Sezin ÖNEY
Cenaze günü acı söz söylenmez; ama galiba Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin cenazesindeki bazı kırıcı detayları da kayda geçirmek lazım. Ülkenin en büyük “haber kanalları”nın Elçi’nin eşi, Türkan Hanım, konuşma yaparken sözlerine hiçbir değer vermemesi, o konuşurken “boşluk doldurmak için” sesini kısıp, spikerin ve muhabirin kendi aralarında yorumlar yapmaları çok hazindi. Dahası, bir büyük “haber kanalının” muhabiri, Türkan Hanımı, “Tahir Elçi’nin kızkardeşi” diye üzerine basa basa anons etti-tabii sesini kısmadan önce…
Ki çok ilginçtir, bu kanal, özellikle deneyimli bir Diyarbakır muhabirine sahip olduğu halde İstanbul’dan gelen muhabir yayını yapıyordu; herhalde, bölgenin kendi deneyimli muhabiri, yeterli sayılmadı bu iş için. Ve böyle vahim, özrü olmayan hatalarla dolu bir “cenaze canlı yayını” gerçekleştirildi. Hele bir de, “barış çığırtkanlığı yapmaktan hiç vazgeçmedi” diye “övülmesi” var ki, bir diğer kanal spikeri tarafından-ona hiç girmeyeyim.
Cinayet ertesi orumcularda sık sık bir kavrama denk geldim Tahir Elçi ile ilgili; “VIP”. Hani, sıradan ezikler olarak bilemeyiz diye de kavram açılıyor-“Very Important Person-Çok Önemli Kişi”…”Cenazedeki VIPler şunlar…”, “Elçi’ye VIP muamalesi yapılsaydı…”, “Bir kanaat önderi olarak VIP idi”… Medyanın kendisinde, haber vermek, bilgi ve kaliteli analiz yapmak değil, “VIP”lik önemli olduğu için doğaldır bu; fikri neyse zikri de o “medyatik” dünyanın. Ekran ışıklarının ne kadar altındaysan, o kadar “özelsin”.
Hazindir ki Elçi, hayatının son dönemini ne yazık ki, medyanın eziyetini yaşayarak geçirdi.Oysa, giderek güvenilirliği düştüğü kamuoyu araştırmaları ile de tescillenen merkez medya ile diyaloğa ısrarla önem verenlerdendi.
Kürt Sorusu’nu konuşurken, genelde Kürtlere söz verilmez Türkiye’deki merkez medyada…Ekranlardaki tartışma programlarına genelde hep belli (ve özellikle Kürtlerse mesele onlarla ilgili konulardan çok uzak) isimler çağrılır; o isimler de polemik yarattıkları veya göze battıkları ölçüde “gedikli” hale gelirler. Özellikle, son dönemde artan biçimde böyle; daha önceleri hiç olmazsa, gene arada bir Kürt Sorusu’na emek harcamış Kürtler ekranlarda yer bulabiliyordu. Şimdi, sadece Diyarbakır ve ötesinden değil, dünya çapında akademik ölçekte, düşünce kuruluşları genelinde, Türkiye ve dünnya medyasında, üniversitelerde siyaset biliminde sosyolojiye, hukuka ekonomiye özellikle Kürt Sorusu’nu çalışanlar var. Ancak, onları ekranların veya merkez medyanın herhangi bir yerinde asla göremezsiniz. Çünkü, gerçek bilgi yorucu, düşünmek zahmetli. Pop “bilgi”, polemik ve medya popülizmi öyle Kürt Sorusu gibi “baş ağrısı veren” konuları “tartışır gibi gözüküp tartışmamak” için birebir.
Diyarbakır’a gidip bir ciğer ile bir kaburga arası, iki çay içip “gözlem yapmak”, yıllarını ince ince kentteki farklı karakterlerin tarihini gözlemekten daha kolay ve “keyifli”. Oysa, Diyarbakır’da ve ötesinde, farklı hareketler, akımlar, yaklaşımlar var; Elçi’nin kendisinin parçası olduğu bir avukatlar tarihi var, farklı insan hakları derneklerinin tarihi var, onun ötesinde farklı siyasi figürler var, çeşit çeşit iş-ticaret erbabı var. İşkenceydi, çatışmaydı, adli olaylardı; ister istemez Kürt Sorusu’nun parçası haline gelen doktorlar var. Dindarı var, seküler bakışlısı var;
sıkı milliyetçisi var, Kürt aidiyeti bağı daha az olanı var, Kürt olmayanı var. Gençler var, yaşını alanlar var.
Toplu bir sürü gibi baktığınız bu insanların, Kürt Sorusu’nun artık önde gelen simaları Türkiye kamuoyu geneline giderek daha az görülen bireylerinin hepsinin bir hikayesi var. Emek gerekiyor tanımak için ve Türkiye’ye özenle anlatabilmek için.
Ve bir güncük olsun, medya; kendi ekran arenasında aslanlar önüne atılan gladyatör muamelesi yaptığı Elçi’yi bir birey olarak önemseyerek (VIP’leştirmek değil, sadece saygıyla önemsemek), hayat arkadaşına söz veremedi, sıfatını doğru telaffuz edemedi. Medyanın o kesimi bu kesimi, Türkan Hanımı, siyasi çekişmelerin malzemesi yaptı.
Oysa, Elçi ailesinin yıllarca ama özellikle son dönem yaşadığı tedirginlikler, kaygılar ve yaşamlarının önemli bir kısmını Kürt Sorusu’na yönelik çabalar, koşuşturmalarla yıpranan babalarından koparılıp alınan çocuklar Arin ve Nazelin, eşi yanından çekilip alınan Türkan Hanım; tüm bu dram, biraz incelik, özen istiyordu.
Herşeyi geçtim, Cizre’den bir köyden, Hisar köyünden çıkıp, sırf kendi imkanlarıyla avukat kolay olunmuyor; hele ki, Baro Başkanı, hele ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava götüren hukukçu hiç kolay olunmuyor. Türkiye’nin veremediği imkanlara rağmen, Türkiye’ye demokrasi ve insan hakları mücadelesi yoluyla değer kazandıran kuşaklara saygısızlık Tahir Elçi’ye yapılan. Kürt Sorusu’na yaşamını adayan tüm hukukçu, insan hakları savunucularına saygısızlık…
Kürt Sorusu bahane; ekran şahane. Şov da devam etmeli.
http://jiyan.us/2015/11/29/medya-populizmi-ve-tahir-elciye-saygi/
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024