Halil BERKTAY
Edebiyatta öyle bazı “ara tipler” vardır ki, tarihsel gerçekliği ve/ya hayal ve inşa edilmiş, kurgulanmış biçimiyle ideolojik izdüşümlerini yansıtmak bakımından büyük önem taşırlar. Millî Mücadele romanlarında, örneğin, “sadık emireri” böyle bir ara tiptir. Yakup Kadri’nin Yaban’ındaki kutuplaşmayı düşünün : bir tarafta, olanca “medeniyet misyonu”yla Türk milliyetçi-modernizmini temsil eden asker-sivil aydın zümre; diğer yanda, onlara astığı astık kestiği kestik alafranga gâvurlar diye bakan, onların da geri ve cahil diye baktığı alaturka kesim, ister üniformasız köylü ister üniformalı nefer kılığıyla Anadolu halkı. Kim kuracaktır aradaki köprüyü ? Bu iş, o “bâtıl inançlar” dünyasının içinden çıkmış, fakat her nasılsa bir nebze aydınlanıp genç mektepli zâbitine inanmış ve bağlanmış, onun makro-vizyonu ve dâvâsını köyünün daracık dünyasına dahi taşıyan bir çavuş veya onbaşıya düşer.
Başbakan Erdoğan’ın kürtaj söyleminden hareketle, birkaç haftadır aynı modernist Türk milliyetçiliğinin “saf ve büyük nüfus” arayışı, cinselliğe ilişkin bilinçaltı, aile ve annelik değerleri üzerinde duruyorum. Bu bağlamda da karşımıza başka bir “ara tip” çıkıyor : eski dadıların yerini alan mürebbiyeler, özellikle de yabancı (ecnebi) mürebbiyeler. Bir uçta, tehlikeli cinsellikleriyle sırf yuva yıkıcı değil, asıl millet yıkıcı bir rol oynamasından korkulan “beynelmilel orospular” (üst sınıf gayrimüslim ve Levanten kadınlar) var; diğer uçta, ancak Türk-Müslüman kızlarından çıkabilecek “millî anne ve hemşire”ler.
Dadının modern versiyonu diyebileceğimiz mürebbiye ve hele ecnebi mürebbiye ise ne tam biri, ne tam diğeri. Tersine, bir ayağı orada, bir ayağı burada gibi. Dışarıda, kentin yeni anonimliğinde gönül eğlendirmek için değil, geleneksel tarzda çocuk bakmak ve emzirmek için de değil, adı üstünde “terbiye” vermek için istenir ve bu sayede eve girer, hattâ ailenin bir parçası olur (veya öyle kabul edilir). Gene de yabancı ve bir tehdit unsuru olmaya devam eder. Nasıl erkek öğretmenler, gündüz gelip geçiciliklerine karşın, birkaç saat Fransızca ve piyano dersi verdikleri genç kızlar için bir tehlikeyse, geceleri dahil sürekli evde kalan bu genç kadınlar, ailenin çocukluktan olgunluğa bütün erkekleri için haydi haydi bir tehlike oluşturur.
Burada çarpıcı bir kesişme ve örtüşme daha bizi bekliyor : Nihal Atsız yerine (selefi) Ömer Seyfeddin ile gene Nâzım arasında. İlkinin bir hikâyesi ile ikincisinin bir gazete yazısı, gerek katıksız milliyetçiliğin, gerekse milliyetçilikle karışık Marksist, anti-emperyalist ahlâkçılığın, bu “ara tip”i algılayış benzerliğini yansıtıyor.
Ömer Seyfeddin’in söz konusu hikâyesi sadece Mürebbiye başlığını taşır (1919). Yabancı veya ecnebi sıfatları eklenmese de, öyle olduklarını gidişattan anlarız. Anlatıcı, ailenin 18’indeki, hormonları başına vurmuş delikanlısıdır. Kızkardeşi için tutulan bütün öğretmen ve mürebbiyeleri sıkıştırmadan yapamaz. “Ya kapı arkasında, ya bir kanepe üstünde” yakalandıklarında, “tabii evden ben kovulamayacağım için o kovulurdu” der, diyebilir hayatlarını kazanmak için çalışan o kadınları insanlıktan çıkarıp nesneleştirmeyi doğallaştırıcı, bu denli kaygısız ve fütursuz bir ifadeye, rahatlıkla yer verir Ömer Seyfeddin. “Nihayet günün birinde, güzel, bebek gibi güzel, sarı saçlı, mavi gözlü bir kızcağız” gelir. Adı Adriyan’dır. Kahramanımız sert bir uyarı nutku dinler, çok sinirli babasından. Buna da bir “edepsizlik” ederse bu sefer kendisinin kovulacağı söylenir. Aldırmaz, derhal kıza kur yapmaya koyulur. Üç ay geçer; uzun bir ilân-ı aşktan sonra amacına ulaştığına inanır. Fakat gece Adriyan’ın odasına gittiğinde kapıyı kilitli bulur. Bu durum üç dört defa tekrarlanır. Gündüzden anahtarı saklayıp da son bir defa denediğinde, kızın yatağında babasını yakalar.
Nâzım’ın Adsız Yazıcı imzalı fıkrasının başlığı, bilhassa Ecnebi Mürebbiyeler’dir (Tan, 20 Mart 1937). Ömer Seyfeddin’den yirmi yıl sonra Nâzım için, aileye yönelik cinsel bir tehlike değil, millete yönelik ideolojik bir tehlike ön plandadır. Günümüzde mürebbiye, sırf zenginler değil, bütün çalışan kadınlar için bir ihtiyaçtır. Ayrıca, bırakın mürebbiyeliği, hizmetçilik dahil “çalışmanın hiçbir şekli ayıp değildir.” Fakat ! “Çok mahzurlu” olan, “ecnebi mürebbiyeye, bilhassa... hariçten gelen”ine çocuk teslim etmektir. Zira “bunlar çocuklara tamamen yabancı ve geri bir terbiye verirler. Çocuğun bir ecnebi lisanı konuşması, ana lisanını unutması [ama neden unutsun ki ?] bir kazanç değil, bir zarardır. Bir kozmopolit yetişir. Ecnebi mürebbiyenin en büyük vazifesi çocuğa din terbiyesi vermektir [gizli bir merkez mi bu vazifeyi veriyor ?]. Çocuğun muhitine tamamen yabancı bir din...” Bu noktada Nâzım Marx’ı hatırlar tabii; din genel olarak halkın afyonudur. Ama anlıyoruz ki beterin beteri, “yabancı” dinlerdir. Ecnebi mürebbiye çocuğu ailesi, muhiti “ve memleketinden soğutur. Bir gayri memnun yetiştirir.” Bu işe bakanlık el koymalı, birer yıllık mürebbiye kursları açıp Türk mürebbiye yetiştirmeye başlamalıdır.
Bir komünistin, hele 30’ların “irtica karşıtı” bir komünistinin, anti-emperyalizm uğruna “din elden gidiyor” söylemiyle buluşmasını; “ecnebi mürebbiye”leri bununla görevli gibi göstermesini; bence en korkuncu, ülkede hoşnutsuzlar yetişmesi olasılığını kötüleyecek kadar devletçi ve iktidar yanlısı olmasını, şu 2012 yılından geriye bakıp yadırgarken, işe kendimi(zi) de katıp, bir vakitler nereden zuhur etmiş ve ne olmuş olduğum(uz)a dair, daha derin bir muhasebeye girmem(iz) gerektiğine inanıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024