Yavuz BAYDAR
''En çok hayıflandığım konulardan biri şöyle dişime göre bir ana muhalefet bulamayışımdır.''
Geleneksel Salı TBMM toplantısında eski formuna geri dönmüştü Cumhurbaşkanı Erdoğan... Alkış kıyamet arasında gümbür gümbür daldı konuşmaya, nasıl olsa top ayağına gelmişti, CHP ile oynaya oynaya, alay ede ede bitiremedi, hızını alamayıp lafı Mansur Yavaş'a, Ekrem İmamoğlu'ya da getirdi, tam da beklendiği gibi 'bunlar şehirleri yönetemiyorlar, yönetemeyecekler' diye çomağını arı kovanına soktu ve yukarıda okuduğunuz o ustura gibi alaycı ifadesi ardından lehine atılan sloganları dinledi.
Keyfinin yerine gelmesinde haklı mı Erdoğan? Haksızdır demek mümkün değil. Meslek hanesinde maalesef 'gazeteci' yazan birtakım tuhaf tiplerin başrol üstlendiği, hemen ardından Muharrem İnce'nin sahneye heyecanla daldığı şu en son ''Saray'a CHP'li Kaçırma'' parodisi, yerel seçimlerde şahsına yaşatılan yenilgiye rağmen hala siyasette rakipsizliğini gösterdiyse, Erdoğan keyiflenmesin de kim keyiflensin?
Seçimlerden bu yana yedi ay geçti, üzerinde 'her şey çok güzel olacak' yazan, o zamanlar muhaliflerin önemli bir kısmını heyecanlandıran balon uçtu gitti, ufukta kayboldu.
Erdoğan kısa süre bekledi, sonra yeniden siyaset mühendisliğine geri döndü, el altından temaslarla ve meşru sebebe dayanmadığını bile bile tetiklediği savaşla muhalefet ittifakını etrafına toplayarak çatlattı, sersemletti ve yukarıdaki lafının da simgelediği gibi yeniden kamusal söylem üzerinde tam hakimiyet kurmuş oldu.
Keyfi bundan.
O keyifli olabilir de, durum memleket ve ahali açısından, Türkiye'nin istiflenerek bir dağ halini almış olan problemleri açısından son derece vahim.
Değişmeyen ve değişmeyecek olan hakikat bu.
Konu benim mizahi bir dille podcast'in NAR'da iç yüzünü çözümlemeye çalıştığım sözde 'gazetecilik' ile, o rezillik ile ilgili değil. Yoksa, ilk 24 saat içinde kendileri bizzat haber nesnesine dönüşmüş olan Rahmi Turan ve Talat Atilla isimli 'gazeteciler', ne derece karanlık bir manipülasyona - bilerek veya isteyerek veya tam tersi - hizmet ettiklerini yeterince ifşa etmiş oldular. Sanmayın ki, rezil oldular, asla.
Malumunuz Türkiye'de her şey olursunuz ama rezil, asla.
Dolayısıyla onların zihin kirleten kayıkçı kavgasını bir yana bırakalım.
Esas mesele şimdi CHP'yi de içine çekmekte olan 'derin girdap'.
Öyle anlaşılıyor ki epeydir Ahval'de de uyardığımız üzere, 'eski devlet' merkezli, işletim tarihi 16 Nisan 2017'de güncellenmiş olan 'eski düzeni yeniden inşa' operasyonunda sıra, HDP'ye uygulanmakta olan 'belini kırma' hamleleri paralelinde CHP'ye gelmiş durumda.
Son ''Saray'a CHP'li Kaçırma'' manipülasyonunun başı sonu sözde 'gazetecilik' ile sınırlı bir salaklık silsilesi olmadığı da iyice anlaşılmış bulunuyor.
Olmadığının en önemli işareti, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 22 Kasım'da yaptığı 'derin' açıklamada gizli.
Ne demişti Bahçeli?
Birincisi, (önemli noktaların altını ben çizdim) şunu:
''Kim ne yaparsa yapsın ne söylerse söylesin hangi ayak oyunlarına heves ederse etsin 2023'e kadar Türkiye'nin kararlı duruş ve tutumu zaafa uğramayacak, hedeflerden sapma gösterilmeyecektir. Bu konuda söz birliği, güç birliği, irade birliği çok açıktır, tartışmasızdır. Türkiye'yi kaos ve kargaşaya sürüklemek için iştah ve izansızlıkla bekleyen çevrelere fırsat verilmeyecektir. Görüşümüz nettir. Milletvekili genel seçimleri zamanında yani 2023 yılının Haziran ayında yapılmalıdır. Bundan tavizimiz düşünülemeyecektir. Görünen odur ki AK Parti'ye hakim olan görüş de memnuniyetle ifade ediyorum ki, bu şekildedir."
İkincisi de, şunu:
''CHP Genel Başkanı uzun zamandır zıvanadan çıkmış, zırvada rekorlar kırmıştır. Kontrolü hepten kaybetmiştir. Normal zamanında yapılacak genel seçimleri öne çekmek amacıyla muhtelif ülkelerdeki muhalefet yöntemlerini sert ve hakaretamiz bir üslupla Türkiye'ye taşımıştır. Bütün ikazlara rağmen üslup ve dilini düzeltme gereği duymamıştır. CHP Genel Başkanı resmen savrulmakta, karanlıkta sürüklenmektedir. Bu nedenle kriz çıkarma, toplumsal kargaşa ve çatışma yaşayan ülkelerin buhranlarını Türkiye'ye yansıtma hususunda özel ve kahredici bir mücadelenin içindedir. CHP Genel Başkanı milli güvenliğe tehdit bir duruma gelmiştir. Türkiye'de can ve mal güvenliği olmadığını hezeyanla ifade ederek nasıl bir çukurun içine düştüğünü ispatlamıştır. Kılıçdaroğlu yoldan çıkmış, Türkiye'yi uçuruma itmek için pusuya yatmıştır."
