Yıldıray OĞUR
Astsubay Ali Uluyol. Polis Memuru Bünyamin Gezer. Astsubay Harun Yiğit. Emekli Astsubay Erdal Güleç. Emekli Astsubay Galip Bitigen...
Neredeyse küçük bir tim oluşturan bu askerler 2001 yılının 13 mayıs günü görev için Diyarbakır’a geldiler.
Bir operasyon için değil, bir maçı yönetmek için.
Biri birinci hakem oldu, diğerleri de yardımcı hakem, dördüncü hakem ve gözlemciler.
Zaten atamaları yapan Merkez Hakem Kurulu’nun başında da emekli bir asker oturmaktaydı.
Bu mucizevi denk geliş Türkiye futbol tarihinin en organize ve en resmî şikesinin ilk habercisiydi.
Ne de olsa sahaya üç yıl önce asbaşkanı 7. Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt olan Diyarbakırspor çıkacaktı. Bu kader maçında rakip Altay yenilirse Birinci Lig yolunu aralanacaktı.
Yıllardır bu takıma verilmiş onca emek riske atılamazdı.
90’lardan sonra Diyarbakırspor’a el koyan devlet neredeyse futbol kulübünü yarı resmî bir devlet kurumu haline getirmişti. Yönetimi askerler, polisler tarafından doldurulan kulübün en büyük hamisi ise deplasman maçlarına seyirci diye askerlerini gönderen, 1996’da Diyarbakırspor Taraftar Derneği’ni kurduran zamanın 7. Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt’tı.
Yıllarca Birinci Lig’e çıkarmaya çalıştığı takımı ilk kez Birinci Lig’in önüne geldiğinde Büyükanıt, Genelkurmay İkinci Başkanı koltuğunda oturmaktaydı. Ama gözü sürekli kulübün üstündeydi. Artık bu takımın Birinci Lig’e çıkma zamanı gelmişti. Böylece birkaç ay önce öldürülen kulübe büyük emek veren eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın da vasiyeti yerine getirilmiş olacaktı.
Altay maçında rutin dışına çıkılacağının ikinci işareti TRT’nin birden bire Birinci Lig yarışındaki bu en önemli karşılaşmayı canlı yayınlamaktan vazgeçmesi oldu.
Maçın ardından yaşanan skandalları köşesine taşıyan ender isimlerden eski hakem Erman Toroğlu, “Maçı yayınlamayın” talimatının TRT’ye bizzat Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’dan geldiğini yazdı. Bu karardan TRT’den Sorumlu Devlet Bakanı’nın bile haberi yoktu.
Ama az sonra yaşanacakları kimsenin görmemesi için TRT’nin naklen yayınlanmaması yetmezdi. Maç için İstanbul ve İzmir’den gelen bütün gazeteciler makineleriyle beraber bir odaya kilitlendi. İtiraz eden iki gazeteci görevliler tarafından dövüldü. Olayları çekmeye çalışan TRT kamerasının üzeri bayrakla kapatıldı.
Stadın her yeri polis ve asker doluydu.
Sıra esas hedef olan futbolculara gelmişti. Önce stadın elektrikleri kesiliverdi. Elektrikler kesik, jeneratörü çalıştıracağız, diye Altaylı sporcuların maç öncesi kullandıkları soyunma odasının penceresine çalışan bir vidanjörün egzoz borusu dayandırıldı. Odaya gaz sıkılmaya başlandı. Futbolcular gazdan perişan bir halde kendilerini sahaya attılar. Bu kez devreye neredeyse bir cephanelik dolusu patlayıcı madde ile donatılmış 15 bin seyirci girdi. Seyirciler Altaylı sporcuları taş, bilardo topları fırlattılar. Maç başlamadan altı Altaylı futbolcu başından yaralanmıştı.
Saldırıdan Altay’ın yöneticileri ve teknik kadrosu da nasibini almıştı. Kimler yoktu ki o gün devletin resmî görevlilerinin saldırısına uğrayan ünlü isimler arasında: Kulübün o günkü başkanı Türkiye’nin en önemli işadamlarından Nazif Zorlu. Kulübün ikinci başkanı şimdi şike soruşturmasında ifade veren eski Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgöner.
Ve şike soruşturması başladığından beri ağzını açmamasıyla dikkat çeken o gün Altay’ı çalıştıran Rıdvan Dilmen.
Maçı 3-1 Diyarbakırspor kazandı. Diyarbakırspor, Konyalı bakanların Bakanlar Kurulu gündemine taşıdığı Konya’nın dört futbolcusunun kırmızı kartla dışarı atıldığı bir maç ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşısında kazanılan tartışmalı bir başka maç ve tabii ki asker hakemlerle o yıl Birinci Lig’e çıktı.
Milliyet gazetesi, Güven Taner ve Erman Toroğlu gibi spor yazarları dışında medya Diyarbakır-Altay maçına kör kaldı. Haluk Ulusoy’un başında olduğu Federasyon düşük profilli bir cezayla yetindi.
Ne de olsa resmî bir şikeydi bu.
Bugün Fenerbahçe Cumhuriyeti’nden hesap soruluyor ya, belki sıra Türkiye Cumhuriyeti’ne de gelir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025