Zeki ALPTEKİN
Rüzgar Enerjisi – Potansiyeller, Olanaklar, Sorunlar
Türkiye ekonomisinin önemli sorunlarından birini oluşturan cari açığın en büyük nedeni, Türkiye’nin enerjide yaklaşık %72 civarında dışa bağımlı olmasından ileri gelmektedir:
Petrol ve doğal gazın neredeyse tamamı, kömürün ise beşte biri ithal edilmek zorunda. Özellikle milenyumdan itibaren gözlenen ekonomik atılımın trendi, Türkiye’nin gelecekte her yıl artan bir şekilde %7 civarında daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacağını gösteriyor. Bu ise ülkenin -eğer bu sorunu çözmez ise- daha fazla cari açık vermesi demektir ki, bu da belli bir seviyeden sonra artık ekonomi için sağlıklı, sürdürülebilir bir gelişmeyi ifade etmez.[1]
Sorunun bilincine varan iktidar, diğer bir çok ülkede olduğu gibi enerji sorununu çözmek için geçmişte bir dizi önlemler aldı, enerjide çeşitlendirmeyi sağlamak amacı ile değişik kaynaklar aramaya, bunları yaratmaya yöneldi. Belki de Türkiye tarihinde ilk defa eli-yüzü düzgün, katılırsınız yada katılmazsınız- elle tutulur, somut olduğu için üzerine tartışıp (alternatif) öneriler oluşturma fırsatını veren bir enerji konsepti oluşturuldu. Buna göre; Yenilenebilir Enerjilere önem vermekle birlikte Nükleer Güç Santrallerini (NGS) “baz” ve başat enerji kaynağı olarak alma yolu ile enerji sorununu çözme şeklinde bir çizgi ortaya çıktı. Nükleer tekniğin bilinen güvenlik sorunları, her açıdan göreceli “pahalı” olması, “ekolojik” ve son tahlilde “ekonomik” olan alternatif enerji potansiyellerini yeterince değerlendirmemesi nedenleriyle söz konusu enerji politikası bence “sorunlu”. Bu, “ideolojik” nedenlerle yapılan bir tercih değil, aksine, “görünen köy kılavuz istemez” gözlemine dayanıyor. Türkiye’den daha az su, rüzgar, güneş ve jeotermal enerjiye sahip olan Almanya, 12 yıl sonra tüm NGS’lerini (Nükleer Güç Santralleri) kapatarak enerji sorununu çözebiliyorsa, bu Türkiye’de haydi haydi mümkün olmalı” diye düşünüyorum.
Öyle mi acaba? İnceleme dizimizde daha önce diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını ve bunların ülkemizdeki potansiyellerini ele almıştık. Şimdi de -hiçbir önyargıya tabi olmadan, rüzgardan elektrik enerjisi elde etme sorunu üzerinde yoğunlaşarak genel “enerji tablosunu” hemen hemen*) tamamlamaya çalışalım. Bir alıntı ile başlıyoruz:
“Bu alanda öngörülen potansiyelin sadece yüzde 5’inin kullanılmasına rağmen bugün Türkiye rüzgar santrallerindeki artış oranı bakımından dünyada birinci sırada yer almaktadır”.[2] Evet, iyi şeyler de oluyor yani! Şu an Türkiye’de halk arasında “rüzgar gülü” olarak tanımlanan “Rüzgar Enerjisi Santralleri”nin (RES) 2.260 Megawatt olan kurulu gücünün, 2023 yılında 20.000 MW’a çıkarılması hedefleniyor. Türkiye’nin bu konudaki potasiyellerini ortaya koyması açısından bir “Rüzgar Potansiyel Atlası” da oluşturulmuş durumda. Buna göre, Türkiye’nin toplam rüzgar enerjisi potansiyeli 48.000 MW olarak tespit ediliyor.[3]
