Mehmet ALTAN
Muhteşem vaatler, olağanüstü hukuk reformlarıyla iktidara gelen, yıllar içinde çeşitli değişimlerden geçerek muazzam kişisel servetler edinmeyi ve ülkeyi kara bir sefalete mahkûm etmeyi başaran AKP, bu hafta çarşamba günü 23. kuruluş yıldönümünü kutlayacak.
Bütün kurumları çökertmeyi, hukukun görüntüsünü dahi yok etmeyi, emeklileri açlığın kapısına getirmeyi, yönetmeyi artık sadece “yasaklama” olarak anlamayı “siyaset” zanneden AKP’nin dış politikasını da “AB ile başlayan parantezini ‘Müslüman Kardeşler’ ile kapatıyor” diye özetleyebiliriz herhalde.
xxxxxxx
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye için milli yas ilan eden, Haniye nedeniyle öfkelendiği için ülkede 57 milyon kullanıcısı olan sosyal medya platformu Instagram’ı kapatan, sonra cumartesi gecesi birdenbire yeniden açan bir “tarz-ı siyaset”i tarif edecek ciddi bir tanım bulmak zor herhalde.
Zorbalık bile bir noktadan sonra gülünçleşiyor çünkü…
Bu siyaseti izlerken son günlerde benim aklımda hep aynı kelime dolaşıyor: Midirfillik.
Ekşi Sözlük’de birisi midirfillik için şunları yazmış:
Mehmet Akan'ın Midirfillik oyununa adını veren esrarengiz makine-alet-ürün… Dayanıklı veya dayanıksız tüketim maddesi. Her derde deva olduğu, her kapıyı açtığı, her işi yaptığı söylenir, ama gerçekten ne olduğu, ne işe yaradığı kimse tarafından bilinmemektedir. Belki de bunun sebebi hiçbir işe yaramıyor olmasıdır, bilmiyorum.
xxxxxxx
O kadar da “işe yaramaz” değil tabii…
Tiyatro Online da Mehmet Akan'ın Midirfillik oyunu
İçin şöyle yazıyor:
Kısa yoldan zengin olmak, tez elden.
Birden yükselmek, demem o ki; tavanı delmek.
Siz de yattığınız yerden kutu kutu kazanmak istemez misiniz?
İstersiniz elbet.
Sizi gidi…
Onlar da istedi. Han, hamam, arazi ve daha nicesi.
xxxxxxx
Cumhuriyet’in “midirfillik dönemini” yaşadığımız günümüzde, tatilde olmasına rağmen TBMM 15 Ağustos’da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı ağırlamak için olağanüstü toplanacak.
Halbuki Mahmud Abbas, bizim ölümü üzerine yas ilan ettiğimiz “Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin ne İran’da, ne de Katar'da düzenlenen cenaze törenlerine katıldı. Doha'daki merasime de yardımcısını gönderdi.”
Haber kaynakları Haniye’nin cenazesine katılmayan Abbas’ın 2016 yılında ölen eski İsrail Başbakanı Şimon Peres'in cenaze törenine katıldığını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştüğünü de vurguluyorlar.
Hamas’ı hiçbir devletin sahiplenmediği kadar sahiplenen bir siyasi iktidarın, Hamas’a sert bir muhalif duruş gösteren Filistin Devlet Başkanı’nı ağırlayacak olması, “her derde deva olduğu, her kapıyı açtığı, her işi yaptığı söylenir ama gerçekten ne olduğu ne işe yaradığı kimse tarafından bilinmez” denilen midirfillik tanımına tam uyuyor sanırım.
xxxxxxx
Tabii bu arada Ankara’nın ne Hamas’ın yeni liderinin seçilmesinde ne Gazze için “kalıcı barış” amacıyla toplanacak uluslararası toplantıda, ne de Filistinli farklı grupları bir araya getiren Pekin’de esamesinin okunmaması da bu dış politika tablosunu tamamlıyor.
Ne yapıyoruz, niye yapıyoruz, yaptıklarımız ne işe yarıyor, kimse bilmiyor.
xxxxxxx
İktidarda kalmak ve “ham hup şaralop”a devam etmek için her şeyi mubah gören bir anlayışın, hakkı, hukuku, anayasası da tabii ki olmaz, olamaz…
Atanmış memurun, Anayasa Mahkemesi kararını “yok hükmünde” ilan edebildiği bir siyasal çıldırmadan geçmekte ülke.
