Fehmi KORU
Dün AK Parti ile MHP arasındaki ‘Cumhur İttifakı’ açısından en önemli günlerden biriydi.
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin belediye başkan adayları toplantısında, Cumhur İttifakı için, ‘‘Asıl gayesi seçim kazanmak değil, ülkemizin istikbal ve istiklalini de garantiye almaktır’’ tanımını yaptığı gibi, ‘‘Kimse kusura bakmasın, Cumhur İttifakı’nın ruhuna uymayanı istirahate alırız’’ da dedi.
Lafta da kalınmadı. İttifak unsurlarından MHP, Samsun milletvekilini disiplin kuruluna sevk etti, Samsun il başkanını da görevden aldı. İttifak’ın diğer unsuru AK Parti de, Samsun il başkanının açığa alındığını açıkladı.
Bu gelişmenin sebebi, MHP’ye göre, ‘Cumhur İttifakı ruhuna aykırı faaliyet’…
AK Parti de açığa alınma gerekçesinin ‘Cumhur İttifakı presiplerine uygun olmayan açıklamalar’olduğunu duyurdu.
Ey ruh, geldinse vur
Meğer MHP’nin Samsun milletvekili Erhan Usta, İttifak için ‘‘Olmazsa olmaz değil’’ demiş ve İttifak olmasa da Samsun’un 17 ilçesinin tamamında belediyeleri kazanabileceklerini ileri sürmüş; buna karşılık AK Parti Samsun il başkanı Hakan Karaduman ise MHP’li milletvekilinin bu iddiasına ‘ancak gülünebileceği’ tepkisini vermiş…
Ruha aykırı bulunan bu karşılıklı görüş beyanı. Hepsi bu kadar.
İki partinin merkez yönetimleri, eş-zamanlı olarak, ağız dalaşına girişen yerel yöneticileri görevden alma yoluna gittiler.
Ne kadar ilginç değil mi?
Bu gelişme, AK Parti ile MHP arasındaki ilişkiyi tanımlamada ‘ittifak’ sözcüğünün artık yeterli olmadığını gösteriyor; bu birliktelik için yeni bir sıfat aramak zamanı geldiğini de.
İki parti yıllarca kendilerine yerelde hizmet vermiş olanları birbirleri uğruna bir çırpıda harcayabilecek kadar birlikteliklerine önem veriyorlar; ‘ittifak’ sözcüğü bu birlikteliği açıklamakta zayıf kalıyor.
Ruha aykırı bulunan ağız dalaşı AK Parti ve MHP’nin yerel yöneticilerinin kendi alanlarında ‘parti çıkarını’ ön planda tutan mücadelelerinin sonucu. İttifak için parti çıkarından vazgeçilebiliyor.
Bu büyük bir olay.
Sadece parti çıkarından vazgeçilmiyor, partilere omuz vermiş yerel yöneticiler bu yüzden cezalandırılıyor da.
Ceza başka yerel yöneticileri hizaya getirme amaçlı, besbelli.
ABD’de bir Molla Kasım: Mitt Romney
Türkiye siyaseti bu olayla çalkalanırken, ABD’de de Kasım ayında yapılan seçimde sandıktan kazanarak çıkan yeni yüzler 1 Ocak günü görevlerine başlama heyecanını yaşıyorlardı. Yeni senatörlerden biri, daha ilk mesai günü, kendi partisinden başkan seçilmiş Donald Trump’a bir sürpriz yaptı: Washington Post gazetesinde onu yerden yere vuran, seçildiği görevin hakkını vermeye yarayacak kalitelerden mahrum olmakla suçlayan bir makale yayınlayarak…
Utah’dan senatör seçilen Mitt Romney Washington’da yürüteceği görev sırasında Trump’ın attığı her Twit’e veya yapacağı her yanlış adıma ânında cevap vermek niyetinde olmadığını, ancak ‘bölücü, ırkçı, cinsel ayrımcı, göçmen karşıtı, samimiyetsiz ve demokratik kurumları tahrip edici belirgin açıklamaları veya davranışlarına karşı sessiz de kalmayacağını’ yazdığı makaleyle dünya âleme duyurdu.
Mitt Romney önemli bir eyalette valilik yapmış, 2012 başkanlık seçiminde başkan adayı olarak yarışmış Cumhuriyetçi Parti’den ismi iyi bilinen bir politikacı. Kendi partisinin çıkardığı başkana, göreve başladığı ilk gün, ‘‘Yanlış yaparsan, karşında beni bulursun’’mesajı verecek kadar da açık sözlü biri.
Trump, tahmin edilebileceği gibi, Romney’in bu çıkışına öfkelendi, ağız dolusu tepki verdi, ama endişelendiğini de belli etti.
Belli ki, Romney gibi kendi partisinden olan siyasilerin attığı her adımda karşısına çıkmasından endişe duyuyor Trump.
İki ülke, aynı sistem, iki farklı sonuç
İki ülkenin birbirine benzemesi gereken sistemlere sahip olduğu düşünülürse, Türkiye ile ABD’de, aynı günlere rastlayan olaylar arasındaki benzemezlik olağanüstü dikkat çekici.
ABD’deki başkanlık sisteminde partilerin yapısı tartışmalara imkan veriyor; bir senatör kendi partisinden seçilmiş başkana haddini bildiren çıkışlar yapabiliyor. Bizdeki başkanlık seçiminde ise, bir partinin yönetimi başka bir partinin il başkanıyla ağız dalaşına giren bir milletvekilini partiden ihraç etmeye hazırlanıyor…
Başkanlık sistemleri -sözgelimi ABD’de- var oldukları ülkelerde koalisyonlar dönemine son verdikleri halde, bizde başkanlık sistemiyle birlikte oluşturulan partiler arası ittifak, adı konulmamış bir koalisyonu zorunlu kıldı. İki parti (AK Parti ile MHP) tek partiymiş gibi hareket ediyor.
Hatta, AK Parti lideri, ittifakın ‘ülkenin istikbal ve istiklalinin garantisi’ olduğunu da söylüyor.
İktidar veya muhalefet fark etmiyor, partilerde merkezde alınan kararlardan veya yürütülen politikalardan farklı düşünen tek bir Allah’ın kulu çıkmıyor ülkemizde; öyle birileri varsa da seslerini çıkartamıyor. Partilerinin çıkarları zedelenebilir endişesiyle bile olsa, rahatsızlıklarını belli edenlere, partiler derhal kapıyı gösteriyor.
O halde eskilerin ağzıyla şöyle diyebiliriz: Çelebi böyle olur bizde demokrasi dediğin…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025