Ancak bu rakam, 50 m. yükseklikte olup, ideal verimlilik sınırı olarak kabul edilen saniyede
7 m. (7 m/s), yada daha fazla rüzgar hızına göre çalışan rüzgar gülleri esas alındığı zaman ortaya çıkıyor. Eğer hız bazını 6,5 m/s olarak ele alırsak (yani daha az rüzgar hızıyla da çalışma kapasitesine sahip rüzgar güllerini temel alırsak) bupotansiyel nerdeyse üçe katlanıyor (132.000 MW).[4] Avrupa’da ise en yüksek “ortalama rüzgar hızı” 5,44 m/s. Yani bu şiddette bile rüzgar gülleri (istenilen verimlilikte olmasa da) gene enerji üretebiliyorlar. Ki bu da, Türkiye’de hesaplara dahil edilmeyen ek bir enerji potansiyelini ifade ediyor. Burada dikkati çekmek istediğimiz diğer bir nokta da, yükseldikçe rüzgar şiddetinin genelde artması. İdeal yükseklik 120 m. ve yukarısı olarak kabul ediliyor.[5] Türkiye’de Rüzgar Potansiyel Atlası oluştururken 50 m. yükseklik yerine 120 m. yüksekliğin baz alınması durumunda oldukça farklı bir tablonun ortaya çıkacağını düşünüyoruz.
Enerji Bakanlığı tarafından rüzgarda kapasite kullanımı olarak verilen rakam %30.[6] Yani, var olan potansiyeli kullanabilme oranı olarak bu rakam düşünülüyor; bu rakamı daha yukarı çekmenin olanakları bulunmakla birlikte her zaman rüzgarın istenilen düzeyde esmeyeceği de düşünüldüğü zaman böyle bir rakam çıkıyor ortaya. Ama dahası da var:
Rüzgar gülleri üretiminde öncü firmalardan Alman Enercon şirketinin son harikası E-126 adlı rüzgar gülü tam 198,5 m.’ye ulaşıyor.[7] Optimal rüzgar şartlarında göreceli küçük bir Nükleer Güç Santralini (NGS) ikame edebileceği söylenen bu aparat 7,6 MWh kurulu güce sahip. Günümüzün en randımanlı ve en büyük rüzgar gülü olarak kabul edilen bu tip, elektriği kWh başına 2,6-3,0 €-Cent gibi çok daha düşük bir fiyata üretebiliyor (eski tiplerde bu 6,0-8,0 €-Cent) ; ki bu, NGS’lerde üretilen enerjilere göre süper ucuz (7,0-9,0 €-Cent). Maliyeti yaklaşık 11 Milyon €’yu bulan E-126 tipi rüzgar gülü Belçika’da bir yılda 20.000 MW’a varan elektrik üreterek yaklaşık 18.000 kişinin ihtiyacını karşılamış. Buna göre 350 adet E-126’dan oluşan bir RES-Parkı, yılda 7 Milyon MW üreten Güney Almanya-Isar’da bulunan Nükleer Güç Santralinin randımanına rahatça ulaşabilir; dahası, yarı fiyatına ve “hiç kimseyi rahatsız etmeden” elektrik üreterek!.[8]
15-16 Milyar €’luk yatırımı gerektiren, yılda 32 milyon Megawatt elektrik üretmesi beklenen Akkuyu NGS yerine kaç tane E-126’ya ihtiyacımız olur ve “kaça üretiriz”, varın onun hesabını siz yapın! Bu arada NGS’nin yaşlandıkça artan bakım giderlerini, personel-işletme ve hammadde masraflarını da hesaba katmalısınız tabii. RES’ler de bu tür maliyetler oldukça düşük. Ayrıca;
NGS’lerin son tahlilde toplum tarafından karşılanacak olan “tüketilmiş radyoaktif maddelerin depolanması“nın makro-dışsal giderlerini, hesaplanması hiç de kolay olmayan olası bir “radyoaktif katastrofun” maliyetlerini burada göz önüne almadık.