Öylesine “midirfillik” bir dönem ki bu, atanmış bir memur “anayasayı yok sayma” suçunu gözünü kırpmadan işleyebiliyor ve hukukla hiçbir ilişkisi olmayan açıklamalar yapabiliyor.
Siyaset anlayışları gibi hukukla ilgili de yeni bir dilleri var, “midirfillikçe” konuşuyorlar ve ne dediklerini hiçbir hukukçu anlamıyor.
xxxxxxx
Anayasa’nın 153 maddesi çok açık:
“Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
Biz onların dilini anlamadığımız gibi onlar da açık bir Türkçeyle yazılmış olan Anayasa’nın bu maddesini anlayamıyorlar.
Onun için kendilerine göre “midirfillik” dilinde bir anayasa uyduruyorlar.
xxxxxxx
Şimdi, anayasayı okuyamayan sadece “atanmış bir memur” değil… AKP’nin hukukçuları da anayasayı okuyamıyorlar.
Cumhuriyet’in bu “midirfillik” döneminde yargı mensuplarına Türkçe yazılmış anayasayı okutamıyoruz, okutsak da anlatamıyoruz.
Can Atalay meselesine bakalım, zaten orada her şeyi göreceğiz.… Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğini düşürülmesine ilişkin 'yok hükmünde' kararının ardından muhalefet partileri verdikleri ortak dilekçe ile TBMM Genel Kurulu'nu 16 Ağustos Cuma günü olağanüstü toplantıya çağırdı.
xxxxxxx
Süreci hatırlıyor musunuz?
TİP'ten milletvekili seçildikten sonra tutuklu olduğu Gezi davası gerekçe gösterilerek hapishaneden tahliye edilmeyen Atalay, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM'nin verdiği hak ihlali kararının ardından yapılan tahliye başvurusu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderildi.
Yargıtay, Gezi davasında hükümlerin onandığını belirterek, AYM'nin kararını tanımadı ve tahliye talebi reddedildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin verdiği karar bir kez daha AYM'ye taşındı. AYM'nin verdiği ikinci hak ihlali kararı, önce İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne oradan da Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderildi.
Yargıtay, ikinci hak ihlali kararını da tanımadı ve Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi için TBMM'ye yazı gönderdi.
Hadi bakalım, bu yapılanları ciddi bir hukuk diliyle yorumlayın…
Ciddi hiçbir anlatım bu yapılanları açıklayamaz.
Çünkü bunlar “midirfillikçe” işler ve ne akla ne hukuka ne anayasaya uyar.
xxxxxxx
Bu kadar da değil.
Bu “midirfillik dönemin” uygulamaları ilerde bir yargı konusu olur mu bilmiyorum ama mizah konusu olacağı yüzde yüz:
30 Ocak'ta TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından okunan kararla birlikte Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü.
Bunun üzerine AYM’ye yeni bir başvuru daha yapıldı.
AYM kendi kararını uygulamayan TBMM’nin Atalay’ın milletvekilliğini düşüremeyeceğini vurgulamak anlamına 'karar verilmesine yer olmadığını' duyurdu.
Ortada bir anayasa var ama parlamento da bu anayasayı uygulamıyor ve Anayasa Mahkemesi ile kavga ediyor.
Dünya siyaset tarihinde bunu açıklayacak örnekler, bu örneklerin isimleri var mı siyaset bilimcileri anlatsın.
Ama bence “midirfillik”ten daha iyi bir tanım bulmaları çok zor olacak.
xxxxxxx
Hem içerde hem dışarda durum midirfillik …
Ama artık bu siyasal “makinanın” ne işe yaradığını çok iyi biliyoruz… Ülkeyi batırıyor ama yönetenlere muazzam bir servet getiriyor.
Herhalde bu yüzden ülkemizin en zenginlerinin partisi AKP, 23. kuruluş yıl dönümünü 2. parti olarak kutlayacak…
Çünkü fakirler bu “midirfilliklerden” sıkılmaya başladı artık.
“Olmaz ki bu kadar da midirfillik olunmaz ki
Memleket de bu kadar soyulmaz ki…”
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025