Bir siyasi parti liderine ait, alışılmışın çok ötesine taşan, devletin 'iç sesini' yansıtan, yenir yutulur sözler değildi bunlar.
''Söz, güç, irade birliği...''
''CHP lideri milli güvenliğe tehdit haline geldi...''
Yaşananları bu çerçeve, bu bağlam içinde değerlendirmedikçe CHP'yi derin girdabın öznesi kılan süreci anlayamayız.
Bilemiyorum, CHP kurmaylarının vicdanlı, sorumluluk sahibi, kendisini kurumun üstünde görmeyen, aklı başında, dertli kesimi bu süreci ve Bahçeli'nin sözlerinde su yüzüne vurmuş derin stratejiyi doğru okuyor mu?
Şüpheleri varsa son birkaç yıldır Cumhuriyet Gazetesi'nde yaşanan süreci, üzerinde kurulan başarılı komploları hatırlamalarında yarar var.
Var, çünkü benzer ve daha kapsamlı bir senaryo söz konusu.
CHP içinde yuvalanmış bazı geleneksel 'derin' unsurların iyice harekete geçtiği, bunların her şeye rağmen çoğulcu bir yapıya sahip kalabilmiş partiyi de tektipleştirerek yeni Türkiye düzenine ayarlı hale getirmeye çabaladığı anlaşılıyor.
CHP liderliği ormana bakmak yerine ağaçlara takılı kalırsa, liderlik odaklı ve kararlı bir nitelik kazanmazsa bu projenin başarıyla sonuçlanması kuvvetle muhtemel.
Bu şarampolden çıkıp çıkmamak, toparlanarak Erdoğan'ın ve Bahçeli'nin 'keyfini kaçırmak' elbette ki CHP'lilerin elinde.
Kararı verecek olanlar da, veya kararsızlıkla (TBMM'de maaşlarını almaya devam ederek) AKP-MHP ittifakının ve onun gizli yedeği haline gelmiş bulunan İYİP'nin elinde oyuncak olmasına 'devam' diyecek olanlar da CHP'liler.
Onlar kendi durumlarını masaya yatıradursunlar, durumu anlamaları için CHP seçmenine şu saptamaları da ekleyerek bitireyim:
-
Bahçeli haklıdır: AKP-MHP iktidarı (16 Nisan 2017'de işletim sistemi güncellenmiş olan) Yeni Milliyetçi Cephe'nin en az 2023'e kadar öyle veya böyle 'beka'sında son derece kararlıdır. Bu iktidarın seçimle gideceği bile şüphelidir.
-
Bile isteye eski zorba elit düzeninin geri dönmesine canla başla yardımcı olmuş sözde laik-demokrat 'kullanışlı aptallar'ın önemli bir rol üstlendiği bilgi kirliliğinin aksine, 2013'ten bu yana, 'derin devlet' zihniyet ve kadrolarıya Ankara'ya yeniden hakim olmuştur.
-
Ama bu kez durum farklıdır: 15 Temmuz-16 Nisan sonrasında bürokrasi kadrolarında yaşanan büyük tasfiyeden CHP de payını aldı. Şekillenen yeni devlet şemasında Dinci-Milliyetçi-Tecritçi kadrolar kilit noktalarda. Bunlar CHP'yi de kazımak istiyorlar, uzlaşmaz görünüyorlar.
-
Yeni dizayn Türkiye'nin 'güvenlik' öncelikli, yurttaşın devlet karşısında sessiz ve hizmetkar kılındığı, Kürt azınlığın iyice paryalaştırılacağı; hak ve özgürlük taleplerinin ayrım gözetmeden ezileceği, siyasi çoğulculuğun ise sadece göstermelik bir düzeye indirgendiği bir 'çiftlik ülke' tasavvuru üzerine kuruludur.
-
2013 sonrası devlet katmanlarında yeniden hakim olan güç odakları, baskıcı devlet ideolojisinin tartışılmaz üstünlüğünü kurmaya (ki çok az kaldı) ve yaşatmaya kararlıdır.
-
Kürt ağırlıklı Güneydoğu illerinde seçmenin özgür oy iradesini fiilen lağveden, HDP'nin siyasi temsil gücünü 'etnik temizliğe' tabii tutan uygulama bu projenin parçasıdır.
-
Ama yetmeyecektir. Adına faşizm deyin veya demeyin, bu tür çoğunluk tasvibine dayalı bir düzen kurma girişimi, bünyesinde demokrat muhalefet özünü barındıran merkez partileri de eşyanın tabiatı ve kendi iç mantığı gereği budama, kol kanadını kırma veya içeriden fethederek yeni sisteme bağımlı, razı ve uyumlu hale getirmeye de yönelecektir. CHP'yi hedef alan, içindeki devletçi ve konformist kimi kadroların da desteğini alacağı anlaşılan, partiyi kırılgan kılan esas tehlike buradadır.
-
Seçmeni bu partiyi gerçekten demokrat, özgürlükçü, hukuk mücahidi bir yapıya dönüştürebilir mi? Bu da seçmenlerin üzerinde düşünmesi gereken bir konu.
-
Son Saray-CHP hadisesi de Türkiye'nin derinleşen sistem krizinin bir diğer semptomudur. Hiçbir şey yapılmazsa, 'armudun sapı, üzümün çöpü' diye etrafa bakılıp durulursa, peşinen söyleyeyim, CHP seçmeni bugünleri dahi arar hale gelecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
10.11.2021
2.08.2021
13.07.2021
6.05.2021
28.04.2021
24.01.2021
20.01.2021
5.01.2021
25.12.2020