Yenilenebilir Enerjilerin kimi “Sorunları”
Yenilenebilir enerjilerde, rüzgar ve güneş enerjisi konusunda karşılaşılan önemli “sorunlardan” biri rüzgar ve güneşten, onların ortaya çıktığı sürece enerji üretilebileceği, bu nedenle sürekli enerji sağlayan “baz” enerji kaynağı olmadığıdır. Bu nedenle ortaya çıkabilen “belirsizlikleri”, yani “rüzgar esmediği, güneş ışımadığı enerjisiz zamanı” dengelemek üzere “baz” enerji üretebilen (mesela NGS yada termik santraller gibi) kaynaklara gereksinim duyulur; belli bir kapasite, rezerve olarak hazır tutulur. Ki burada olası bir “bir kaynaktan öteki rezerve kaynağa geçiş”, yani “kaynaklar arası trafik” genelde pek ekonomik olmayan bir çözümdür. Öte yandan bu konudaki diğer sorun da, “rüzgar ve güneşin bol olduğu zamanlarda” oluşabilen enerji fazlasının genellikle heba edilmesidir. Rüzgarlı günlerde kimi rüzgar güllerinin döndürülmemesinin nedeni bu olsa gerek. Sonuç olarak önümüzde “enerji depolama” gibi bir “sorun” var. Ancak depolama tekniğindeki var olan olanaklar ve gelecekteki gerçekleşmesi kuvvetle ihtimal olan gelişmeler, rüzgar ve güneş enerjilerinin “baz” enerji olmadığı yönündeki itirazları bence relatifleştiriyor. Şöyle ki;
1. PDHES: Özellikle Almanya ve İsviçre’de uzunca bir süredir yaygın olan “Pompaj Depolamalı Hidroelektrik Santraller”i (PDHES) bu konuda pratik ve “hesaplı” olanaklar sunuyor. Sistem, altta bulunan bir su havuzundan ve daha yüksekte bulunan baṣka bir havuza borularla su pompalayan iki komponenten oluṣuyor. Elektrik fazlası ile yukarı havuza pompalanan su, ihtiyaçdurumunda tekrar aṣağıya, ama bu sefer tirbünlerden geçirilerek, yani yeniden elektriğe dönüṣtürülerek elektrik ağına verilebiliyor. Tam bir pratik zeka örneği!
2. Kimyasal Depolamalar: Burada uygulanan depolama tekniği, üretilmiş olan elektrikle kimyasal bir reaksiyonun oluşturulması ve bu reaksiyonun tersine çevrilmesi ile reaksiyon için harcanan elektriğin tekrar geri kazanılması prensibine dayanıyor.
3. Isı Depolama: Özellikle Güneş Enerjisi sektöründe, solar termik santrallerde başarı ile uygulanan bu yöntemle güneşin bol olduğu zamanlarda üretilen enerji ile ısıtılan su, yeraltı derinliklerine gönderilerek burada sıcak olarak muhafaza edilir. Böylelikle gece ile gündüz, yada yaz ile kış arasıdaki güneş (ısısı) açısından var olan farklar “dengelenmiş” olur. Yani yazın ışığı ile oluşturulan ve depolanan sıcaklık ile kışın binalar ısıtılır.
4. Gaz Depolama: Burada uygulanan teknige göre eloktrolizler vasıtası ile elektrik harcanarak oluşturulan metan gazı, yeraltı deriniklerinde var olan boşluklarda depolanır. İhtiyaç durumunda yukarıya alınıp tekrar enerjiye, elektriğe dönüştürülür. Bu tekniğin regeneratif enerjilerin depolanması konusunda gelecekte daha da fazla öneme sahip olacağı öngörülebilir.
5. Termo-Dinamik Depolama: Üretilmiş elektrik fazlasının yardımı yeraltındaki hava boşluklarında basınç altında sıkıştırılarak tutulur. İhtiyaç burumunda yukarıya alınarak var olan basınçla çalıştırılan jeneratörlerde elektrik üretilir.
