Yalçın AKDOĞAN
Tarih boyunca insanoğlu farklı ideolojilerin, felsefi akımların, dini ve mezhebi anlayışların, dünya görüşlerinin peşinde mutluluğu, adaleti, hakça bir düzeni aramış, kendince toplum modelleri, kardeşlik projeleri, siyaset modelleri geliştirmiştir.
Kimi ideolojiler sınıfsız toplumdan, ortaklaşmadan, devletin herkesi kuşatacak hizmet ağına sahip olmasından, her zeminde mutlak eşitliğin sağlanmasından bahsettiler. Dinlerin ve felsefi ekollerin de ahlaki zeminde önerdikleri toplum modelleri oldu.
Tüm bu iddialar, modeller, görüşler içinde tek bir örnek vardır ki, birbirini hiç tanımayan insanlar birbiriyle her şeyini paylayacak bir kardeşlik bağı kurmuşlardır.
Bir şehirden başka bir şehre göç eden insanlar, gittikleri yerde akrabası olmayan insanlar tarafından kucaklanmış, tam bir ortaklık ilişkisiyle varını yoğunu bölüşmüştür. Kimsenin zorlaması, baskısı, müdahalesi olmadan bir insanın daha önce tanımadığı bir insanla her şeyini bölüşmesi ve bunu büyük bir samimiyet ve aşkla yapması ender görülecek bir durumdur.
Evet, insanlık tarihinin en büyük kardeşlik projesini Hz. Muhammed (asm) Mekkeli muhacirle, Medineli Ensar arasında gerçekleştirmiştir.
Peygamber Efendimiz, Medine’ye hicret ettikten sonra bir dizi çalışma başlatarak hem toplumsal düzenin hem de siyasi düzenin yapı taşlarını döşemiştir. Yeni bir toplum inşasıiçin öncelikli olarak Kuba Mescidi ve ezan ile insanları bir araya toplayacak, örgütleyecek, organize edecek bir merkez oluşturulmuştur.
Resulullah (asm) Müslümanlar arasında ‘kardeşlik müessesesi’ kurarken, diğer dinlere ve kabilelere mensup gruplar arasında da Medine Vesikası ile bir ortaklık sözleşmesi düzenlemiştir.
Hicret eden Müslümanlar evini, barkını, çoluğunu, çocuğunu, sevdiği her şeyi bırakarak Mekke’den Medine’ye göçmüştür. Baskının, zulmün, ambargonun, işkencenin, tecridin, aşağılamanın her türlüsüne maruz kalan ve dinlerini yaşayabilmek için Medine’ye hicret eden insanların sergilediği fedakârlık bir yana, Mekkeli göçmenleri bağrına basan ve her şeylerini onlarla paylaşan Medinelilerin fedakârlığı bir yana...
O Medineliler “Hicret edilenlere verilenler karşısında içlerinde bir kaygı hissetmezler, kendileri zarûret içerisinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar” ayetinin vurguladığı gibi kalbinden en ufak bir olumsuzluk geçirmeden evini, işini, aşını, mahsülünü, her şeyini yarı yarıya paylaşmıştır. Bölüşme ve paylaşma da daha ileri bir örnek yoktur.
Peygamber efendimiz “Bağlar hiyerarşisini/zincirini” yeniden tanımlamış, kodlamış ve anlamlandırmıştır. İnsanın nefsiyle, ailesiyle, komşusuyla, ait olduğu cemiyetiyle, ulusal ve uluslararası toplumla ilişkisi yeni baştan ele alınmıştır.
Eski kardeşlik kan, soy, miras, zorunlu bağ gibi kavramlar etrafında dönerken, yeni kardeşlik inanç, rıza, gönüllülük, seçme ve yeni hukuk kavramlarıyla şekillenmiştir.
Medine’deki kardeşlik projesi, sadece bir ekonomik destek projesi değildir, kalben ve gönülden imtizaç ederek ortak bir ruhla hareket eden bir topluluk oluşturma projesidir.
Kardeş olmak, Kudüs’teki, Gazze’deki, Arakan’daki, Somali’deki insanın derdiyle dertlenmek, sorununu kendi sorunu bilmektir. İnsan sevdiklerinin haliyle hallenir; dünyanın diğer ucundaki mazlum Müslümanı sevdiklerimizden saymalıyız ki derdiyle dertlenelim.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Kudüs tepkisini kimileri anlamakta zorlanıyorlar. Oysa Cumhurbaşkanımız, en sevdiği, en yakını olan insanın başına gelenlere nasıl tepki verirse Gazze’deki insanın başına gelenlere de aynı tepkiyi veriyor.
Hamdolsun, aziz milletimiz de büyük bir örneklik sergileyerek, 3.5 milyon göçmene kucağını açmış, tüm dünyanın mazlum ve mağdurlarına yardım elini uzatmış ve içindeki sosyal dayanışmayı hiç ihmal etmemiştir. Yüce Allah, Ramazan ayını, kardeşliğimizi yüceltmek ve ihtiyaç sahiplerine kol kanat germek için vesile etsin.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019