Fehmi KORU
Can Atalay milletvekili seçildiği halde cezaevinde tutulmaya devam ediliyor; hem de Anayasa Mahkemesi’nin lehine verdiği kararlara rağmen…
Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Konseyi de seçilmiş vekilin Meclis’teki görevine başlaması gerektiğini hatırlatan telkinlerde bulunmuştu.
Meclis bir milletvekili eksik toplanmaya, Hatay ilimiz de seçtiği milletvekilinden mahrum kalmaya devam ediyor.
Tatildeki Meclis’in, vekilliği de düşürülmüş Can Atalay’ın durumunu görüşmek üzere olağanüstü toplanacağını duyduğunuzda ne düşünmüştünüz?
Vekilliği düşürme tasarrufunun geçersiz sayılacağına dair Anayasa Mahkemesi’nin geçen hafta verdiği karar üzerine yapılacağı için, pek çok kişinin, toplantının hakkın iadesiyle sonuçlanacağını düşündüğünü biliyorum.
Genel görüşme teklifi kabul edilecek, sonunda vekilliği düşürme kararından dönülecek, Can Atalay’ın Meclis’e gelmesinin yolu nihayet açılacak; pek çok kişi böyle düşündü.
Öyle olmadı ama: Meclis toplandı, kanlı bir kavgaya sahne oldu ve genel görüşme teklifi reddedildi.
Düşünün: Her kavgada ilk yumruğu attığı bilinen milletvekilini, AK Parti, Meclis grubuna kavgaları yatıştırmayla yükümlü idare amiri yapmış…
Bir milletvekilinin yediği yumruklardan yüzü gözü morardı; iki milletvekilinin kanı döküldü ve TBMM dünya TV kanallarında kavga görüntüsüyle ilk haber oldu…
İşin kan dökülmesine de yol açan kavgaya kadar varacağını öngöremesem de, sonucu tahminde hiç zorlanmadım.
Neden?
Gezi Parkı’nın betonlaşmasına karşı başlatılmış uyarı amaçlı bir eylemin ‘darbe girişimi’ olarak yansıtılması AK Parti açısından bir kesin hüküm değerinde; o hükmün zayıflatılmasıyla sonuçlanacak herhangi bir gelişmeye müsaade edilmeyeceğinden eminim de ondan…
Nitekim, AK Partililer, keskin tavırlarını, bir meydan savaşı havasına da dönüştürerek, Meclis’te bir kez daha sergilediler.
Olağanüstü toplantılarda genellikle Meclis başkanı oturumu yönetir. Herhangi bir mazereti sebebiyle katılamayacaksa, onun yerine vekillerinden sırası gelen oturama başkanlık eder.
Meclis başkanı Numan Kurtulmuş Meclis’te olduğu halde oturumu yönetmeye, yönetme sırası CHPli başkan vekilinde olduğu halde, AK Partili başkanvekili çıktı…
Kavga sonrasında başkanlık kürsüsünde Numan Kurtulmuş’u gördük ama arada kan dökülmüştü bile…
Belli ki, oturumu yöneterek siciline leke sürdürmek istememişti Kurtulmuş; ancak günün tutanağında onun da adı olacak.
Seçilmiş milletvekilini cezaevinden çıkarıp görevine başlamasını sağlaması ve Meclis’e itibarını iade etmesi beklenen Numan Kurtulmuş’a bağlanan umutlar boş çıktı.
Ülkemizde siyasetin dilinin ne kadar sorunlu olduğu malum; geçen haftanın iki yazısını, ağzına hakim olması gereken bazı siyasiler konuşurlarken çoluk-çocuğun kulaklarının kapatılması gerektiğine dair konulara ayırmıştım.
Yalnız kulaklarını değil, siyasetçilerin bulunduğu ortamlarda gözlerini de kapatmaları gerekiyor çocukların…
Meclis’te kavgalı oturumlar daha önce de yaşanmıştı. Meclis çatısı altında bir-iki kez silahların konuşturulduğunu da biliyoruz. Önceki gün yaşananlar ilk ve tek örnek değil.
Ancak bu defa eski örneklerden farklı bir durum var: Ağız bozukluğu da, kavga da iktidarın isteyebileceği türden olaylar değil. Bu defa yaşanan ve yaşatılanlar dikkatlerin dağılmasına ve iktidarın güçlenerek yoluna devam etmesine değil, varlığının sorgulanmasına sebep olabilecek…
Geçim sıkıntısının geride bırakılmasını getirecek gelişmelere umudunu bağlamış ekonomi yönetimi, iktidar cephesinden gelen kural-dışılıkların yerli-yabancı çevrelere yansımasıyla istediği sonucu almakta zorlanacak…
Kim siyaseti böylesine çatışmacı bir ortamda seyreden ekonomisi zorda bir ülkeyle iş tutmak ister? Yatırım yapmayı, borç açmayı düşünür?
Vatandaşlar için de hoş bir manzara değil, siyasetten dışarıya yansıyan sözler ve görüntüler…
Fedakarlık ve sabır talep edilen kitleler, tuzu kuru bildikleri siyasileri birbirleriyle itişir-kakışır gördüklerinde, bunun kendi yararları için bir çatışma olmadığını anlamayacaklar mıdır?
Elbette anlarlar.
AK Parti kendisini zora düşürdü, fakat ortağı MHP’yi ve lideri Devlet Bahçeli’yi sevindirdi.
İktidar, ülkenin önünde nasıl olsa genel seçime kadar dört yıllık bir süre olduğu hesabını yapıyor ama, kendi kadrolarının ağızlarından çıkanlar ile Meclis’te yerlere dökülen kanların, sandığın tarihini bayağı öne çekmeyle sonuçlanacağını galiba göremiyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025