6. Akümülatörler: Bunlar, bir pil gibi üretilen enerjiyi elektro-kimyasal olarak depolama yeteneğinde
olan haznelerdir.
Geleceğe yönelik olanaklar arasında henüz geliştirme aşamasında olan “Büyük Güç Depolama Santralleri” yada “Lithium-İyon-Mega-Baterilerini” saymak mümkün. Bu tip baterilerin önce 1 MW daha sonra ise 10 MegaWatt’lık bir randımana ulaştırılıp binlerce ailenin elektrik ihtiyacını karşılaması planlanıyor.[9]
Bakın; dış dünya, potansiyelleri ve kapasiteleri nasıl hesaplıyor :
“Dünya genelinde alçak yerlerde rüzgar enerjisi, teorik olarak 400 Terawatt’lık bir randıman potansiyelini sunuyor; daha yukarılara -yüksekliklere- çıkıldığı taktirde bu potansiyelin 1.800 Terawatt’a kadar çıkması mümkün, ki bu da şu anki dünya ihtiyacının yaklaşık 100 katı demek.”[10]Türkiye Enerji Bakanlığının rüzgar enerjisi için kapasite kullanma oranı olarak aldığı %30’u baz alsak bile bu rakamlar ne kadar büyük bir potansiyele sahip olunduğunu ortaya koyuyor..
İkinci bir örnek rüzgar enerjisi konusunda önder ülkelerden Almanya’dan:
“2010 yılında Yenilenebilir Enerjiler Ajansı’nın oluşturduğu Almanya Potansiyel Atlas’ına göre, ülke yüzölçümünün %0,75’inde rüzgardan, Almanya’nın 2020 yılındaki elektrik ihtiyacının %20’sinin karşılanabileceği sonucuna varılıyor.”[11] Almanya’da elde olan jeolojik bilgilere göre; tarımsal bölgelerin %8’i (buna ormanlar ve koruma altındaki bölgeler de katılırsa %12,3-%22,4’ü) rüzgar enerjisi konusunda kullanılabilir konumda bulunuyor. Her eyaletin yüzölçümünün %2’sinin kullanılması durumunda bu, 198 Gigawatt’lık bir kurulum gücünü beraberinde getiriyor. Rüzgar potansiyelinin, sadece rüzgarın daha şiddetli estiği Kuzey Almanya ile sınırlı olmayıp tüm Almanya’da mevcut olduğu varsayılıyor. Rüzgarın tam kapasite kullanımı yıllık ortalama 2.071 saat olarak tespit ediliyor, ki bu miktara daha az randımanlı alanların kapasiteleri dahil edilmemiş. Sonuç ilginç: 390 TWh (potansiyel enerji verimi). Bu, 2010 yılında Almanya’nın brüt elektrik tüketiminin %65’ine denk geliyor.[12]
Konuda elimizde var olan en somut bilgi, rüzgarda tam kapasite kullanımının yıllık ortalama 3.000 saat olduğudur.[13] Bu, rüzgar enerji tekniği kullanımda önder ülkelerden bir olan Almanya’nın %50 fazlası kapasiteye denk geliyor. Varolan “rüzgar enerji atlası”[14] direk olarak, kırsal kesimin yada ülkenin yüzde kaçının RES ile enerji üretimine açık olduğunu belirtmiyor. Tüm veri eksikliğine rağmen, biraz zahmete katlanıp varolan atlastan kimi mukayeselerin ve varsayımların yardımı ile “istatistikleri manipüle etmeden” somut sonuçlar çıkarmak mümkün. Söz konusu atlas’tan ilk görünen, Türkiye’nin önemli bir bölümünün rüzgar enerjisi üretimine açık olduğu! Mesela Trakya, Balıkesir, Çanakkale ve İzmir’in tamamının bu konuda elverişli olduğu görülüyor. Bu arada tabii ki, yerleşim yerlerinin, fazla eğimli, yada göçmen kuşların göç yolu gibi kullanıma elverişli olmayan yerlerin haritaya dahil edilmemesi gerekiyor. Haritaya bu anlamda bir “üstbakış” Türkiye için bayağı olumlu bir görüntü veriyor.
