Yıldıray OĞUR
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, hükümete sert eleştiriler yönelttiği Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ndeki konuşmasına şöyle başlamış: "Kampüsünüzün açık ve liberal görüşlerin yeri olduğunu duydum..."
Biri, Sayın Cumhurbaşkanı’nı fena halde kandırmış.
Doğu Alman kökenli Gauck, Gulag kurbanı bir babanın oğlu. 11 yaşındayken babası Almanya’yı işgal eden Sovyetler tarafından ajan diye tutuklanıp Sibirya’daki Gulag (Çalışma Kampları Yönetimi Baş İdaresi’nin Rusça baş harflerinden oluşan, Soljenitsin’in Gulag Takımadaları’nda anlattığı komünist toplama kampları) çalışma kamplarına gönderilmiş.
Üç yıl haber alamadığı babası, gördüğü işkenceler yüzünden sakat olarak eve döndüğünde Joachim, Komünizm hakkında kararını vermiş.
İşte Herr Gauck, ODTÜ, bırakın Gulaglardan bahsetmeyi, Stalin’in kaşları neden çatık diyen solcuların bile “revizyonist” diye kovalandığı Demokratik Almanya’nın adındaki kadar demokratik bir üniversitedir.
Hâlâ sosyal bilimlerin okutulduğu bölümlerde Gulaglardan, Soljenitsin’den falan bahsedenlere pek iyi gözle bakılmaz.
Belki, konuşma yaptığınız salona geçerken tribünlerinde 40 yıldır Devrim yazan stadyumu görüp, kendinizi bir an için Leipzeg’de bir Ekim Devrimi kutlamasında hissedip ürkmüşsünüzdür.
Emin olun, ucuz atlattınız.. Eğer gelmeden önce ODTÜ’de kimin konuşup, kimin konuşamayacağına karar verecek kadar hakimiyet kurmuş sol örgütler adınızı Google’a girselerdi, karşılarında 1989’da Doğu Almanya’yı çökerten devrimin mimarlarından, Yeni Forum’un, Alliance 90’ın önde gelen isimlerden biri olduğu fark edebilirlerdi.
Neyse ki solcularımız, sizdekiler gibi tembel. Yoksa Gorbaçov’la aynı akıbet beklemekteydi sizi de. Komünizm çöküp, iki Almanya birleştikten sonra siz, 90’larda Stasi Arşivleri özel temsilcisi olarak karanlık yıllarla hesaplaşıp, adınız “Stasi Avcısı’na çıkarken, cesaretle Vaclav Havel’le Komünizm Suçları Deklarasyonu’nun altına imza atarken, 1995’te sizin gibi bir konferans için ODTÜ’ye gelen Gorbaçov, komünizmin yıkılmasına sebep olduğu için, Stalin ve Lenin resimleri taşıyan ODTÜ'lüler tarafından taş ve yumurta yağmuruna tutulmuştu.
O gün oradaydım, emin olun pek açık ve liberal bir ortam olduğu söylenemezdi. Zaten Gorbaçov da “Kendimi Kızıl Meydan’da hissetim” demişti.
O günden beri de değişen bir şey yok. ODTÜ’ye hakim olan komünist, sosyalist, sol grupların en büyük gurur kaynağı hâlâ birilerini konuşturmamaktır.
Size, Adam Smith’ten, Berkeley’den bile daha fazla nefret ettikleri Erdoğan’ı eleştirmeye geldiğiniz için tahammül etmiş olmalılar.
Yoksa meşhur Komünizmin Kara Kitabı’nın yazarlarından biri olduğunuzu fark etselerdi, akıbetiniz aylar önce bir bilimsel toplantı için geldiği kampüse taşlarla, 'Molotof'larla karşılanan o “diktatör” Erdoğan’dan farklı olmazdı.
Bu açık ve liberal üniversitede zamanında Liberal Düşünce Kulübü kurmak isteyenlere Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün alt birimi olarak çalışmaları bile teklif edilmişti. Yani sizin gibi bir liberalin, “diktatör”ün partisi AKP’yi uzaktan yakından desteklemeyi bırakın, Erdoğan’dan yeterince nefret etmediklerini düşündükleri bir solcunun bile ODTÜ’ye girip sözü kesilmeden rahatça konuşma yapma ihtimali, Demokratik Almanya’da Madonna’nın konser verme ihtimalinden belki biraz daha yüksektir.
Yani kim size ODTÜ için "açık ve liberal fikirlerin yeri" dediyse sizi fena halde yanıltmış. Aynı kaynakların Türkiye’de olan bitenler hakkında size anlattıklarına o kadar itibar etmeyin.
1997’de Hannah Arendt ödülü aldığınıza göre şiddetin sözün ve siyasetin en büyük düşmanı olduğunu da bilirsiniz. O yüzden sivil zannettiğiniz Gezi Ayaklanması’ndaki barikatlardan taşan şiddet ve öfkeli direniş edebiyatı hakkında daha dikkatli okumalar yapmanızı tavsiye ederim. Proloter Diktatörlüğü için kavga eden arkaik Türk solcularından Erdoğan diktatörlüğe karşı mücadele eden muhalifler çıkartan karanlığı da sorgulayın bir zahmet.
Adı Stasi Avcısı’na çıkmış bir açık toplum yanlısı olarak Türkiye’nin kendi derin, paralel devletleriyle, Stasi usulü karanlık askerî, polisiye, istihbarat işleriyle hesaplaşılmasını da anlamanız beklenir.
Nazi katliamları için Yunanlılardan özür dilemiş bir lider olarak, 60 yıl sonraki Dersim, 99 yıl sonraki Ermeni katliamları için özür ve taziye dilemiş bir Başbakan’dan diktatör çıkarmaya çalışanlara kulak asmamanız tavsiye edilir.
Bu arada.
Cesur bir liberal lidersiniz. Bazen de bir cumhurbaşkanı için fazla patavatsız. İsviçre'yi göçmen yasaları için eleştirdiniz. Anti-gay yasalar yüzünden Sochi Olimpiyatlarına gitmeyi reddettiniz. Sarazin'in göçmen düşmanlığına karşı çıktınız. Aynı zamanda siz, Bosna, Kosova müdahalelerine destek vermiş bir isimsiniz. Suriye mülteci kamplarını gezdiniz. Kötü hatıralar dinlediniz. Peki ya Avrupa Birliği’nin Suriye’ye silah ambargosu, muhaliflere silah verme kararlarını veto eden ülkeniz Almanya’nın o mültecilerin anlattığı korkunç hikâyelere olan katkısını da sorgulayacak mısınız? Mesela Şam’ı ziyaret edip Esad’la görüştüğü ortaya çıkan BND Başkanını çağırıp orada ne yaptığını sorabilecek misiniz? Hazır çağırmışken ülkenizin Kürt barışına neden soğuk baktığını, Paris cinayetleriyle bir ilgisi olup olmadığını, DHKP-C militanlarını neden koruduğunu da sorarsınız belki. Dönerci cinayetlerinin örtbas edilmesinin arkasındaki sırrı da tabii…
Bu kez sizi yanıltmalarına izin vermeyin ama Herr Gauck!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025