Sezin ÖNEY
“Avrupa’daki aşırı sağ akım, Türkiye’nin de bu coğrafyanın bir parçası olması sebebiyle; bir anlamda bizi Avrupa’ya bağlayan can damarlarından karşılıklı akan etkileşimle Türkiye’de de er geç sirayet edecek” diye yazıyordum.
Sadece, bunun, bu kadar çabuk, bu kadar apansız ve seçim de gerektirmeyen bir “darbe” ile olacağını doğrusu öngörmemiştim. Evet, Başbakan Erdoğan, seçimler döneminde “aşırı sağ” çizgide olarak nitelenebilecek söylemleri bolca kullanmıştı. Ancak, gene de, AKP’ye verilen halk desteği, yeni anayasa ve beraberindeki değişim, demokratikleşme süreci içindi.
Ne var ki, “yeni aşırı sağ”, seçimle, halk tarafından bilinçli olarak, alenen tercih edilmeden de, son altı ayda iktidar oldu. “Komünizm gerekliyse, onu da biz getiririz” şeklindeki devlet mantığı işledi herhalde gene!
Yeni aşırı sağ, klasik “faşizm” ve aşırı sağdan; şimdiye kadar var olan “milliyetçilik”, “muhafazakârlık” akımlarından farklı.
“Aşırı sağ” deyince, birtakım Neo-Nazi tipli, ırkçılığını açıkça, doya doya dile getiren fanatik, lunatik, marjinal “insanlık dışı” tiplemelerin patolojik vakalarından bahsedildiği sanılıyor Türkiye’de.
Oysa aşırı sağ partilerin, Avrupa’da son beş yıl içinde, hemen tüm ülkelerde yükselen ve Avrupa Birliği üyelerinin dörtte üçünde siyasette belirleyici rol oynayan “ana akım”, “fiili iktidar ortağı” bir siyasi ve toplumsal güç merkezi hâline geldiği gerçeği unutuluyor.
Bugünün aşırı sağı, temel olarak, sıradan insanın, günlük, gerçek toplumsal sorunların yarattığı bunalım karşısında, çözüm olarak sunulan düşük yoğunluklu faşizmin, ırkçılığın tuzağına düşmesinden besleniyor.
Son derece elastik, son derece kaygan ve öyle bir bakışta, “işte bu ırkçılık” diye reddedilmesi güç, basit “sebep-sonuç” kurgularına dayalı söylemlerden gücünü alıyor.
Soldan çalınan “halkçı” jargon...
Somut toplumsal sorunlara pamuklara sarılıp gizlenmiş bir saldırganlıkla yok edici “total” çözümler...
Düşüncesel sığlığı gizleyen, muhafazakâr- milliyetçi- halkın hareketi izlenimini yaratacak folklorik, geleneksel imge ve söylemler...
Eleştirel düşünceye olan alerjiden ötürü aydınlara olan nefret...
Zengin ve seçkinlere olan müthiş haset ve kıskançlıkla beraber, hem elitleşmek için tüm fırsatları sonuna kadar kullanma hırsı, hem de “halkçı” görünüm uğruna, bertaraf edilip yerine geçilmek istenen elitleri aşağılamak...
İşte, yeni aşırı sağın ortak özellikleri.
İdris Naim Şahin de, yeni aşırı sağ politik çizginin Türkiye’deki en aleni “sözcüsü”.
Şahin’in geçtiğimiz günlerdeki, “Gaziantep’te olay ânını müteakip sıcak saatlerde, halkımızın bir tepkisi ortaya çıktı. Hatta bu tepki öfkeye dönüştü. Bunlar terör örgütüne, onun eylemlerine duruş açısından beklediğimiz, hatta doğru bulduğumuz tepkilerdir, duyarlılığın ifadesidir” sözleri, bugün Türkiye’de iktidara dönüşen/ iktidarın dönüştüğü aşırı sağ elastikiyetin tam bir örneği.
İçişleri Bakanı olan biri bu açıklamayı, Hakkâri’deki saldırıda şehit olan astsubay Hüseyin Çetin’in Lâpseki İlçesi’ndeki ailesini ziyaret ettikten sonra, devlet kanalı TRT’ye yaptı. Yani, bu bir “devlet söylemi”.
Şahin’in, “doğru bulduğu tepki”, “Kahrolsun Kürtler” sloganlarını da içeren, yıkıcı bir tutum.
Basit sebep-sonuç ilişkisi orada hazır: “saldırı eşittir haklı tepki”, eşittir “Kahrolsun Kürtler”.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç da, Antep’teki saldırının “yerel unsurlardan beslendiğinden” dert yanıyordu.
Yerel unsur eşittir Kürtler.
Kürt Sorunu’nun “patlayıcı” doğası da gözönüne alındığında, Türkiye’deki aşırı sağ eğilimlerin çok tehlikeli bir toplumsal huzursuzluğa yol açacağını düşünüyorum.
Tehlikeli reçeteye, Suriye-İran eksenindeki bölgesel ve küresel güç yarışını, yıllar yılı bir sönüp bir alevlenecek etnik-mezhepsel her türlü çatışmaları da ekleyelim.
Sonra da, yükselen ateşten şöyle bir korkalım.
Kürtlerle Türkler arasında kopuştan çok zamandır bahsediyoruz da, artık gerçekten bir diyalog kurulamıyor.
Tüm Kürtlerden, köylü anadan, başkentteki politikacısına, aslında kendi seçimleri de olmayan, kaderleri hâline gelmiş bir kimlik nedeniyle, sesli biçimde “şiddeti reddetmeleri” talep ediliyor. Kamuoyunun algılarına etki eden iki güç de; yani merkez siyaset de, merkez medyanın arkasındaki “entelektüel” güç de bunda yekpare bütünleşiyor.
Bu da, bir nevi; “siz, kimliğiniz gereği şiddeti benimsemeye eğilimlisiniz. Benimsemediğinizi illa ki, üzerine basa basa dile getirmezseniz, bu teröristliğinizi tescil eder” demek gibi bir ayrımcılık değil mi?
Bir de, nasıl olup da, PKK, sanki Kızılay’mış da, kendisinden beklenmeyen biçimde, şiddet eylemlerine girişmiş de, tövbekâr olup “silahı bırakması” bekleniyor, onu hiç anlamıyorum.
Hele PKK, Kürtleri; Türkiye’de “devletin şerri”, toplumun nefretinden, Ortadoğu coğrafyasında da, El Kaide gibi diğer şiddet örgütlerinden koruyan bir “hami”, “emniyet supabı” rolüne soyunma imkânına kavuşmuşken son bölgesel gelişmelerle, “ayıp oldu, şiddet çok fena, barış harika” diye silah bırakır mı?
AKP ve PKK, son yıllarda sadece birbirlerini muhatap alan yaklaşıma girmiş, toplumun her kesim, her tarafında çözüme ilişkin tüm inancı, barışın yegâne “silahı” olan güveni yok etmişken...
Kamuoyunda, birbirlerinin dertlerini ve kaygılarını anlamaktan çok uzak kutuplar oluşmuşken...
Barış mümkün mü?
Başka çaremiz var mı?
[email protected]
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024