Daha önce “Yenilenebilir Enerjiler” üzerine kaleme aldığımız bir makalemizde de Almanya’da özellikle RES sektöründe oluşan yeni (ekonomik) yapılanmalara dikkati çekmiş, bu sürecin pratikte anti-tekel ademi merkeziyetçi bir gelişme olduğunu, mülkiyetin “enerji kooperatifleri” yolu ile vatandaşlara yaygınlaşarak “demokratileştiğini”, bunun ise sektörde serbest rekabet koşullarının sağlanması ve teknolojiye ulaşımda tekellerin kırılması ile mümkün olduğunu tespit etmiştik. Almanya’da özellikle güneş enerjisi sektöründe kısmen de olsa bu sürecin yaşandığını, vatandaşın pratikte kendi elektriğini üretebilme ve bunu sisteme satabilme olanağına kavuştuğunu söylemiştik.[15] İnsanların bu ve benzeri üretken alanlara yatırım yapmalarının iki önemli ekonomik yararı var:
- Böyle bir girişim insanları yatırım yapmak için tasarrufa teşvik ediyor, ki bu da, özellikle Türkiye’de makro ekonomide eksikliği şiddetle hissedilen bir olgu. “Cari açık” sorununda yaşamsal öneme sahip.
- Bu şekilde insanlar rastgele spekülatif fonlara veya sanal ilişkilere değil, toplumsal (değer) karşılığı olan, ülkeye ek istihdam ve katma değer getiren bir sektöre, maddi üretime yatırım yapmış oluyorlar. Öyle ki, böyle bir girişim, orta vadede getirisi olan, uzun vadeli kapital yatırımı gibi de görülebilir.
Böylesi bir gelişme, biraz daha “cömert teşviklerle”, yaygın ucuz destek kredilerle mümkün. Buyurun size “krediye sıfır faiz” olanağı!.. Toplumsal ilerlemenin (herhangi bir “plan, proje” gibi bir “sosyal mühendislik” zorlaması olmaksızın) tabandan gelişmesine bundan daha güzel aktüel bir örnek olamaz.
Türkiye özellikle rüzgar enerjisi tekniğinde bir dizi olumlu adımlar attı. Jeotermal enerjide potansiyellerin ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi de kayda değer gelişmeleri içeriyor. Yenilebilir Enerjiler alanında Avrupa ülkelerindeki kadar olmasa bile -burada uzun uzadıya analiz etmeyeceğimiz- bazı olumlu ve sonuç veren teşviklerve tedbirler de söz konusu. Genelde bir transformasyon süreci içinde bulunan enerji sektöründe hala belirleyici olan eski yapılanmaların olumsuz etkilerine rağmen Türkiye’de “Yenilenebilir Enerji Kaynaklar”ına hakettiği değerin verildiği kanısında değiliz. Türkiye elle tutulur bir “Ekoloji Politikası”nın olmaması, bu konudaki konseptsizliğin ve mevzuatsızlığın en büyük nedeni. Bu mevzuatın yokluğu, geçen bir makalemizde tespit ettiğimiz gibi (örneğin) Türkiye’de büyük bir potansiyele sahip olan biyokütle-biyogaz alanının gelişmesinin, dolayısiyle tarımsal alanın gelişmesinin önündeki önemli engellerden biri. Örneğin; dünyanın gelişen Güneş Enerjisi sektörünün Türkiye’de kısa bir süre öncesine kadar “üvey evlat” muamelesi görmesi anlaşılır değildir.
