Mehmet ALTAN
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi DİTAM’ın davetlisi olarak hafta sonunu Diyarbakır’da geçirmesem Basın Tarihi de “kuantum sıçramasına” uğramayacak, 2010 yılındaki yolculuğuna sakince devam edecekti.
DİTAM, konuklarıyla “Kürt Meselesinin Çözümünde Ortaklaşmak” üst başlığında “Siyaset Çözümden Ne Anlıyor?” ve “Devletin, Kürtlerin ve Muhalefetin Çözüm Gerekçeleri Birbirine Ne Kadar Yakın?” sorularına cevap aradı.
Güncelin kodlarını çözmeye çalıştı.
***
Ben ise devasa bir değişime uğramış olan Diyarbakır’ı görünce öylesine şaşırmıştım ki en son ne zaman bu kente geldiğimi bulmaya çalışıyordum. Bu değişiklik hangi süreçte gerçekleşmişti?
Toplantıda genç bir dostumun birlikte çektirdiğimiz bir fotoğrafı bana göstermesiyle cevabı buldum. Diyarbakır’a en son 10 sene 1 gün önce gitmişim. O genç dostumla çektirdiğimiz fotoğraf o zamandandı. Fotoğrafımızı 10 yıl sonra yeniden güncelledik.
Diyarbakır blok blok apartmanları, çeşitlenen sosyal yaşamıyla çok gelişmiş, 24 saat yaşayan kocaman bir metropole dönüşmüştü. Hatta öyle ki kendi kültürel kimliği gölgelenmeye bile başlamıştı.
***
Değişmeyen ise bir türlü nihai bir aşamaya varamayan Kürt Sorunu’ydu.
Basın Tarihi yolundan giderek 2010 yılı olaylarına, sonra da ondan 10 yıl öncesine baktım.
2010 yılında bölgede “geçici güvenlik bölgeleri” gündemdeydi. Kürtçe yasakları devam ediyordu.
Örneğin, “Müzisyen Kemale Amed, 2010 yılının haziran ayında Bingöl’de katıldığı bir etkinlikte Kürtçe şarkı söylediği gerekçesiyle 16 Eylül 2010’da İstanbul’dan Diyarbakır’a gitmek üzere geldiği Atatürk Havaalanı’nda gözaltına” alınmıştı.
Diyarbakır’a bundan önce en son gittiğim 2015 ise korkunç bir yıldı. AKP seçimleri kaybetmiş, çözüm süreci bir anda sona ermiş, ülke cehenneme dönmüştü.
***
Şimdilerde ise herkesin kalıcı bir huzuru getirmesini dilediği yeni bir dönem vardı.
Demokrasi ve hukuk devleti her gün el sallayarak uzaklaşırken, yeni dönemin“demokratikleşmeye” yol açacağı iddia edilmekteydi.
Şiddetin sona erdiği kalıcı barış ortamı ortak talepti ama hızlı ve kapalı bir ortamda kotarılan yeni süreçle ilgili tereddütler, cevap aranılan onca sorunun bilinmezliğinin yarattığı bir temkin vardı.
Baskının sürekli arttığı hukuksuz bir ortamda umudun yeşermesi pek de kolay değildi.
DİTAM toplantısı da bu temkinli ve tereddütlü ortamda gerçekleşti.
***
Ankara’nın 100 yıldır direndiği demokratikleşme gerçekleşmedikçe elden ayaktan düşmeye devam edeceğimiz yaşamakta olduğumuz bir gerçek.
Üstelik anlaşılan artık bu, genel kabul gören bir gerçek.
Örneğin, Abdullah Öcalan’ın “resmi onaydan” geçen son çağrısında bir cümle var:
“Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır.
Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.”
Çağrıdaki bu cümle, olup bitenin “demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından” kaynaklandığının artık herkesçe kabul edildiğini de gösteriyor.
Nitekim aynı sorunu AKP de 2001 yılındaki “parti programında” kabul edip, düzelteceğini vaat etmişti:
“Terörün sonuç olduğunu unutan her yaklaşım, sadece baskı ile çözüm üretmeye yönelir.
Oysa bu terörü daha çok güçlendirir.
Bu nedenle terörü sona erdirmenin yolu, temel hak ve hürriyetlere saygılı bir devlet yaklaşımı ile ekonomik kalkınmayı ve güvenliği aynı bütünün parçaları olarak ele almaktan geçer.”
2001 yılındaki AKP Programı uygulansa, bunca acı çekilmeyecek, onca insanımız ölmeyecekti.
Ama uygulanmadı.
Bugünkü tereddüt ve temkin de bundan kaynaklanmakta zaten.
***
Yapılması gerekenleri yapmayan ve halkına çile çektiren bir zihniyetten hepimize gına geldi.
Bezdik.
Yaşanan bu ağır sorunların çözümü basit aslında. Yapay zekâya sorunca bile berrak bir cevap alıyorsunuz.
“Türkiye’de Kürt Sorunu nasıl çözülür?” diye sordum.
“Kürt sorununun temelinde demokratik hak ve özgürlüklerin yetersizliği yatar. Dil, kültür ve kimlik haklarının tanınması, özgür bir ortamda ifade edilebilmesi için demokratik reformlara ihtiyaç vardır.
Anayasal değişiklikler, etnik kimliğe dayalı ayrımcılığı önleyici düzenlemelerle desteklenmelidir. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve vatandaşların kendi kültürlerini özgürce yaşayabilecekleri ortamların sağlanması önemlidir” diye yanıt verdi.
***
Basın tarihindeki bitmeyen skandallar da…
Toplumsal acıları sürekli hale getiren Kürt Sorunu da 100 yıldır demokratikleşmenin yok sayılmasından kaynaklanıyor.
Ankara, 100 yılı aşkın bir süredir benim kısaca “2. Cumhuriyet”dediğim“demokratik cumhuriyete” direniyor.
Direndikçe de ülke çürüyor.
Bu kez olur mu?
Toplumsal ve siyasi irade tavizsiz olarak “demokratikleşme” ve “hukuk devletinin” ardında bugüne kadar hiç olmadığı gibi kararlıkla durursa olabilir…
Ya da olur inşallah…
Ne diyelim?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025