Fehmi KORU
Bizim önemli bir eksikliğimiz, karşılaştığımız sorunlara uzun erimli bir açıdan bakamıyor oluşumuz... Bugün yaşıyoruz, yarını göreceğimizi umuyoruz, ama ne bizden öncesini ne de bizden sonrasını hesaplarımıza katıyoruz.
Oysa her ülkenin bugünü ile yarınını geçmişi ve yarından sonra meydana gelecekler belirler...
İbn-i Haldun’un uygarlıklara bin yıllık ömürler biçtiği bilinir. Yükselir, kemal dönemini yaşar ve tarih sahnesinden çekilir uygarlıklar... Roma ve Yunan bunun örnekleridir. Bir yönüyle Osmanlı ile temsil edilen Doğu uygarlığı da öyle... Şimdi birçok düşünür teknolojik gelişmelerde elinde tuttuğu üstünlüğe bakıp Batı uygarlığının hiç zeval bulmayacağına inanıyor; ancak bütün belirtiler oradan da çöküşün ilk sinyallerinin alındığına işaret ediyor.
Uygarlıkların sona ermesi insanın ölümü gibi gerçekleşmiyor elbette; yenisinin doğuş sancılarıyla eskinin can çekişmesi birlikte cereyan ediyor. Birinden diğerine geçiş bu sürecin yaşandığı dönemin insanları tarafından fark edilemeyebiliyor. Teşhis genellikle her şey olup bittikten sonra konuluyor.
New York’ta toplanan BM Genel Kurulu önünde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşma, teşhis koyma dışında, neredeyse bütünüyle günümüzün global çöküşüne işaret ediyor... Bulunduğu noktadan baktığında gördüğü dünya manzarası, Başbakan Erdoğan’a, günümüzün güçlülerinin ne kadar haksız ve ne kadar adaletsiz olabildiğini göstermiş. Bir-iki örnekten hareketle söyledikleri, bugünün global sisteminin teklediği uyarısıdır.
Zaten yaşadığımız dönemden öncesiyle bizden sonrası konusundaki aldırmazlığımız burada devreye giriyor. Erdoğan’ın New York konuşması penceresinden yaklaştığımızda, karşılaştığımız sorunlarla başa çıkmayı tarihin sırtımıza yüklediği misyonla arayabileceğiz. Çözümleri ise bizden sonraki nesillere birer armağan olarak bırakacağız.
Kürt sorununa bu gözle bakalım: Osmanlı’dan beri var bu sorun ve son 30 yılımızı onun teröre bulaşmış yansımasına feda ettik. Uygarlık boyutunu hiç aklımıza getirmeyip yalnızca ‘bugünün sorunu’ olarak telâkki ettik onu ve neslimizin çıkarları açısından çözme gayretine girdik. Çözebildik mi peki?
Hayır, çözemedik.
Türkiye bu sorunu çözemediği taktirde, sıkıntıları hemen her alanda hissedilen günümüz uygarlığının bir parçası olarak çöküşten nasibini alacaktır. Oysa bu sorunu geride bırakmayı başarabilirse, Türkiye, bunu sağlayan sağlıklı bakış açısıyla geleceğe güvenle bakmayı getirecek bir yeni anlayışı temsil etmeyi umabilir. Bu da ülkemizi etkisini bizden hayli ilerideki zamanlarda da hissettirecek‘yeni’ uyanışın bir parçası -hatta öncüsü- haline getirebilir.
Kürtler için de öyle. Yeni uyanışın öncüsü olan Türkiye’nin bunu sağlayan en kuvvetli unsurlarından olmak, ülkemiz Kürtlerini en hayalperestlerinin bile öngöremeyeceği türden bir ‘statü’ye taşıyabilir. Günün şartlarının dayattığı, çıkış yolu bulunmayan nafile bir rolü oynamak yerine, daha güçlü yarının oluşmasında belirleyici olmak daha akıllıcadır.
Zordur böyle ortamlarda akıllıca tercihler yapmak; özellikle de eski şartların artık eski sonuçları doğurmayacağının henüz tam idrak edilmediği günümüz gibi ortamlarda...
Hepimize lâzım olan, tarih bilinci ve basirettir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025