Fehmi KORU
Kuruluşu üzerinden uzun yıllar geçmiş bir yönetim biçimini, 100. yılını idrak etmemize sadece beş yıl kalmışken, hala kutluyor olmamız aslında ilk bakışta tuhaf karşılanabilir. Ancak ‘cumhuriyet’ olarak adı konmuş yeni yönetim biçimine ulaşmak, Türkiye’nin tarihi gerçekleri göz önünde tutulduğunda, hiç de kolay olmamıştır.
Kutlayarak değerini bildiğimizi göstermiş oluyoruz.
Padişahın yetkilerini kısıtlayıp halkı da yönetime katma noktasına (meşruti yönetime) ulaşmanın neredeyse beş asır sürdüğünü aklımızda tuttuğumuzda özellikle…
Cumhuriyet ile demokrasiye doğru da ilk adım atılmış oldu. Cumhuriyet’in ilanı ile çok partili demokratik sisteme geçişimiz arasındaki zaman aralığı 25 yıldan kısadır.
Türkiye bunu Avrupa’da hanedanların varlığının sürdüğü, başta Almanya ve İtalya olmak üzere belli başlı bazı ülkelerde demokrasi-dışı yönetimlerin iş başına gelebildiği bir dönemde başarmıştır.
Kıymetini bilelim.
Demokrasi elden gidiyor mu?
Dünyamız bugünlerde de, Türkiye’de cumhuriyet yönetiminin kurulduğu ve Avrupa’da demokrasi-dışı güçlerin iktidar olmaya yükseldiği dönemlerde yaşananlara fena halde benzeyen bir dönemden geçiyor. Kısaca ‘popülist’ denilen bir anlayışa sahip, halkın çelik yumruklu yönetimlere layık olduğuna inanan kişilerin siyasette yükselişine şahitlik ediyoruz.
En son örnek Brezilya’dan. Dün yapılan seçimlerde, vatandaşlarına şiddete şiddetle cevap vermeyi vaat eden, azınlık ve kadın haklarını önemsemeyen, diktatörlük hasretiyle yandığını belli etmekten çekinmeyen, seçimleri hafife alan bir politikacı, Jair Bolsonaro, Brezilya’da cumhurbaşkanı olmayı başardı.
Seçimini haberleştiren dünya medyası, Bolsonaro‘yu Macaristan’ın Viktor Urban‘ı, Filipinler’in Rodrigo Duterte‘si ve ABD’nin Donald Trump‘ı ile birlikte anıyor.
Bolsonaro da Urban, Duterte ve Trump gibi demokratik ilkeler ve geleneklere hiç önem vermeyen yeni nesil politikacılardan…
Politik süreçler konusunda uzman iki isim olan Steven Levitsky ile Daniel Ziblatt‘ın imzasını taşıyan taze çıkmış bir kitap şu sıralarda ABD’de çok satanlar listesini zorluyor.
Kitabın adı ‘Demokrasiler Nasıl Ölür’ (How Democracies Die).
Geçmişte, demokrasiler üzerindeki gölgenin askeri vesayet olduğunu, onu tehlikeye düşüren gelişmenin de askeri müdahalelerle yaşandığını hatırlatıyor yazarlar. Arjantin, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Gana, Yunanistan, Guatemala, Nijerya, Pakistan, Peru, Tayland, Uruguay ve tabii Türkiye başlarından askeri müdahaleler geçmiş ülkeler. Şu yakınlarda da Mısır ve Tayland’ta darbeler yaşandı.
Demokrasiyi öldüren hep askeri darbelerdi.
“Şimdilerde bu durum değişti” diyor kitabın yazarları. “Demokrasiyi sona erdiren daha dramatik ve eş değerde tahrip edici bir başka yol var. Demokrasiler artık generaller eliyle ölmeyebiliyor, onu seçilmiş liderler yok edebiliyor. Hitler bunu 1933’te Reichtag yangını sonrasında Almanya’da derhal yapmıştı; bugün ise demokrasiler daha ziyade yavaşça, görünür biçimde varlıklarını kaybediyor.”
Popülist politikacılar seçimle iş başına geliyor ve kendilerinin iş başına gelmelerini de sağlayan demokrasiyi katlediyorlar…
İddia bu.
Amerika’da demokrasi kötü yolda
Amerikalı yazarların kitapta bu yolun denendiği ülkeler arasında özellikle ağırlık verdikleri ülke ABD. Kendi ülkeleri.
Trump‘ın Amerikan demokrasisine ciddi bir tehdit olduğuna inanıyorlar.
Okuyalım:
“Tehdit şimdi ne kadar ciddi? Pek çok gözlemci Trump gibi demagogları engellemek ve etkilerini sınırlamak amacıyla dizayn edilmiş anayasamıza güveniyor. Madison tarafından düşünülmüş denge ve denetleme mekanizmamız iki asırdan fazla varlığını sürdürdü. İç savaşa, büyük ekonomik krize, soğuk savaşa, hatta Watergate skandalına direndi; dolayısıyla Trump’la da yıkılmaz diye düşünüyorlar.”
“Yanılıyorlar” diyor yazarlar. Onlara göre, demokrasiden uzaklaşma süreci daha önceden (1980’lerden) başlamış, 2000’li yıllarda hızını artırmış. Barack Obama başkan seçildiğinde onun seçimine meşru gözlerle bakmayanlar çıkmıştı, onu hatırlatıyorlar.
Demokrasi adına endişeleri büyük yazarların…
Sözünü ettikleri ülke Amerika.
Cumhuriyet adının konulmadığı bir cumhuriyet ABD. Sistemiyle dünyaya örnek gösterilen bir ülke. Yakın zamanda bizde gerçekleştirilen ‘sistem değişikliği’ tartışmaları sırasında ‘iyi çalıştığı’ öne sürülen başkanlık sisteminin sahibi olan ülke.
Demokrasi dışına savrulduğu söylenen işte o.
Bu tartışmalar ışığında kendi cumhuriyetimize baktığımızda, henüz daha bir asrı devirmemiş olmasına rağmen, halkın kendini yönettiği böyle bir sisteme sahip olmamızı bayram ederek kutlamamız bana hiç ters gelmiyor.
Tam aksine, sahip çıkmamız ve daha yüzlerce yıl yaşatmaya çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.
ΩΩΩΩ
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025