Melih ALTINOK
“Türkiye’nin geleceği için hiç bu kadar endişelenmemiştim!”
Son günlerde ne çok duyuyorum bu yakınmayı.
Demek dün ensemizde boza pişirilirken huzurda ve güvendeydiler de şimdi endişeleri depreşti efendilerimizin.
Öyle ya;
80’lerde gözleri, askerî vesayete demiyorum, “idareye” körken, naif siyasal iktidarın reformcuklarını“çağ atlıyoruz” diye yerden yere vuran asker yamakları onlardı.
90’lar’da asker, “kuyruklu olmadıklarını” henüz keşfettiğimiz Kürtlere bok yedirirken, tv programlarında “olacak o kadar” deyip rahmetli Özal’ın zamlarından başka skeç yapmayanlar da...
Üniversite öğrencileri kentlerde polis tarafından birer birer avlanırken infaz evlerinin önünde İstiklal Marşı’na duranlar da...
Madımak’ta Aleviler yakılırken harcanan canlardan ziyade Cumhuriyet’in bekasından kaygılananlar da...
28 Şubat darbesinde Müslümanlar merkezden silinip gettolarına yollanırken, işsiz, okulsuz bırakılırken, ilkokul müsameresi tadındaki toplumcu gerçekçilikleri “darbükatör baryam”ı geçmeyenler de...
Henüz 2000’lerin başında F-Tipi’ne girmemek için direnen yüzlerce genç katledilirken, sakat bırakılırken anarşik çağrışımlara yol açmamak için “F’ena” bile demeyenler de...
Eksiği var, fazlası yok, işte bunlardır karşınıza geçip “dirilelim ey halkım” diye kolpa çekenendişeli modernler. Otuz iki kısım tekmili birden ulusalcılar, apolitikliği Kemalizm’e kadar olan çığırtkanlar...
Beyzadelerimizin hoplamaları son derece anlaşılır aslında.
Dün pekâlâ huzur duymalarını sağlayan ortam bugün değişmeye başladığı için endişelenmekteler.Gelecek olandan değil, gitmekte olandan hoşnutsuzlar.
Beni düşündüren, yukarıda saydığımız zulümlerin bizzat “mağduru” olan dünün ve bugün paryalarından aynı yakınmayı duymak.
Geçenlerde bu cümleyi yıllarca cezaevinde yatmış, işkence görmüş, yoksulluk çekmiş, “üstüne” Alevi ve de Kürt olan bir dosttan duyunca bardak taştı.
N’oluyor yahu?
“Bir tanesini sayın Allah aşkına” deyince kem küm ettiğiniz “Cumhuriyet’in kazanımları gidiyor”martavalından sonra bir de bu mu çıktı başımıza şimdi?
“Ağanın malı gider, kâhyanın canı” hesabı, elin eltinin ayrıcalıklarına yaktığı ağıta kanon yapmak size mi kaldı?
Elbette demokrasinin bu kadarına, kısmi iyileşmeye fit olun diyen de yok. Taraf’a bakın, odaklanacak tonla sorun var, görürsünüz. Ama “Hiç bu kadar kaygılanmamıştık” falan... biraz garip olmuyor mu?
Bu gariplik, gerçekliğinize, kitleselleşmenize, başarmanıza engel olmuyor mu?
Bugünün azıcık hakkını vermekten imtina ederek, “mücadelenize” haksızlık etmiş olmuyor musunuz?
Biliyorum AK Parti kafanızı bulandırdı. Neticede hepimiz Cihangir’de çay içme ihtiyacı duyan insanlarız da. Kıyas yaparsanız değişim günlerinde iktidar olan hükümete güzelleme yapıyor diye linç edileceksiniz.
Tamam işte direnerek, bedel ödeyerek siz zorladınız “muktedirleri” bu kısmi iyileşmenin yolunu açacak reformları yapmaya, yumuşamaya. Böyle düşünün hiç olmazsa.
Olmuyor mu?
Başarmak bu kadar uzak bir ihtimal mi ki bilinçaltınızda da, hedeflerinizden çıkarttınız, unuttunuz?
Memlekette, çileciliğin asri zamanlardaki muadiline dönüşen solcuğun, muhalifliğin karamsarlığı bu kadar mı çekici.
Ne uzun ergenlikmiş kardeşim.
İyi de insan varoluşuna, yamaçtan zirveye yuvarladığı taş her seferinde düşen Sisifos’un ölüme kadar süren nafile çabasında “ilerlemeleri” yok sayarak katlanamaz ki. Bu hâlde belki aforoz edilmezsiniz ama, delirmezseniz mutlaka intihar edersiniz.
Bugünü dünle kıyaslamak iktidarı meşrulaştırmaksa, günü sizin olası iktidarınızın asr-ı saadeti ile karşılaştırıp mahkûm etmek de Godot’yu beklemek, yaşamı ertelemek, hatta reddetmek değil de nedir?
Durduğunuz nokta, karşı yakaya çıkmak için ırmağın akıp geçmesini bekleyen köylünün yanı değil mi?
Yolunuzda karşınıza çıktı diye ırmağı lanetlemek, soyunup yüzmeyi göze alamamak öte yakaya geçme mücadelesi mi?
Yılarca öğrenci muhalefetine endekslediğiniz parasız üniversite talebini, hükümet harçları kaldırmaya yeltenince, Leman’ın kapağındaki gibi “du bakalım altından ne çıkacak” deyip rafa kaldırmak sizi bir yere ulaştırır mı mesela?
Sözünü ettiğim şu köylü gibi, suya girmek niyetinde değilsiniz, at gözlüklerini çıkartıp sağınıza solunuza bakın bari.
Ama gidişatınıza bakılırsa, korkarım bu açılımınız da gördüğünüz salları “kim koydu ki” deyip batırmak, ya da ırmak üzerindeki köprü inşatlarını sabote etmekle sonuçlanacaktır.
Çünkü siz karşıya geçmek değil, güvenle durmak istiyorsunuz, durduğunuz yerde.
Kusura bakmayın ama bunun adı da yaşamak için mücadele etmek değil, bu kolektif delilikte pek makul gibi görünse de mücadele etmek için yaşama saçmalığıdır.
Ve emin olun kör gözüm parmağına sakatlıkları orta yerde duran AK Parti varlığınıza duacı.
Günü olduğundan kötü gösterip alçalmak yerine, kazanımların üstüne basarak günün kötülerini daha yüksek bir seviyeden seslendiren muhalefet tarzını keşfedeceksiniz diye de ödleri kopuyordur.
Haa bu arada o ırmak var ya, dizinize bile varmıyor aslında; içinden bildiriyorum da.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019