geçerken bir yanlarıyla kendi sonlarını elleriyle hazırlayan iki lider.
Thatcher da Erdoğan gibi on yıldan fazla başbakanlık yaptı.
O da hiçbir seçimi kaybetmedi.
O da Erdoğan gibi kendi seçim galibiyetleriyle büyülenip kendinden başka herkesi küçümsedi.
O da Erdoğan gibi kendi partisinin yöneticilerini bile dinlemedi, o yöneticileri herkesin önünde azarladı.
Bütün bunları yapan Thatcher, hiçbir seçim kaybetmemesine rağmen kendi partisinde ciddi bir muhalefetle karşılaşarak sonunda başbakanlıktan istifa etti.
Erdoğan son zamanlarda verdiği kararlar, yaptığı anlamsız konuşmalar, yarattığı gerginlikler, oluşturduğu polis devleti görüntüleriyle, yaratılmasında büyük payı olan “zengin ve istikrarlı Türkiye” imajını parça parça ediyor.
Üstelik de parçalamaya da devam edecekmiş gibi görünüyor.
“Evinde oturan yüzde ellilik taraftarını sokağa çıkarmakla” tehdit edip bir “iç savaş” senaryosu oluşturuyor.
Ne zaman ne yapacağı belirsiz bir tehdite dönüşüyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün dün Gezi kriziyle ilgili inisyatifi ele alması, Erdoğan yanlısı televizyonların özür dilemesi, Bülent Arınç’ın Erdoğan’ın sağlayamadığı barış havasını yaratma görevini üstlenmesi, Erdoğan için asıl siyasi tehlikenin AKP içinde oluşmakta olduğunun işaretleri sanırım.
Erdoğan kendini toparlayamazsa, bu “padişahlık” hayallerini terketmezse galiba onu evine muhalifleri değil, taraftarları gönderecek.
Gidişi Thatcher’ın gidişine benzeyecek.
Ve bence bugün imkansız gibi gözüken bu senaryo, Erdoğan’ın uzlaşmaz tavrı, kibri ve kıştırtıcı açıklamalarıyla çok da uzakta gibi gelmiyor bana…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016