Taha Akyol
Anayasa Mahkemesi olmasaydı ve ‘yetmez ama evet’ referandumunda “bireysel başvuru” yolu kabul edilmeseydi, bugünkü Türkiye özgürlükler ve adalet bakımından daha bunaltıcı olacaktı.
AYM hukuka aykırı bulduğu kanunları, yani siyasi iktidarın yasama tasarruflarını iptal ediyor. İnsan haklarına aykırı bulduğu mahkeme kararlarının “hak ihlali” olduğunu belgeliyor…
AYM’de üye kompozisyonunun değişmesi bu güvende bir aşınma yaratır mı? Bugünkü yazımın konusu bu değil.
AYM’ye bu saygın işlevi kazandıran birinci faktör,
AYM’nin AİHM içtihatlarını uygulamakta olmasıdır. HSK karşısında da bağımsızdır.
Fakat AYM, yüksek yargıçların tutuklanması konusunda AİHM’nin kararını uygulamadı, dahası AHİM’nin bazı kararlarının bağlayıcı olmayacağı gibi bir gerekçe üretti.
YARGIÇ TUTUKLAMALARI
Mesele, AYM üyesi Alparslan Altan’ın ve Erdal Tercan’ın yeterli deliller olmadan ve yargıçlara tanınan usulî koruma hükümleri aşılarak tutuklanmalarıyla başladı.
Bu kapıdan, HSYK Üyesi İbrahim Okur yine yeterli delil olmadan ve koruma hükümleri yok sayılarak tutuklandı.
Böyle birçok hakim ve savcı aynı şekilde tutuklandı.
Halbuki bu yargıçlar hakkında soruşturma açılması, ancak kanunlarda anlatılan yargı kurullarının izin vermesiyle mümkündü.
Kanun, yargıç ve savcıları olur olmaz suçlamalarla baskı altına alınmaktan korumak için böyle usulî süzgeçler getirmişti. Hakim teminatının önemli bir unsuruydu bu süzgeçler.
Ancak ağır cezalık bir suçtan “suçüstü” olarak yakalanırlarsa, süzgece gitmeden hemen soruşturma açılıp tutuklama yapılabilirdi.
Böylece, örgüt üyesi diye suçlanan hakimler, savcılar evlerinde uyurken, otururken “suçüstü” diye tutuklandılar.
Dosyalarında HSK’nın yani idari bir kurumun gönderdiği MİT listelerinden başka delil yoktu; tutuklamayı yapan Sulh Ceza Hakimleri bu gerçeği tutanaklara yazdılar.
‘SUÇÜSTÜ’ VE AİHM
Evinde oturan bir kimse “suçüstü” yakalanmış olabilir mi? Sorun bu.
Önce Yargıtay, sonra AYM “örgüt üyeliği” suçunun “kesintisiz suç” (mütemadi suç) olduğu gerçeğinden hareket ettiler: Hakim ve savcılar “örgüt üyesi” diye suçlanıyorsa, örgüt üyeliği adam öldürmek, bomba atmak gibi bir anlık değil süreklilik ifade eden bir statüdür… Öyleyse ne zaman yakalanırlarsa “suçüstü” sayılır, tutuklanabilirlerdi!
Alparslan Altan AİHM’ye başvurdu. AİHM’nin ayrıntılı kararı özetle şöyle:
“Suçüstü kavramı bu kadar geniş yorumlanamaz. Bu ölçüsüz yorum, yetkililerin müdahalelerine karşı yargı mensuplarını korumak amacıyla sağlanan usulî güvenceleri boşa çıkarmaktadır… Hak ihlalidir.” (Alparslan Altan/ Türkiye, B. No. 12778/17) Yargıç Hakan Baş’ın başvurusunda da AİHM aynı bağlayıcı içtihadı daha geniş bir gerekçeyle hükme bağladı. (Hakan Baş/Türkiye, B. No. 66448/17)
Dahası, AİHM’de Büyük Daire, bunu onayladı.
AYM’NİN GEREKÇESİ
Fakat AYM buna uymadı. Yanılmıyorsam AYM ilk defa AHİM’nin kararına uymayı reddetti. AYM’nin gerekçesi şu:
“Türk hukukunda yargı mensuplarının tutuklanmasına ilişkin kanun hükümlerinin yorumlanması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu gücü makamlarına ve nihai olarak mahkemelerine ait bir yetkidir…
AİHM’nin ulusal mahkemelerin yerine geçerek ulusal hukuku ilk elden yorumlaması uygun görünmemektedir. Türk hukukundaki kanun hükümlerinin anlamlandırılmasında ve yorumlanmasında Türk Mahkemeleri AİHM’ye göre çok daha iyi konumdadır.” (B. No. 2017/10536, gün 6 Haziran 2010, prg. 117)
Bu öyle bir gerekçedir ki, AYM, önüne gelen her konuda AİHM’nin yetkisini böyle reddedebilir!
AYM Şahin Alpay ve Mehmet Altan davasında niye “tutuklama Türkiye Cumhuriyetinin kamu gücü makamlarına ve nihai olarak mahkemelerine ait bir yetkidir” demedi de bu tutuklamaları AİHM içtihatlarına dayanarak “hak ihlali” saydı?
“Türk hukukundaki kanun hükümlerinin anlamlandırılmasında ve yorumlanmasında Türk Mahkemeleri AİHM’ye göre çok daha iyi konumdadır” ise neden AYM yüzlerce kanunu iptal ediyor, neden binlerce mahkeme kararını “hak ihlali” sayıyor?!
AYM’nin bu içtihadı ileride nelere yol açabilir, görüyor musunuz? Anayasa’nın 91. Maddesine göre AİHM kararları bağlayıcıdır.
CEZA HUKUKU NE DİYOR?
AYM, evrensel hukukun bağlayıcılığını törpüleme anlamı çıkabilecek bu karar yerine, asıl “suçüstü” kavramını tahlil etmeli, yorumlamalıydı.
Örgüt üyesi, mesela örgüt toplantısında veya örgüt propagandası yaparken yakalanırsa “suçüstü” olurdu, evinde otururken değil.
Ceza Kanunumuzun mimarlarından Prof. İzzet Özgenç, “Suç Örgütleri” adlı kitabında, “örgüt üyeliği”nin evet mütemadi (kesintisiz) suç olduğunu fakat “suçüstü” kavramının böyle “alelıtlak” uygulanamayacağını belirtiyor; yani genelleyerek.
Prof. Özgenç, “bu uygulamayı yapanlar kesintisiz suç kavramı ile suçüstü halini birbirine karıştırıyorlar” diyor. Dahası şunları yazıyor:
“Yarın haklarında TBMM’nin soruşturma kararı verilmesini gerektiren siyasiler bakımından da bu uygulamanın sürdürülme girişiminde bulunabileceği öngörüsünün bir kehanet olmaması gerekir.” (13. Baskı, s.127-128)
Dedim ya nelere yol açabilir…
Darbenin ilk birkaç ayında böyle kitlevi tutuklamaları anlamak mümkün, ama yüksek yargının görevi dosyalar artık önlerine geldiğinde hukuku her şeyden üstün tutmaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025