Yıldıray OĞUR
“Zaferin yüzlerce babası vardır, yenilgi ise öksüzdür.”
ABD Başkanı Kennedy, 1961’de Castro’yu devirmek için Küba’da destek verdiği darbe girişimi Domuzlar Körfezi çıkarması fiyaskoyla bitince, katıldığı bir radyo yayınında sert eleştirilere bu ünlü sözü hatırlatarak cevap vermişti.
Yenilginin yine öksüz kaldığı, imkanı olanların zafer konvoyuna eklenip, olmayanların haklı çıktığını ispata çalışarak hayata tutunmaya çalıştığı zamanlardan geçiyoruz.
Hiçbirini yapamayanların oluşturduğu ülkenin yarısını ise kesif bir yenilgi hissi kaplamış durumda.
Ali Bayramoğlu’nun sık sık söylediği gibi Türkiye’de topluma ve siyasete dair “post mortem” okumalar her zaman yanıltıcıdır. Çünkü bu okumalar sadece cesede bakar. Beden, hayatı, yaşadıkları, yaptıkları, mücadelesi bir yana itilir. Böyle okumalarda tabii ki kimse katil çıkmaz. Herkes cinayeti önceden görmüştür, ihbar etmiştir.
Hafıza gelmiş ve geçmiş bir şey değildir, her zaman ihtiyaçlara göre yeniden inşa edilir.
O yüzden hatıratlar tarihçiler için şüpheli kaynaklardır.
Çünkü hatıratlar sonuca göre geçmişin en güzel çiçeklerden ballar toplanarak yeniden yazıldığı kurmaca romanlara benzer.
O yüzden bir yenilginin hakiki bir analizini yapmak zor bir iştir.
Çünkü yenilgi sadece öksüz değildir, acımasızdır da. Yenilgi hissinin yarattığı öfke ve güvensizlikle irrasyonel kararlar verilebilir, doğrular ve yanlışlar birbirine karışır, geçmiş yeniden yazılır, az önce herkesin yürüdüğü yollar yenilgiye giden patikalar olarak lanetlenir.
Kimse yenilmiş olmak istemez.
O yüzden en iyisi bir yerinden zafer konvoylarını yakalamaktır ya da tarihi en güzel yerlerinden yeniden yazarak haklılığına tutunmaktır.
Ya da…
Önceki gün kabine açıklandıktan sonra iktidara oy vermemiş insanların da kabineden memnuniyetlerini bildirip, umutlu sözler söylemeleri muhalifliklerinin yetersizliğine yoruldu ve kınandı.
Halbuki insanlar önümüzdeki kaçınılmaz beş yıl için kendilerine tutunacak dallar arıyor, siyah beyaz kuvvetlerin savaşı gibi geçen bir seçimden sonra yenilenler, birazcık kazanmak ya da kazanacaklarına inanmak istiyor.
Ayrıca kabine listesi muhalifler için umut vesilesiyse, iktidarı destekleyenler için de bir muhasebe vesilesi.
Bütün seçim kampanyasını muhalefetin PKK ile görüştüğü, işbirliği yaptığı üzerine kuran ve seçimi de terörün son 40 yılda en az olduğu bir dönemde “teröristler” diye kazanan Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı’na Türkiye’de adı çözüm süreci, PKK ile müzakerelerle anılan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı atadı.
Yine son dört yıldır uğruna Türkiye’yi dünyanın en yüksek enflasyon oranları ilk 10 listesine soktuğu faiz-enflasyon tezinden, heterodoks denemelerden, faiz diyen herkesi IMF’ci, Bilderbergci ilan ettikten sonra, ekonomiyi beş yıl önce “faizci” diye İngiltere’ye kaçırılan Mehmet Şimşek’e emanet etti.
O yüzden zamanında benzer eleştirileri yapmış insanlar kabine listesinde Mehmet Şimşek’in, Hakan Fidan’ın adını görünce iktidarın bu kez iyi işler yapma ihtimaline bir kredi açıyorlar.
