Sezin ÖNEY
İtalyanca bir atasözü vardır; “Una mano lava l’altra, e tutt’e due insieme lavano il viso”. (Bir el diğerini, ikisi beraber yüzü yıkar.)
İtalya’da 1990’larda gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturması, Temiz Eller’deki (Mani Pulite), “eller” metaforu, bu atasözünü akla getiriyor.
Temiz Eller soruşturmasının ilk başladığı dönemde, Şubat 1992’de, İtalya Sosyalist Partisi’nin bir üyesi, Mario Chiesa’nın tutuklanmasıyla, İtalya’da siyaset temelden sarsıldı.
Birkaç yıl içinde, altı eski başbakan, 500’den fazla milletvekili, birkaç bin yerel ve ulusal çapta görev yapan bürokrat hakkında soruşturma açıldı. İş dünyası, yeraltındaki mafya yüzü ve “yeryüzündeki” resmî kanadıyla, soruşturma furyasından nasibini aldı.
Soruşturma açılan isimlerden bir kısmı ülke dışına kaçtı; bir kısmı siyasetten tasfiye oldu. Bir kısmı da, kurnazca kendini yeniden yarattı.
Son kertede, Temiz Eller nedeniyle İtalya’nın köklü partileri büyük sarsıntı yaşadı, yeni partiler kuruldu ve “merkeze” yerleşti.
İtalya’nın “birinci cumhuriyeti” bitti, “ikinci cumhuriyet” tarihi başladı.
2010’lara gelindiğinde, İtalya’daki akademisyenlerin çalışmalarına bakınca, yolsuzluğun Temiz Ellergibi dev bir soruşturmaya rağmen, büyük bir siyasi, ekonomik ve toplumsal sorun olarak, İtalya üzerindeki tüm ağırlığını sürdürdüğü gözleniyor.
İtalya Ceza Hukuku İstatistikleri’ne (Statistiche giudiziarie penali -ISTAT) bakılırsa, 1992-1996 arası, yolsuzluk soruşturmalarının sayısı patlama yaptı. 1984’ten 1992’ye kadar, neredeyse “sıfır” seviyesinde olan soruşturmalar, 1995’ten sonra düşüşe geçti; 2000’lere gelindiğindeyse, 1980’ler seviyesine yaklaştı.
Neden?
“Hukuk devleti”, yolsuzluk yapanlardan, 1990’larda da tam manasıyla hesap soramadı.
Temiz Eller’in başlangıcında soruşturulan Mario Chiesa figürü, döndü dolaştı, 2009’da gene İtalya kamuoyunun karşısında bir başka yolsuzluk soruşturmasıyla çıktı.
Chiesa, dünya gündemine de konu olan, İtalya’nın çeşitli yerlerinde patlak veren “çöp krizlerinden” Milano’dakinde soruşturulan ve tutuklananlardan biri oldu.
Temiz Eller süreci, bu soruşturmaların neden ve nasıl başarısızlığa uğradığı bugün Türkiye’de yaşananlar, yaşanabileceklerin de ipuçlarını veriyor.
Yolsuzluk, hepimizin utancı ve sorunu.
“Derin devlet”, ideolojik maskelerle gizlenen, meşrulaştırılan bir yolsuzluk sorunu.
Bugünlerde de, yolsuzluğun kendisinden çok neden ve nasıl gündeme geldiğini, “hükümet- Cemaat kavgası” olarak adlandırılan “siyasi magazini”, yolsuzluğun kendisinden çok daha fazla konuştuk.
Hükümetin “resmî gazetecileri” kadar, birçok siyasi yorumcu da, “bizler ve onlar” şeklinde, kendi politik görüşüne göre, sahnedeki “aktörlere” bakarak tutum aldı.
Oysa, asıl konu yolsuzluk.
Yolsuzluk da, dışarıdan serinkanlı biçimde “izlenecek” bir siyasi magazin malzemesi değil.
İtalya’da, 1996’da seçmenlerin yüzde 92’si, yolsuzluğu “büyük sorun” olarak nitelerken, 2008’de, sadece ama sadece yüzde 0,2’lik bir kesim, yolsuzluğun, “hükümetin dikkate alması gereken bir problem” olduğunu düşünüyordu.
Transparency International ve Avrupa Birliği’nin Eurobarometer istatistiklerine göre, İtalyan kamuoyu, son yıllarda “yolsuzluğun tırmanışta” olduğunu da düşünüyor; özetle sorun yerli yerinde ama kamuoyunda konuya bir ilgisizlik var.
İtalya’da, yolsuzluğa ilgi düşerken, ırkçılık, zenofobi ve aşırı sağa ilgi yükseliyor. Asker, olur olmaz nedenlerle “sokağa” indiriliyor, faşizm dönemini çağrıştıran üniformalar giyen siviller, sokakta teftişe çıkıyor.
Siyaseti magazinleştirmeye devam ederek, yolsuzluğu “normalimiz” hâline getirme lüksümüz var mı?
Bugün yolsuzluğu savunan “barışseverler”, yarın döne döne, bu ilkesizlikle neyin savunucusu olabilir; karar Türkiye’nin...
Siyaset mühendisleri asıl, boş konuşmalarla, komplolarla “magazinleşmeye” neden olanlar. Mühendisten çok da, “malzemeden çalıp” binaları başlara yıkan, müteahhitler gibiler.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024