Mehmet ALTAN
İnsanlarımızın boş yere ölmelerinin nedenlerini sorgulamak yerine, ortaya çıkan felaketlerden olumlu sonuçlar çıkararak ferahlamak herhalde sadece Türkiye’ye ait bir feraset…
Hırsız müteahhit-siyasetçi-bürokrat üçgeninde süreklilik arz eden bir cinayete parmak basmak yerine, biraz da Türk-Kürt kardeşliği retoriğinde Van’daki felakete gerçekten de herkesin canla başla koşuşturmasını tek gündem haline getirmek, bir sonraki depremde acaba ölümleri azaltacak mı?
Acaba olaylara din, ırk ve mezhep üzerinden bakmak yerine ‘insan gerçeği’ üzerinden baksak, bu yardımlaşmayı kutsamakla yetinir, hırsızlığı pas mı geçerdik?
Gösterilen dayanışmadan mutlu olur ama hataların hesabını sorardık o zaman.
Aynı şiddetteki deprem San Fransisco’da öldürmüyor…
Ayni şiddetteki deprem Tokyo’da öldürmüyor…
Hatta aynı şiddetteki deprem eğer inşaat Amerikan titizlenmesiyle yapılmış ise Karamürsel’deki NATO Üssü’nde de öldürmüyor…
Ama Van’da öldürüyor…
Biz de felaketi sürekli kılan karanlık tezgâh yerine, felaket sonrasındaki ‘kardeşliği’ tek gündem yapıyoruz…
Yeter ki siyaseti ve yönetimi rahatsız edecek eleştirisel bir şey olmasın…
Galiba tek amaç bu…
***
On üç günlük Azra ve annesi kurtarıldı ama on üç yaşındaki Yunus öldü…
Hırsız bir müteahhidin ve onunla işbirliği yapan hempalarının olmadığı bir iklimde yaşıyor olacak, Azra ile annesi de büyük bir travma geçirmeyecekti…
Günahsız ve talihsiz Yunus’un dünkü gazetelerin ilk sayfalarındaki insanın yüreğine kezzap döken resmi sadece bir ailenin dramını değil, Türkiye’deki ‘kamu ihale sistemi’nin de iç yüzünü gösteriyor…
Dün yazı öncesi son bilançoya içim acıyarak yeniden bir kez daha baktım…
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Van’daki depremde 366 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 301 kişinin de yaralandığını açıklıyordu…
İki bin 262 bina da yıkılmıştı…
Açıklarlar mı bilmiyorum, acaba yıkılan binaların kaçı kamu binasıydı?
Bu binaların ne kadarı 1999 Depremi ertesinde yapıldı?
Müteahhitleri kimdi?
Müteahhitlerin siyasi bağlantıları var mıydı?
Yıkılan binaların denetimini kimler yaptı?
Yapanlar hala belediyede çalışıyor mu?
Bu insanlar afişe edilecek mi?
Yargılanacaklar mı?
Yoksa, hırsız müteahhit-siyasetçi-bürokrat Bermuda Üçgeni’nin aynı Marmara Depremi’nde olduğu gibi üzeri örtülecek mi?
Cinayet ekonomisine dayalı vurguncu sistem varlığını hiçbir şey olmamış gibi gene eskisi gibi sürdürecek mi?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün çok nazik bir şekilde, “denetleme faaliyetleri daha çok yapılmalı. Bu olaydan alacağımız dersler var” dedi.
Denetleme nasıl olacak?
Örneğin, Devlet Denetleme Kurulu Van için devreye girecek mi?
Van’daki trajedinin tek nedeni olan ‘denetimsizliği’ de denetleyip, sistemi derhal arındırmaya mı girişeceğiz, yoksa denetim işini daha sonraya mı bırakacağız?
***
Devlet Denetleme Kurulu’ndan söz edişim boş yere değil…
Milliyet Gazetesi dün ‘bir kez daha hırsız öldürdü’ manşetini atmıştı…
Haberin girişi durumu özetliyordu:
“Yaklaşık 18 bin kişinin hayatını kaybettiği Marmara Depremi’nin ardından Türkiye’nin öğrendiği acı gerçek; öldürenin deprem değil hatalı ve kötü malzemeyle yapılan binalar olduğuydu.
12 yıl sonra Van’ı vuran deprem yine aynı gerçeği acı bir şekilde ortaya çıkardı.
