Bülent KORUCU
Bugün, Başbakan Adnan Menderes’in idamının yıldönümü. Tarihçi Yılmaz Öztuna, Bir Darbenin Anatomisi kitabında 1876’da Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilip katledilmesiyle sonuçlanan darbeyi anlatır.
Kitabı okurken pek çok sayfanın sonraki darbeler için de yazılabileceğini fark ettim. Cuntaların ruh hali, yaşanan mağduriyetler, darbeye zemin hazırlayan gafletler ve yargılama safahatları çok benzeşiyor. Mağduriyetlerden başlayalım.
Berin Menderes’in, Yassıada’da yargılanan eşi Başvekil Adnan Bey’e yazdığı mektuplar darbecilerin tıynetini gösteren ibret vesikaları. Aydınlı zengin bir çiftlik sahibi olmasına rağmen avukat tutmakta zorlanan Menderes’in eşi, çaresizlik içinde şunları yazıyor: “Üzülmemen için pamuk paralarına el konulduğunu ve Ziraat Bankası’nda bloke edildiğini sana bir türlü bildirememiştim. Bir şey satma imkânı da yok. Evde eşyamız yok. Avukatlara vermemiz için herhalde bir şeyler düşüneceklerdir. Ben avukat ücreti için yazdığım dilekçeye cevap alamadım. Belki seninkine cevap verirler.”
Benzer bir mektubu ondan yaklaşık 90 yıl önce Pertevniyal Valide Sultan yazmıştı. Sultan Abdülaziz’in annesi kendilerine sahip çıkan 2. Abdülhamit’e yaşadıklarını şöyle yazmıştı: “Bir padişah vâlidesinin ne hale düştüğünü ileriki nesillerin görmesi için bu eşyanın hatıra olarak saklanmasını istiyorum. Üç padişah (kocası İkinci Mahmud, üvey oğlu Sultan Mecid, oğlu Sultan Aziz) sayesinde nail olduğum büyük servetin mühim kısmını cami, mektep, kütüphane, çeşme, türbe gibi hayır eserlerine, yardım isteyen muhtaçlara harcadım. Gerisi, Sultan Abdülaziz tahttan indirildiği gün Dolmabahçe Sarayı yağma edilirken alındı. Birkaç parça, oğlumun şehit edildiği gün kulaklarımdan ve parmaklarımdan koparılıp odamdan çalındı. Yolladığım beyaz Hint keteninden entari, göreceğiniz gibi kızıla boyanmıştır. Bu boya, amcanız Sultan Abdülaziz’in mübarek kanıdır… Bu entari üzerimde olduğu halde Topkapı Sarayı’na gönderildim ve 33 gün sırtımdan çıkarıp değiştirme imkânım olmadı!”
Abdülaziz Han ve Menderes’in katledilme sahneleri de birbirine çok benziyor. Tek fark birincisini açıkça öldüremeyecekleri için intihar süsü vermeleri. İki cinayet de herhangi bir insana yapılmayacak muamelelerle tahkir edilerek işlendi. Maalesef cuntanın işini kolaylaştıran gafilce tavırlar da çok benzeşiyor. Her ikisinin de etrafı kuşatılmış ve yaklaşan tehlikeyi görmesi engellenmiş. Her ikisi de yapılan ihbarları kaale almamış, dolayısıyla tedbirli davranmamıştı. Cuntanın lideri Serasker Hüseyin Avni Paşa’nın padişahı daha önce zehirletmeye çalıştığını düşünürsek Turgut Özal da fotoğraf karesine giriverir. Cuntanın diğer fertlerinin kopyalarını da bulmak zor değil. Şura-yı Devlet Reisi ve eski Adliye Nazırı Mithat Paşa’nın yerine Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay başkanlarından yeterli sayıda isim yazabiliriz. Darbenin fetvacısı Şeyhülislam Hayrullah Efendi’yi temsil eden dinî kisveli adamlara da kolajda yer verebiliriz.
Biraz da mahkeme safahatından bahsetmek istiyorum. Darbeden 93 gün sonra tahta kerhen çıkarılan 2. Abdülhamit amcasının kanını yerde bırakmamak için mahkeme sürecini başlattı. Mithat Paşa’dan dolayı bütün dünyanın dikkat kesildiği adil bir yargılama yapıldı. Mahkeme, Mithat Paşa’nın şovlarına sahne oluyordu. Reddi hakim talebi, cinayet zanlılarına 27’şer ve diğer sanıklara 94 soru sormak istemesi mahkemeyi tıkama gayreti olarak yorumlandı. Mahkeme başkanı Hristo Forides Efendi sonunda dayanamayıp şu uyarıyı yapıyor: “Sanıkları müdafaa şahidiniz olarak dinletmek istediniz, kabul ettik. Suallere başlamanız gerekirken nutuk veriyorsunuz. Anlaşılan biz hâkimlere değil gazetecilere hitap ediyorsunuz. Buna izin vermem. Müdafaanıza başlayınız.” Çok tanıdık değil mi?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016