Ümit KARDAŞ
Yuval Noah Harari’nin “Hayvanlardan Tanrılara- Sapiens” isimli kitabı Ertuğrul Genç’in başarılı çevirisiyle 2015 yılında Kolektif Kitap tarafından basıldı.
Harari kitabında tarihin seyri içinde yaşanan devrim niteliğindeki değişimlerle modern dünyanın yarattığı sorunları ele alırken kabul görmüş düşüncelere karşı çıkıyor ve sorular soruyor.
100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü varken günümüzde sadece “Homo Sapiens” var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? Para hangi serüvenlerden geçerek herkesin güvendiği tek şey hâline geldi? Homo Sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü? Neden çoğu toplum erkek egemen? Güç ve parayı elde etmekte çaba ve başarı gösteren Sapiens, neden bu gücü iyiliğe ve mutluluğa dönüştürmekte başarısız?
Harari, kitabın bir bölümünde tarihteki en tartışmalı konulardan biri olan “Tarım Devrimi”ne değiniyor. Tarıma geçişin insanlığı gelişim ve refah yoluna soktuğunu iddia edenlerin karşısında bunun bir lanetleme olduğunu söyleyenler de var. Bu düşünceyi savunanlara göre Sapiens, doğayla kurduğu uyumu bozarak, açgözlülük ve hırsa kapılmış ve yabancılaşmaya doğru hareket kazanmış durumda.
Harari, bu devrimi tarihin en büyük aldatmacası olarak niteliyor. Başta Sapiens olmak üzere Homo erectus, Homo Ergaster ve Neandertaller 2,5 milyon yıl boyunca müdahale etmedikleri bitki ve hayvanları yiyerek yaşadılar. Nerede kök salacaklarını düşünmeden incir ağaçlarından kopardıklarını yiyor, hangi ortamda gezebileceklerini düşünmeden yabani koyunları avlıyorlardı. Sapiens, Doğu Afrika’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’ya ve Asya’ya daha sonra Avustralya ve Amerika’ya doğru yayılırken bu yaşamını sürdürdü.
10 bin yıl önce Sapiens, birkaç bitki ve hayvan türünün yaşamını değiştirmeye kalktı, bütün bir gün tohum ekip, bitki sulamaya, koyunları sürü hâline getirip çayırlara sürmeye başladı. Umut ettiği daha çok tahıl, et ve meyveydi. Bunun adı ise “Tarım Devrimi”ydi. Harari, tarıma geçişin MÖ 9500-8500 yıllarında güneydoğu Türkiye, batı İran ve Levant (Bereketli Hilal) bölgesinde sınırlı bir coğrafyada ve yavaş yavaş başladığını belirtmekte. Buğday ve keçiler yaklaşık MÖ 9000’de, bezelye ve mercimek 8000, zeytin ağaçları 5000, atlar 4000 ve üzüm 3500 yıllarında evcilleştirildi. Daha sonra evcilleştirilen bitki ve hayvanlar olmasına rağmen son iki bin yılda kayda değer herhangi bir bitki ve hayvan evcilleştirilmedi. Bugün insanlar Sapiens’in MÖ 9500’le 3500 arasında evcilleştirdiği buğday, mısır, patates, darı, arpa gibi bir avuç bitkiyle besleniyorlar. Harari “Eğer zihinlerimize eski avcı-toplayıcı zihni diyorsak, mutfağımız da eski çiftçilerin mutfağıdır” tespitini yapıyor.
Tarım devriminin tek bir noktadan dünyaya yayıldığı görüşü artık terk edilmiş durumda. Ortadoğu’da buğday ve bezelye tarımı yapılırken Orta Amerika’daki insanlar mısır ve fasulyeyi evcilleştirmişlerdi. Aynı şekilde Güney Amerikalılar patates ve lama yetiştirmeyi başka yerlerde ne olduğunu fark etmeden öğrendiler. Çinliler pirinç, darı ve domuzları evcilleştirirken Kuzey Amerikalılar balkabağını, Yeni Gineliler şekerkamışı ve muzu evcilleştirdiler.
Harari’ye göre tarıma geçişten hemen önce MÖ 10 bin civarında dünyada 5-8 milyon arası göçebe avcı- toplayıcı varken MS 1. yüzyıla gelindiğinde 1-2 milyon avcı- toplayıcı kalmıştı. Oysa bu yüzyılda çiftçilerin sayısı yaklaşık 250 milyondu.
Avcı- toplayıcılar için gökyüzü, dereler, ağaçlar, tepeler yani tüm doğa evleri gibiydi. Yaşadıkları ve gezindikleri alanda fazla değişiklikler yapmamışlardı. Oysa çiftçiler ormanları yok etmeye, kanallar açmaya, meyve ağaçları dikmeye, çitler çekmeye, duvarlar örmeye, hendekler kazmaya böylece yapay insan adacıkları yaratmaya başladılar. Harari’ye göre etkileri çok geniş bir devrim gerçekleşmiş, Sapiens benmerkezci özelliğini göstermeye başlamıştı.
Bilim insanları bir zamanlar tarım devrimini insan zekâsıyla gerçekleşen bir ilerleme hikâyesi gibi anlattılar. Evrim kademeli olarak daha zeki insanlar yaratmıştı. Bunun sonucu buğdayı ekebildiler, koyunları evcilleştirdiler. Böylece acımasız ve tehlikeli avcı toplayıcılar memnuniyetle hoş ve dingin çiftçi yaşamına geçtiler. Bu hikâye fantastik miydi? Devam edeceğim.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025