Fehmi KORU
Başka yerlere çekilebileceğini bildiğim için ve niyetim kimseyi veya hiçbir kurumu gözden düşürmek olmadığından, teşbihi farklı bir mekana oturtmam gerekiyor.
Lütfen beni anlayışla karşılayın.
Sesin normalden daha güzel çıktığı bir mekan düşünün; orada okuduğunuz şarkıları işitenler sesinizi beğenmiş ve sizi alkışlıyor olsunlar… Siz de gaza gelip sahnelere çıkmayı, albüm yapmayı düşünmeye başlıyorsunuz…
İlk denemenizde gülünç duruma düşersiniz.
Sahneye çıkmak, albüm yapmak için özel bir mekanda güzel çıkan bir sese sahip olmak yetmez, bunlar için çok daha ileri meziyetlere sahip olmak da gerekir.
Gaza getirenler sizin dostunuz değildir.
Onların dostunuz olmadığını, ilk denemenizde en başta onların kahkahalarla gülmelerinden anlarsınız, ama iş işten geçtikten sonra…
İktidarın, ekonominin en temel sorunlarının başında gelen cari açığı, Karadeniz’de bulunduğu ilan edilen doğalgaz kaynağıyla kapatma iddiası bana bunu düşündürüyor.
Ekonomiden biraz anlayanlar, ‘büyük müjde’ bütünüyle gerçek ve hayata hemen geçecek bir sonuç üretebilecek olsa bile, oradan elde edilecek gelirin cari açığı kapatmaya yetmeyeceğini biliyorlar.
Kaldı ki, verilen müjdenin bütünüyle gerçek olmama ihtimali de var. Rezerv gerçek olsa bile erişilmesinde ve çıkartılmasında sorun yaşanabilir, rezerv hesaplanandan az olabilir, kaynağın kullanılabilir hale gelmesi beklenenden (üç yıl) çok daha uzun bir süre alabilir…
Ancak özel mekanda ses güzel çıktı ve takdir gördü ya, onun etkisiyle çok ileri iddialar birbiri ardına ifade ediliyor.
“Bulunan kaynağın altında ikinci bir katman daha var, üstelik bir de çok daha değerli bir madenle ilgili müjdemiz olacak” diyor bir siyasi yetkili. Bir başka yetkili “Makus talihimiz değişiyor” diye iddiayı bir adım ileriye taşıyor.
‘Kızıl elma’ da ne
Hükümet bir ara çok yaygın olan “Ver Mehteri” deyişine uygun olarak bir de ‘kızıl elma’ videosu hazırlatmış… (bu yazının sonunda bulabileceksiniz o videoyu).
Kendi yazılarımda arattım; ‘kızıl elma’ kavramını burada ilk 24 Kasım 2016 tarihinde kullanmışım. Her zamanki gibi bir tahlil yazısı bu. Mustafa Kemal, hatta Napoleon gibi tarihi isimler de geçiyor yazımda.
“Geldiğim yer: ‘Kızıl elma’ ülküsü…” ara başlığı altındaki bir bölümü şöyle o yazının:
“Ülkemiz bir süre daha çalkalanmalara mâruz kalabilir… Bir alanda kaybetsek bir başka alanda kazanabiliriz ama… Mahrumiyetlerle de karşılaşabiliriz, fakat bundan şikâyetçi olması düşünülebilecek olanlar, o insanların hiç değilse büyük bölümü, farklı bir sebeple, mahrumiyetlere katlanmayı bilecek… Biraz veya bayağı uzaktaki daha büyük bir nimet potansiyeli önümüze konularak, elimizdekinin, şimdi var olanın yokluğunu hissetmez hale gelebileceğiz…
‘Kızıl elma ülküsü uğruna’ da diyebilirsiniz buna.
Etrafında yer alanların.. her ne söylerse söylesin kendisini dinleyen ve ne yaparsa yapsın arkasından gidenlerin.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sessizce itaati herhalde bu yüzden…”
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılma sürecini irdelediğim daha yakın tarihli (24 Temmuz 2020 tarihli) bir yazımda da anmışım ‘kızıl elma’ ülküsünü.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Ayasofya açılsın’ mitingleri neslinden… Ayasofya onun için bir ‘kızıl elma’ idi.”
Hükümetin ‘kızıl elma’ isimli bir marş besteletmesi ve ona uyan bir klibi yaygın kullanıma sokması bana bu yüzden hiç şaşırtıcı gelmedi.
‘Kızıl elma’ deyimini yadırgayanlarınız vardır. Artık kimseler okur-yazarlığın gereğini yerine getirmediği için Ömer Seyfettin’den ve onun bu ismi taşıyan hikayesinden haberdar olunmamasını doğal karşılarım.
Ömer Seyfettin’in hikayesi Süleyman isimli bir padişah zamanında geçer. Onun etrafında siyasi kişilikli vezirler, kazaskerler, paşalar, beylerbeyi ve tabii dini kimlikli tipler (fakihler) de vardır. Uzaktan ordu saflarından “Kızıl elmaya…” diye bir uğultu gelmektedir. Padişah yanındakilere “Kızıl elma neresi?” diye sorar, ama hiçbirinden doğru dürüst bir cevap alamaz. Sonunda bir paşa ordu saflarından birilerini getirip onlara sormayı akıl eder. Öyle de yapılır. Getirilen üç askerin üçü de, o soruya, birbirlerinden habersiz, hep aynı cevabı verir: “Kızıl elma önümüze düşüp bizi götüreceğin yerdir padişahım; onun neresi olduğunu padişahımız bilir…”
Bilmem, Ömer Seyfettin’in (1984-1920) Osmanlı’nın çöküş dönemi edebiyatçılarından olduğunu ayrı bir not olarak düşmem gerekir mi?
‘Kızıl elma’ öyle bir döneme daha çok yakışıyor.
Güneyimizde Suriye, hayli ötede artık ‘uzak komşumuz’ diye adlandırmakta olduğum Libya, batımızda Yunanistan, Mısır ve Fransa ile -ve zaman zaman ABD ve Rusya ile de- askeri veya diplomatik sorunlar yaşadığımız günümüzde ‘kızıl elma’ deyimi etrafında ileri hedefler konulmasını, ne yapayım, müthiş tedirginlikle karşılıyorum.
“Gaz çıkaracağız ve cari açık buharlaşacak” derken ve bunu ‘kızıl elma’ ülküsü haline dönüştürürken…
Lafı burada keseyim.
Yazının başlığında da söylediğim gibi, teşbihte hata olmaz…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025