Yalçın AKDOĞAN
Lice provokasyonu çözüm korkusunun ürettiği bir panik ataktır. Gerek yol kesme hadisesiyle tansiyonun yükseltilmesi, gerek askeri mekandaki bayrağın indirilerek toplumsal desteğin havaya uçurulmaya çalışılması yaşanan provokasyonu gözler önüne seriyor.
Sürecin neticeye ulaşacağı kanaatinin oluşmaya başlaması belli kesimlerin kriz geçirmesine sebep oldu. 'Süreç dondu, işlemiyor, mesafe alınmıyor' gibi ifadelerle gelinen durumu yanlış yorumlayanlar başından bu yana belki de en iyi noktaya gelindiğini ve köklü çözüme ulaşılacak son dönemece girildiğini görmüyorlar. Bugün yaşanan tahrikler sürecin yavaşlamasının bir sonucu değil, tam aksine tünelin ucunun görülmesinin bir tezahürü...
Kandil ve devlet içinde çözümsüzlükten beslenen statüko odakları aynı anda benzer bir refleks gösteriyor ve panik içinde provokasyon cephesi oluşturuyor.
Örgüt başından bu yana devletin üreteceği çözüm formüllerine soğuk bakıyor. Örgütsel hedeflerle demokratik çözüm arasında uçurum olduğunu düşünüyorlar ve sürecin üreteceği çözüm yerine silah ve isyan dayatmasıyla daha ileri hedeflere ulaşabileceklerine inanıyorlar. Örgüt, toplumun kabul edeceği ve demokratik zeminde gerçekleşecek bir çözümün kendi 'kızıl elması'ndan uzak olacağını düşünüyor.
Hatırlanırsa demokratik açılım süreci de örgütün benzer bir yaklaşımı öne çıkarmasıyla sabote edilmişti. Devrimci Halk Savaşı stratejisini öne çıkaran örgüt, devleti yenebileceği yanılgısına kapılmıştı. Bölgede otorite boşluğu oluşmasını zorlayarak bunu doldurmaya çalışan örgütün asayiş olaylarını tırmandırması bu stratejinin düşük yoğunluklu bir parçasıdır. Kandil Öcalan'ı refüze etmeden ve mümkün olduğunca kullanarak kendi oyun planını öne çıkarmaya çalıştı. Ne onun açmaya çalıştığı yeni kulvara yani demokratik siyaset kanalına uyum sağlayacak dönüşüme soyundu, ne de onu devre dışı bırakan ve anlamsızlaştıran bir karşıtlık içine girdi. Hem 'Apo devletin tutsağı, gerçek iradesini yansıtamıyor' gibi söylemlerle kendine farklı bir hareket alanı açtı, hem de gücünü istismar etmek için Öcalan'a vurgu yaptı. Süreci gerecek eylemleri yaparken yine ona atıf yaparak, 'Apo'nun elini güçlendirmeye çalışıyoruz' savunması geliştirdi.
Pazartesi günü HDP'lilerin adaya gittikleri saatte yapılan KCK açıklaması önalmaya ve Öcalan'a ayar vermeye yönelik bir uyarı mesajıydı. Öcalan üzerinden sürece müdahale edilmesinden duyulan rahatsızlığın bu kadar bariz bir şekilde yansıtılması bir ilk oldu.
Çözüm umutları arttıkça Kandil gerçek yüzünü göstermeye ve gerekirse Öcalan'la hesaplaşmaya doğru yol alıyor.
Gelinen noktada Kandil'in 'sürecin başında söylemiştik, karakol-baraj vs istemiyoruz' türü söylemlerle yaşanan gerilimi mazur göstermesi veya 'Öcalan'ın eli güçlensin diye devlete dayatma yapıyoruz' yaklaşımıyla yaşanan provokasyonu savunması anlamsız bir hal almıştır.
Açık bir şekilde Kandil süreci geren ve zehirleyen hamleler yapmaktadır. Bunların süreci yönlendirmeye yönelik taktikler olmaktan çıkarak süreci sabote eden başka bir stratejiyi yansıtmaya başladığı görülüyor. Bayık Kandil'den, Demirtaş Diyarbakır'dan tahriklerde bulunarak Öcalan'ın provokasyona gelmeyin çağrısını boşa çıkarmaktadır.
Başbakan Erdoğan grup konuşmasında bu oyunu gördüklerini, herhangi bir provokasyona prim vermeden bıçak sırtı olan hassasiyetleri gözeterek çözüm yolunda yürümeye devam edeceklerini vurguladı.
YASİN DOĞAN
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019