Mehmet TIRAŞ
Ülkede son yıllarda öyle olaylar oluyor ki insan bunlar şaka olmasın diyesi geliyor.
Askeri darbelerde yaşamadık bu yaşadıklarımızı.
Bir vatandaş olarak inanmıyorsunuz ama maalesef anlattıklarımız toplumun gözünün önünde oluyor.
Ülkeyi yönetenler Kırmızı bültenle aranan PKK eski yöneticisi Osman Öcalan’ı TRT Kürdiye çıkartıp söyleşi yaptırırken.
Türkiye’nin dört bir yanından 56 ilin Baro Başkanları ‘Çoklu Baro sistemine karşı ,Yargı bağımsızlığı ve savunma hakkı’ için illerinden Ankara’ya yürüyüşe geçiyor Baro Başkanlarını, Saray talimatı ile polis 26 saat yağmur altında tutarak Ankara’ya sokmuyor.
Polis Baro başkanlarını bir taraftan tartaklarken bir taraftan da Baro Başkanlarına uyarı da bulunuyor ‘yaptıklarınız suçtur’ hakkınızda işlem yapılacaktır diye.
Tam Aziz Nesin’lik bir olay.
Ağlar mısın güler misin?
TC. Anayasasının 34.Maddesi:Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir, diyor.
Ama takan kim?
Hatırlanırsa Pandemi Sürecinde muktedir ve ortağı Türk Tabipler Birliğini(TTB)sağlık bilim kuruluna dahil etmemişti. Hala da TTB’liği sağlık bilim kurulu toplantısına alınmıyor.
Türk-iş ve Hak-iş işçi sorunları üzerine yapılacak toplantılara çağırılırken DİSK çağırılmıyor.
Dikkat ederseniz TTB , TMMOB, Eczacılar Odası, DİSK devlet nezdinde vebalı bir hasta muamelesi görürken, şimdi buna Barolar da dahil edildi.
Cumhur İttifakı kendilerine biat etmeyen hiç bir meslek kuruluşunu ve sivil toplum örgütüne anayasal haklarını kullandırtmıyor.
Muhalif olanların kapalı ve açık hiç bir toplantısına izin verilmiyor gerekçe hazır güvenlik sorunu var.
Üç kişinin bir araya gelip basın açıklamasına bile tahammülleri yok, ödleri kopuyor.
Güvenlik güçleri iktidara karşı muhalif toplantı ve gösteri için bir araya gelen insanları gördüklerinde düşman kuvvetler görmüş gibi saldırıyorlar. Bunu en çok Cumartesi Annelerinin gösterilerinde tanık olduk.
Güvenlik güçleri gösteri yapanlara ya bir veya iki anons ediyor hemen dağılın dağılmazsanız gözaltına alınacaksınız deyip harekete geçip, önlerine gelen yakaladıkları kadın- erkek fark etmeden yatırıp ters kelepçe vurup gözaltına alıyorlar.
Artık gözaltılar hükümlülüğe dönüşmüş durumda. Gözaltına alınan kişi tutuklandığında beş altı aydan önce mahkemeye çıkamıyor.
HDP’nin Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya başlattığı ‘darbeye karşı demokrasi yürüyüşüne’ güzergahlarında olan illere Valiler giriş-çıkış yasakları getirmeleri de anlaşılır gibi değil.
Ya bana biat edeceksiniz ya da sizi bertaraf ederim diyor.
Muktedir Gezi olaylarından sonra hak- hukuk tanımaz baskıcı politikasını artırarak sürdürüyor.
OHAL ile başlayıp Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra; kuvvetler ayrılığının kuvvetler birliğine dönüşmesiyle ülkeyi KHK ve genelgelerle yönetirken, yargıyı da muhalif olanlara bir sopa olarak kullanıyor.
Bunu da ilk defa yaşadık.
Sarayın sahibi İçişleri Bakanlığı sokağa çıkma yasağı için 81 ilin Valisine gönderdiği genelgesini; Partili Cumhurbaşkanı sosyal medya hesabından paylaşımı ile İçişleri Bakanlığının genelgesini iptal etti ve sokağa çıkabilirsiniz dedi.
Ülkede Anayasa askıya alınmış durumda ve keyfi bir uygulama var.