Yenilebilir Enerji konusunda devletin 2011 yılında somutladığı destekler, Avrupa’daki emsalleri ile kıyaslandıgında oldukça düşük kalmakta, piyasada -Almanya’da olduğu gibi- “küçük üreticiler” bazında, mesela olası “enerji kooperatifleri” şeklindeki yöresel otonom insiyatiflerin oluşmasına, diğer bir deyişle sıradan vatandaşın teknolojiye ulaşmasının sağlanması yolu ile de rekabetin çeşitlenmesi ve böylelikle de enerji sorununun çözümüne katkıda bulunmaya gördüğümüz kadarı ile olanak tanımamaktadır. Önerimiz, “yaşamdam kopuk” herhangi bir “tepeden” müdahele değil, geniş tabana yayılarak serbest insiyatiflere olanak vermek ve olası (her türlü) potansiyellerin açığa çıkarılmasının şartlarını oluşturmak için bir deneme; herhangi bir “taklit” değil. Buradaki olası bir deney, bizce örneği olmayan bazı “radikal” adımlar ile mümkün olabilir. Bunlar; “faizsiz kredi”, “uzun süreli vergiden muafiyet” ve “devlet arazilerinin uygun şartlarda yenilenebilir enerji kaynakları için tahsis edilmesi” ve tabii ki şimdiye kadar var olan “teşviklerin yükseltilmesi” şeklinde formüle edilebilir. Türkiye’nin mevcut (yenilenebilir) potansiyellerini yeterinde dikkate almadan tek taraflı NGS gibi “politik prestijli” sorunlu projelerin baz enerji kaynağı olarak öne çıkarılması bizi, evet, ama yetmez; hem de yenilebilir olsun! çizgisine götürüyor.
[1]Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: http://www.energyworld.com.tr/root.vol?title=enerji-ithalati-cari-acigi-tetikliyor&exec=page&nid=587842
*)“Hemen hemen” diyoruz çünkü son olarak, henüz daha incelemediğimiz “su enerjisi” konusu kaldı.
[2]The World Bank: http://www.worldbank.org/tr/news/feature/2013/05/30/wind-water-steam-a-triple-win-for-turkey-energy-sector
[3]T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Nükleer Güç Santralleru ve Türkiye, Nükleer Enerji Proje Uygulama Daire Başkanlığı, Yayın-No.:2, Ankara
[5]a.g.y.
[6]T.C. Enerji Bakanlığı, a.g.y.
[7]Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung, Nr. 5, 5.2.2012, Wirtschaft, S. 31
[8]NABU-Portal: http://www.nabu.de/themen/energie/atomkraft/ausstieg/15597.html)
Fraunhofer ISE, Studie: Stromgestehungskosten erneuerbare Energien, 2012, Freiburg-Almanya
http://www.energieblog24.de/e126/
[9]Handelsblatt, 02.03.2010
[10]http://www.innovations-report.de/html/berichte/energie_elektrotechnik/windenergie_koennte_globalen_energiebedarf_decken_201985.html
[11] Agentur für Erneuerbaren Energien, “Erneuerbare Energien 2020, Potenzialatlas Deutschland”, 2010 Berlin-Almanya
[12]Kaynak: Frauenhofer-IWES, Studie zum Potenzial der Windenergienutzung an Land – Kurzfassung, 2011 Kassel
[13]T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer GüçSantralleri ve Türkiye, Nükleer Enerji Proje Uygulama Daire Başk., Yayın.Nr: 2, Ankara
[14]http://www.naturelenerji.com.tr/Ruzgar_Enerjisi_Potansiyel_Atlasi_RES.aspx
[15] http://www.duzceyerelhaber.com/zeki-alptekin/24838-yenilenebilir-enerjilerin-ekonomi-politigi-
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları














































































































































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.04.2025
25.02.2025
4.02.2025
22.12.2024
1.07.2024
12.05.2024
15.04.2024
3.02.2024
24.11.2023
6.08.2023