Mümtazer TÜRKÖNE
Diyanet İşleri Başkanı'nın söyledikleri “Cemevlerinin ibadethane sayılması kırmızı çizgimizdir” diye özetlenen ve eleştirilen sözden biraz daha ilerde, belki biraz daha vahim.
“Biz dinî statü veremeyiz” diye, Alevî inancını belirleme yetkisini bu inancın mensuplarına bırakmış görünüyor; ama peşinden iki kırmızı çizgi ilan ediyor. Birincisi “Aleviliğin İslâm dışında bir yol olarak tarif edilmesi”, “ikincisi ise cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi”. Başladığımız yere dönüyoruz, aksini söylemesine rağmen Diyanet İşleri Başkanı inancı, statüyü ve neyin ibadethane sayılıp sayılmayacağını belirlemiş oluyor. Çizdiği bu çerçeve içinde bir Alevî vatandaşın, “benim ayrı bir inancım var”, “bu inancıma diğer dinler gibi bir statü verilmesini, aynı saygıyı görmesini talep ediyorum” ve “bu inancımı cami dışında cemevi ismiyle ayrı bir mabedde yapmak istiyorum” deme hakkı ve özgürlüğü yok. Üstelik Başkan, bu sözleri “cemevlerine ibadethane statüsü” vaat eden Hükümet Programı'nı eleştirmek için söylüyor.
Başkan Mehmet Görmez'in bu ültimatomu -konu din-mezhep ayrımına dair olduğuna göre- mezhep ihtilafları bahsinde savaş başlamadan bir önceki aşama gibi görünüyor. Kırmızı çizginin aşılması bir tehlike hali olduğuna göre, cemevleri ibadethane sayılırsa, demek ki Diyanet bütün varını-yoğunu ortaya koyarak karşı duracak. Mesele insanların kutsalları, inançları, dinleri olduğuna göre, bu ültimatom, Diyanet İşleri Başkanı'nın kurumsal veya kişisel görüşünün çok ötesinde toplumun sosyolojisini, tarihini ve fay hatlarını kırmızı çizgilerle ayıran çok sorunlu bir çatışmayı devreye sokuyor. Başkan'a söylenecek söz açık: Bağlı olduğu 633 sayılı kanuna ve anayasaya göre inanç alanında DİB'nın kırmızı çizgi çekme hakkı ve yetkisi yok. Avusturya gibi ülkelerde kurumsal olarak tanınan dinler ve ibadethaneleri var; ancak bu statü bir dinî kuruluş tarafından değil bir anayasa komisyonu marifetiyle veriliyor. Statü belirlenirken de mensuplarının sayısı ve ihtiyaçları gözetiliyor. “Cemevleri ibadethane midir?” sorusunun ve devamı olarak gelen “cami karşısında konumu nedir?” sonucunun tartışılamaz kesin cevabı şudur: Alevîler bu sorulara ne cevap veriyorsa doğrusu odur.
Mesele devlet ile Sünnî inanç arasında Diyanet aracılığıyla kurulan hassas dengenin kaldıramayacağı kadar ağırlaşıyor. Arka fonda bölgemizde hızla tırmanan mezhep çatışmaları duruyor. DİB'nın kırmızı çizgilerinden sıçrayacak kıvılcımlarla tutuşan ateşe benzin dökmek yerine, bu ihtilafların çok üstünde sağlam bir çözümümüz olmalı. Ne oluyoruz? Suudî Arabistan Şii din adamını idam edip, bütün Şii toplumu ayağa kaldırıyor ve Dışişlerimiz açık tahrik içeren bu idamları protesto eden bir cümle etmek yerine sadece İran'ı eleştiriyor. Hem de Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un sözlerine rağmen.
Diyanet İzlanda'da Sümer Dini'nin yeniden doğuşunu izlemeli. Hiç alaya alınacak bir tarafı yok. İzlandalılar kilise vergisi ve dini inancını resmen bildirme mecburiyeti gibi uygulamalardan duydukları rahatsızlığı ifade etmek için toplu halde Sümer Dini'ne geçiyorlar. Sümer Dini, bütün çok tanrılı dinlerin ve ibadetlerin kaynağıdır. Yer Tanrısı Temmuz'a yalvarırken veya büyük Tanrı Enlil'e ibadet ederken, bugün mum yakıp çaput bağlayanların dualarından farklı olmayan cümleleri duyabilirsiniz. Şu ana kadar İzlanda ahalisinin yüzde 1'i bu dine intisap etmiş durumda, yeni müntesipler toplaması kimseyi şaşırtmamalı.
Pastafaryanizm, yani diğer müesses dinleri eleştirmek için icat edilen “Uçan Spagetti Canavarı” dininin Amerika'da taraftarları ve kilisesi, üstelik bir de kutsal kitabı var.
Alevilik ise barışçıl, insancıl ve sevgiyi esas alan ciddi bir inanç. Alevi sorunu, artık bir inanç tartışması olmaktan çıktı, özgürce varolması bölgedeki mezhep yangınına bizim Fırat'ın Dicle'nin sularını dökmemize hizmet edecek.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025