Muktedir ve çevresi muhalefetin tepkisini din, toplumun değerleri ve çoğunluk üzerinden etkisiz hale getirirken; kendilerinin yaşadıkları sorunları ise kanunlara sığınıp anayasayı işaret ediyorlar.
Yalnız burada bize tuhaf gelen Baro Başkanlarının Ankara’ya 26 saat sokulmamasının, daha sonra Baro Başkanlarının yürüyüşüne izin verilmesi gündem belirlemeye yönelik gibi geldi. Ama tutmadı ve ters tepti.
Komplo teorileri üzerinden ekonomiyi gündeme getirmemek için her türlü yolu seçip, halkın gündemiyle örtüşmeyen suni gündemler oluşturuyorlar.
Birgün muhalefeti darbecilikle suçlayıp muhalif gazeteciler tutuklanıyor, muhalif televizyon kanallarına yayın yasağı ve yüklü para cezaları keserek gündem belirliyorlar.
Ekonomik tablo o kadar çok vahim bir durumda ki ekonomik göstergelerin okları zemini işaret ediyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli devreye sokulalı iki yıl oldu hiç bir sorun çözülmediği gibi daha da sorunlar ağırlaştı.
Damat Bakan 2019 yılında 2.5 milyon kişiye iş vaat etmişti ama 2019 yılında işsize iş bulmak şöyle dursun,600 bin işçi işini kaybetti.
Bakan Berat Albayarak iki yıl içinde tam 15 ekonomik paket açıklamış ama bir arpa boyu yol alınmış değil. Bakan Enflasyon ve işsizlik rakamlarını açıklarken gelecek ay bu aydan daha iyi olacak diye, replik yapmaya devam ediyor.
Ekonominin dip yaptığını Kızılay ve Diyanet İşler Başkanlığından(DİB) milyonlarca vatandaşın cep telefonlarına gelen 10 TL gönderin, mesajından anlaşılmıyor mu?
15 Temmuz darbesinden sonra şehit ve gaziler için toplanan 400 milyon liranın, işsizlik fonu için toplanan 132 milyarın nereye harcandığının akıbeti bilinmiyor.
Bu paraları iktidarın amaç dışı kullandığını gösteriyor.
Muktedir Toplumsal sorunlardan ekonomik durum ağırlaştıkça güvenlik politikalarını öne çıkartmakla kalmıyor, insanları ayrıştırıp toplumu kutuplaştırarak bir korku iklimi oluşturuyor .
Saraya biat ederseniz mesleğiniz, diplomanız, liyakat sahibi olmanız önemli değil, işe de girersiniz ihaleyi de kaparsınız.78 Üniversite rektörünün bir tane bilimsel makalesi yok.
Kırmızı bültenle aranan terörist devlet televizyonu TRT’de ağırlanırken.
Demokrasi ve hukuk mücadelesi veren Baro Başkanları anarşist muamelesi görüyor.
Demokrasi güçlerine düşen meşru mücadeleye devam etmekten başka çıkış yolu yok.
Ankara biat edenlerin, liyakat sahibi olmayanların ve diplomasızların yönettiği başkent olmayacak.
Bir uyarı Notu: “Saray’ın sahibi ve ortağı işçilerin kıdem tazminatına gözünü dikmiş gözüküyor. İşçi konfederasyon Başkanları ve sendikacılar “kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimiz” diyor ama hazırlıklı olsunlar. Sendikalar direndikleri anda Muktedir ‘konfederasyon başkanlarının ve sendikacıların aldıkları huzur hakkı, maaşları, ikramiyeleri, işçilerin ödedikleri aidatları ve makam arabaları ” üzerinden işçilerle sendikacıları karşı karşıya getirebilir. Sendikalar üretimden gelen güçlerini ve örgütsel potansiyellerini ortaya koyduklarında; sendikalara mali denetim operasyonu yaptıracak ve ortaya çıkan yüklü meblağları, Otelleri ve sosyal tesisleri sendikacıların buraları eşleri ve dostları için keyfi olarak kullandıklarını işçilerin bunlardan yaralanmadığını diyerek, onlarca yandaş televizyon kanallarında program yaptırıp gazetelerinde manşete çekerek sendikacıları işçilere hedef gösterecekler. İktidara ivedi olarak para lazım işçilerin bu tazminatına el koymak için her türlü yolu deneyecekler. Bir işçi emeklisi olarak naçizane uyarayım dedim.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025