Çöken binaları inceleyen uzmanlara göre yıkımların başlıca nedeni kalitesiz malzeme ve mühendislik hataları.
Depremin simgesi haline gelen Van’daki yedi katlı binada inceleme yapan İnşaat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Şemsettin Bakır’ın tespiti ise daha korkunç:
“İnşaatta dere kumu kullanılmış. Beton o kadar dayanıksız ki elde ufalanıyor’.”
Buna kahrolmak mı gerekir, yoksa ‘kardeşlik’ vurgusunu öne çıkararak felaketten yersiz bir şekilde nasiplenmek mi?
Eğer yöntem övünmek ise öldüren ‘hırsızlık’ ne olacak?
Öldüren hırsızlık ve hırsızlar da kardeşimiz mi, kardeşiniz mi?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…”
4.07.2025 - Basın Tarihi: Sahur Pilavı…
26.06.2025 - Basın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası”
20.06.2025 - Basın Tarihi: Ey Mübarek…
15.06.2025 - Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?
29.05.2025 - Basın Tarihi: Konuşmadığımız Bir 19 Mayıs Daha Var…
23.05.2025 - Basın Tarihi: Fenerbahçe, Deniz Gezmiş, Yunanistan…
10.05.2025 - Basın Tarihi: “Batıda düello vardır, doğuda pusu”…
25.04.2025 - Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar
4.04.2025 - “Yetmez Ama Evet” Referandumu…
20.03.2025
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Bu olumlu adimlarin artik karsilik gormesi lazim. Ama milletvekillerinin tutuklanmasi gibi bir jest bence Ocalan tarafindan bir adim atilmadan gerceklestirilmemeli. Oncelikle mesela Suriyedeki Kurtlerin ustune biraz daha fazla gidebiliriz. Kurtlere karsi savasmaya hazir bircok dini butun musluman var. Bunlar salinirsa eger Kurtlere daha cok pratik yaptirtilmis olur, hem de daha zinde olurlar. Bir de yazarin kullandigi zihin acici haplardan bu insanlara yollamak da guzel bir jest olabilir.
Mustafa Koç
bır yandan bdplı vekıllerın dokunulmazlıklarını kaldırıyoruz derken-yanı boylece mıllıyetcılerın dıkkatını buraya cekerken- dıger yanda da son yargı paketıyle-bdplı vekıllerı yargılayabılecek madde -onların yargılanamayacagı bır sekle sokuluyor. anlıyor musunuz olayı? akp sıyasetı boyle yapıyor. hadı sımdı tartısıp dursunlar- e akp otorıter oluyor mus fılan.kendılerı çalar kendılerı dınlerler. haa bu arada muhtemelen aponun talebıyle -kandıldekı sahınlerden yana olan bazı bırkac vekılın safdısı bırakılması gerekebılır.dogru da olur.e ama sıyaset boyle bırsey.yanlıs ata oynarsanız bedelını odersınız.
SAKARYA
Zubeyir Aydar bu gun böyle soyler yarın başka söyler. Öngörulerime göre dananın kuyruğu Suriyedeki ikdidar değişikliğiyle kopacak. Kaldıkı buda Mart ayına kadar şekillenmiş olacak. Suriyedeki bu şekillenmede PYD nin herangi bir rolu yok. Ancak Kurdler Suriyede Özerk biryapı, Muhtariyet, yada federafif bir yapı oluşacak. Turkiyedede buna hazırlık sözkonusu ancak bu değişimden sonra Turkiyedeki Kurdlerde siyaset ve politika yapmaya başlıyacaklar. Silahlarında etkisi kırılmış olacak. Pkk nin etkisi hızlıca azalacak politikacı ve siyasetçiler bölgede etkin söz sahibi olacak. Yıldıray Oğur un birçok tespitine katılmıyorum. Çunku gelecek için bölgede pkk nin rolu yok, kaybeden ata oynadı.
can
Fazla iyimser bir değerlendirme! Öyle olmayacak! PKK,Hizbullah değildir,bir partisi zaten var mecliste,yüzün üzerinde belediyesi var bölgede,buna rağmen şiddet kullanmaya devam ediyor. PKK olgusu Zübeyir Aydarı çok aşar,O,basit bir memur! Ayrıca Suriye Kürdistanındaki,Güney Kürdistandaki PKK varlığı ile ilgili analizler sağlıklı değil,Maliki-PKK,Esad-PKK,Barzani-PKK ilişkilerine dair gözlemler hatalı...