Vedat Bilgin
AK Parti yoksa Kemalist mi oluyor? Önümüzdeki seçimi kazanmak için AK Parti’nin Kemalizm’e açılım yaptığına yönelik cahilce iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Televizyonlardaki tartışmalarda, köşe yazılarında bu tür söylemlerin biteviye devam etmesini nasıl anlamak gerekir? Gerçekten seçimleri kazanmak için Atatürkçü olmaya ya da görünmeye ihtiyaç vardı da bu yeni mi keşfedildi!
“Bu ülkenin siyaset sahnesinde kendilerine Atatürkçü diyenlerin de ‘Kemalist devrim stratejisi’ peşinde olanların da kimlikleri, neyin peşinde koştukları bilinmektedir. Atatürkçü olan askeri cuntalar ve onların yaptığı darbeler sonrasında neredeyse onlara yaranmaya kalkan herkesin bu sıfatla kendilerini tanımlamaya çalıştığını bilmeyen yoktur.”Balkan bozgunu başta olmak üzere, imparatorluk döneminde askerlerin siyasete müdahalesinin milletin önüne nasıl bir maliyet getirdiğini en iyi bilenlerden biri olan Gazi Paşa’nın orduyu siyasetin dışında tutmak için nasıl bir hassasiyet gösterdiği ortadayken, bu cuntacı takımın Atatürkçülük yapmasına ne demeli!
Tarihi değiştirmek
Diğerleri yani kendilerini Kemalist diye tanıtan, onu sol kavramlarla yorumlayanların, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemiyle ‘Marksist bir terminolojiyle faşizm yapmaya kalkanların’, BAAS ideolojisine öykünerek Atatürk’ten böylesine bir ideoloji çıkarmaya çalışanların, kalkıp ‘AK Parti Kemalistleşiyor buna hakları yoktur’ demeye getirenlerin durumu daha vahimdir.
Önce şunu tespit etmek gerekir ki Gazi Mustafa Kemal Paşa, tarihin akışını değiştiren liderlerden birisi, bu ülkenin Milli Mücadelesinin lideri, Cumhuriyetinin kurucusudur ve onun anılması, ona saygı duyulması kadar doğal bir şey olamaz fakat 27 Mayısçısından 28 Şubatçısına, 27 Nisancısına, 15 Temmuzcusuna kadar millet iradesine düşman, Türkiye’nin demokratikleşmesine karşı her türlü kirli operasyon içinde olanların, onları destekleyenlerin de Atatürk’ü istismar etmelerine elbette sessiz kalınamaz.
Bu her iki grubun Türkiye’nin demokratikleşme sivilleşme yönündeki bütün atılımlarının, özgürlüklerin genişlemesinin önündeki engelleri hazırlayan hastalıklı bir zihin yapısına sahip olduklarını görmek gerekir. “Esas itibarıyla bu zihniyetin Türkiye’deki ‘tarihsel iktidar blokunu’ oluşturan zümrelerin, bürokratik tahakküm geleneğinin, 1950’lerden itibaren demokratikleşme süreci karşısında kaybetmeye başladıkları ‘iktidar alanını’ korumak üzere Atatürk’ün gölgesinde bir iktidar restorasyonu peşinde koşan unsurlar olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir.”
Bu tartışmalarda cevaplandırılması gereken iki soru bulunmaktadır: Bunlardan ilki, Atatürk’ün eleştirilemez bir lider, yani dokunulmaz olup olmadığı; diğeri ise, onun adına bir ideoloji ihdas etmeye çalışanlara rağmen kendisinin ‘gerçek ideolojik kimliğinin’ ne olduğuyla ilgilidir.
Atatürk’ün ideolojisi nedir?
Atatürk’ün siyasi eylemleri, kararları, tercih ve uygulamaları her devlet adamı, her lider gibi elbette eleştirilebilir fakat bu eleştirilerin bir karalama veya saldırı aracına dönüştürülmesi, sadece mili bir kahramana değil millete saygısızlıktır. Bu satırların yazarı da Gazi Paşa’nın tarih içindeki rolünü, yaptıklarını, yapamadıklarını objektif olarak kendince eleştirmekten kaçınmamıştır. Bunlar içinde Musul meselesinin Misak-ı Milli esaslarında çözülememiş olmasının üzerinde sıkça durduğumu hatırlatmak isterim. Güneş Dil Teorisi gibi yaklaşımlarının bilimsel bakımdan yanlış olduğunu söylemeye dahi gerek yoktur.
İkinci sorunun cevabı açıktır: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk Milli Meclisi kuran şahsiyet, İmparatorluktan milli mücadelenin sonucu milli devleti ve Cumhuriyeti kuran liderdir, bunları yapanların dünyanın her yerinde ‘siyaset teorisindeki’ adı ise milliyetçidir. Peki, bugün kendisini ister Atatürkçü ister Kemalist diye tanımlayanlar milliyetçiliğin neresinde durmaktadırlar!”
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019