Verda ÖZER
Ne kadar farkındayız bilmiyorum ama geçen hafta Türkiye’nin NASA’sı kuruldu. Yani uzay araştırmalarını yapacak olan ilk ulusal Türkiye Uzay Ajansı (TUA). İnsanın aklına ilk anda, “Gözümüzü Mars’a mı diktik?” sorusu geliyor. Ama mesele uzay değil, bizatihi Türkiye. Zira artık günlük hayatta kullandığımız araçlardan tutun da, ülke güvenliğine kadar her şey ama her şey uzaydan yönetiliyor.
Dünyada uzay yarışı
Arabalarımızda kullandığımız GPS navigasyon sistemi, evlerimizde izlediğimiz televizyon kanalları, kullandığımız cep telefonlarından tutun da, devletlerin birbirlerine karşı topladıkları istihbari bilgilere kadar hepsi uzaya gönderilen uydular üzerinden var oluyor. Yani uzayda yapılan çalışmalar asıl olarak uzayı keşfe değil, yerküreye yönelik.
Dünyada şu an 38 ülkenin ulusal uzay ajansı var. Sovyet Rusya’nın 1957’de kurduğu TASS ve 58’de ABD’nin açtığı NASA, ilk örnekler. Bu iki ülkeyi ise başarı sıralamasında Çin ve Avrupa Uzay Ajansı izliyor. Özellikle Pekin “uzay savaşı”nı iyice kızıştırdı. 2007’de bir ilke imza atarak karadan fırlattığı roketle uzaydaki bir uydusunu vurdu. Yani “Başka bir devletin uydusunu vurabilirim” mesajı verdi. Yerküreden uzaydaki bir uyduyu vurabilecek bu imkâna ise şu an bir de ABD ve Rusya sahip.
***
Bununla birlikte, geleneksel olarak devletlerin liderlik ettiği uzay yarışına şimdilerde şahıslar da damga vuruyor: Elon Musk’ın kurduğu SpaceX şirketi, ilk özel uzay aracı ve roket üreten firma. İki yıl sonra Mars’a yolcu taşımaya hazırlanıyor. Fırlatma teknolojisinde de resmen çağ atlattı. Bu gidişle devletleri geçebilir.
İlk Türk uydusu
İşte Ankara da bu “Uzay Çağı”nı yakalama peşinde. Aslında Türkiye 1985’te uzayla haşır neşir olmaya başlamış. O yıl TÜBİTAK ve ODTÜ arasında sağlanan protokolle bir Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü kurulmuş. Bu kuruluş 2000’lerin başında yerli uydu çalışmalarına başlamış. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı altında kurulan TUA ise bu çalışmalara bir anda “kuantum sıçraması” yaptıracak.
Zira hedefi, uzay teknolojilerinde tamamen Türkiye’nin imkânlarını kullanmak, yani tümüyle yerli ve milli olmak. Nasıl ki savunma sanayiinde milli ve yerlilik son 15 yılda yüzde 20’den yüzde 65’e yükseldiyse... Aynı hedef uzay araştırmaları için de konmuş. Buna yönelik de bugün yürüyen üç ana proje var: Türkiye şu anda ilk milli ve yerli görüntüleme uydusu ile haberleşme uydusunu üretiyor. Bu uyduları uzaya fırlatabilmek için ise yine ilk milli fırlatma teknolojisini geliştiriyor. TUA’nın hazırladığı 10 yıllık “Milli Uzay Programı”nın önceliği işte bu projeler.
İstikbal göklerde
Aslında uzay araştırmaları, bu saydığım uydu teknolojilerinin çok daha ötesine geçiyor. Görüştüğüm Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, uydular için üretilmiş olan ısıtma-soğutma sisteminin bugün beyin ameliyatlarında kullanıldığını anlatıyor. Yani uzay, insanoğlunun yararına başka teknolojilerin ortaya çıkmasına da vesile oluyor.
Tabii bir de yerküreden bağımsız olarak bizatihi uzaya yönelik yapılan araştırmalar var. Uzay madenciliği, Elon Musk’ın tetiklediği uzay turizmi, “uzayda yaşam” keşfi gibi gelecekte bizi daha birçok alan bekliyor. İlk milli uydu üretiminden sonra, sıra Türkiye’yi bu uzun vadeli “uzay yarışı”na dâhil etmek olmalı.
***
Biz bugüne dönecek olursak, Fatih Kacır, şu an Türkiye’de uzayla ilgili çalışan sadece 1000 kişi olduğunu söylüyor. Hedefleri bu sayıyı 10 bine çıkarmak. TUA’nın kuruluşuyla birlikte elbette uzaya ayırılan bütçe de hızla büyüyecek. Düşünün ki NASA 18 bin çalışanıyla 20 milyar dolarlık harcama yapıyor. Rusya lideri Putin de Rusya’nın uzay programını son 5 yılda yüzde 30 büyüttü ve 2020’ye kadar 50 milyar doların üzerinde harcama yapacağını açıkladı.
***
Mustafa Kemal Atatürk’ün Uzay Çağı başlamadan onlarca yıl önce sarf ettiği “İstikbal göklerdedir” sözü, tam bu günlerde anlamını buluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğiyle ve Sanayi-Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın gayretleriyle, Türkiye bundan böyle bu yolda hızla ilerleyecek gibi görünüyor.
Neil Armstrong 1969’da Ay’a ilk ayak bastığında, “Bir insan için küçük, insanlık için büyük bir adım” demişti. Dileyelim ki “Bizim için büyük, insanlık için küçük bir adım” olan TUA, gelecekte insanlık için de büyük adımlar atsın.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019