Mehmet ALTAN
Kuralsız, denetimsiz, başına buyruk bir tek adam rejimi, gelir dağılımı adaletini felç ederek ülkeyi sefalete sürüklüyor, hazineyi keyfince har vurup harman savurduğu ve yandaşlarına peşkeş çektiği için yolsuzluğu sürekli azdırıyor, hukuksuzluk ve yolsuzluk gürültüsü New-York'dan duyulacak biçimde devleti ve toplumu yozlaştırıyor, işler çürüme noktasına ulaşınca da herkesi susturmaya yönelik şuursuz bir baskı başlıyor.
Biz bütün bu sonuçları en had seviyede yaşıyoruz.
xxxxxxx
Muhalefet, bir bataklıkta çırpınan halka bu sonuçları ortadan kaldıracak demokratik bir rejim, radikal, hızlı ve güvenilir öneriler sunmak yerine kendi içinde "cumhurbaşkanı kim olacak" dalaşında azmanlaşıyor.
Siyasiler kendi ikballeri peşinde çirkinleşirken, milyonlarca çalışan Ocak ayında yapılacak asgari ücret zammını bekliyor.
En çok ilgili oldukları ikinci konu da 60 aya yayılarak yeniden yapılandırılacağı söylenen kredi ve kredi kartları borçlarında uygulanacak kurallar.
Bunlarla uğraşırken, siyaset kurumunun ikbal ve iktidar kavgalarına bakacak halleri yok.
O nedenle de siyasetten soğuyanlar ve sandığa gitmeyeceği söyleyenler ülkenin en kalabalık seçmen gurubunu oluşturuyor.
xxxxxxx
Geçen gün Prof. Ersin Kalaycıoğlu, AREA Araştırma Grubu yöneticisi Murat Karan ve CHP eski milletvekili Yıldırım Kaya'nın katıldığı MK Haber TV'deki bir programda yukarda özetlediğim durumun nedenlerini ameliyat masasına yatırdık.
Çok öğretici bu programdan dillendirilen konulardan sadece ikisinin altını çizmekle yetineceğim.
Son seçimlerde CHP 7700 seçim sandığından ıslak imzalı sonuç belgesi alamadı. Bu sandıklarda oy kullanan seçmen sayısı, neredeyse Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkını oluşturan 2 milyon 300 bin civarında.
Kırsalın derinliklerinde bulunan bu sandıklardaki seçim sonuçlarını güvenlik güçlerinin kimseyle "paylaşmadığı" söylenmekte.
Böyle bir ülkeden ve böyle bir ülkenin başına geçme kavgasına siyaset denen bir zihniyetten söz ediyoruz.
Kendi partisinin tek cumhurbaşkanı adayı olma itişmesi, bu 7700 sandığın akıbeti gibi çok temel konuları çoktan unutturmuşa benziyor.
Varsa yoksa kim aday olacak...
xxxxxxx
Cumhurbaşkanlığı için yanıp tutuşanların kısmi körlük yaşadıkları bir başka çok önemli konunun detaylarını da AREA Araştırma'nın yöneticisi Murat Karan'dan öğrendim.
AREA'nın Eylül 2024 ayı siyasi gündem araştırmasında, "kimin muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olmasını istersiniz?" sorusunu ankete katılanların yüzde 30.6'sı Mansur Yavaş, yüzde 18.7'si de Ekrem İmamoğlu diyerek yanıtlamış.
Murat Karan'a bu farkın nedenini sordum.
Bugüne kadar Erdoğan'ın başarısızlıkların nedeni olarak hep yetkili birilerini gösterip onları kurban ederek tek adam rejiminin çöküntüye neden olduğunu gözlerden saklayabildiğini, ancak artık çoğunluğun yaşanan felaketten sorumlu olarak tek adam rejimini ve Erdoğan'ı gördüğünü söyledi.
Mansur Yavaş'ın ısrarla ve yüksek sesle "parlamenter rejim" vurgusu yapmasının, İmamoğlu'nun ise daha ziyade "rejim iyi, yönetim kötü" noktasında olduğunun hissedilmesinin bu farkı yarattığını belirtti.
Nitekim AREA araştırmasında, Türkiye'nin yönetim sisteminin "Parlamenter Sistem" olması gerektiğini belirtenlerin oranı %59,4, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" olması gerektiğini belirtenlerin oranı %27,6, fikir belirtmeyenlerin oranı ise %13,0 olarak görülmekte.
xxxxxxx
Orta-Doğu'da Hizbullah Lideri Nasrullah'ın da öldürülmesiyle İsrail'in bölgeyi istediği gibi dizayn etmeye devam ettiği, Türkiye'nin BM çatısı altından dünyaya nizam vermeye kalktığı sırada rüşvet belasını New-York Belediyesi'ne de bulaştırdığı, ABD Seçimleri'ne çok az kaldığı bir Eylül'ü daha bitiriyoruz.
Çürüyen Türkiye'de siyaset kişisel ikbal avcılığı peşinde, halk ise asgari ücretin ne olacağının, yeni düzenlemede kredi kartlarını ödeyip ödeyemeyeceğinin peşinde...
İktidar üyelerinin bu çürümeden büyük çıkarları var, inanılmaz vurgunlar vuruyorlar, büyük paralar kazanıyorlar... Türkiye'yi çökertmelerinin nedenini görebiliyoruz...
Ama "muhalefet neden bu kadar yetersiz, neden insanları şaşırtacak kadar saçma işler yapıyor" diye sorarsanız, onun cevabını gerçekten bilen yok.
Herhalde bu sorunun cevabı bizim göremeyeceğimiz bir yerlerde saklı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025