Bu kınanacak eksik bir muhaliflik, nefsine yenik düşmek, düşman saflarına geçmek değil, sadece insani bir hayatta kalma güdüsü, hatta bağnaz olmayan, Yetmez Ama Evet diyebilen rasyonel bir seçmen davranışı.
Bırakın da insanlar en azından bir süre yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, “Gerekirse bacaklarını kırın, Cumhurbaşkanımız istedi ertesi gün kayyum atadık” diyen selefinden görevi devralırken “Temel referansımız hukuk ve insan haklarıdır, bundan asla taviz verilmeyecektir” sözlerine sevinsinler.
Ya da AİHM kararlarını bile uygulamayan bir ülkede yeni Adalet Bakanı hakkındaki iyi referanslardan, Milli Savunma Bakanı’nın en azından ordunun siyasileşmesine engel olacak iyi bir asker olmasıyla ilgili yorumlardan, işinde iyi olan genç bakanların çalışkanlığı ile ilgili söylenenlerden birazcık umutlansınlar.
Hatta Cumhurbaşkanı’nın artık kendisi için bir tehdit teşkil etmeyen muhalefete uzattığı helalleşme eline, geride bırakalım sözlerine birkaç haftalığına da olsa güvensinler.
Muhtemelen bu baharın ömrü de Naci Ağbal-Lütfü Elvan’la yaşanan kısa süreli bahardan biraz daha uzun olacak.
O zaman da ekonomide rasyonelleşme, insan hakları reformları gündeme gelmiş, Merkez Bankası başkanının Dolmabahçe’de dini cemaatlerin liderleriyle toplanması gibi tuhaf işler yapılmıştı.
Nihayetinde bütün bu umut veren isimler gökten zembille inmediler.
Mehmet Şimşek dışında hepsi son beş yıl da Türkiye’yi yöneten kadroların bir parçasıydılar.
Belki bazılarının güçleri yetmedi ya da sessiz kalmayı tercih ettiler. Ama yanlışları gayet iyi biliyorlar çünkü içindeydiler.
“Son kez Reis” e oy isteyen bazı İslamcıların vaad ettiği gibi yanlışlara karşı itiraz edebilecekler, seslerini çıkarabilecekler mi? Yoksa yine mi sessizliğe gömülüp, sağda solda konuşmakla mı yetinecekler?
Artık isteseler de Türkiye’de konuşmanın o kadar kolay olmadığı bir döneme girdik.
Ülkedeki son ana akım medya yazarlarının siyaset yazmasını yasakladı, iktidar ve muhalefetin karşılıklı çıkıp konuşabildiği son ekrandaki tartışmalar da sona erdi.
Üstelik bu kararı iktidarın baskısıyla almadılar. Daha da kötüsü havayı kokladılar ve bunu yaptılar.
Çünkü hala seçimlerden önceki Türkiye’de yaşıyoruz.
Vatandaşın helal oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin hapishaneden çıkmasına hala izin verilmiyor.
Hala Türkiye AİHM kararlarını uygulamayan aynı ülke. Ama bu bile kalabalıkları kesmiyor, seçim zaferi kutlarken bile “idam” istiyorlar.
Türkiye hala Suriye, Afganistan ve Venezuela’dan sonra vatandaşları Avrupa ülkelerine en çok iltica başvurusu yapan dördüncü ülke.
En çok Schengen vizesi başvurusu yapan ve en çok red alan ülke.
Yerel gazetelerde her gün ümitsizlik, baskı gibi nedenlerle intihar eden genç insanların haberleri yer alıyor.
En son Kayseri’de 14 yaşında bir kız çocuğu KHK’lı babası ve seçimlerde muhalefete desteği yüzünden kendisine “Terörist” diyen arkadaşlarının ergen zorbalığı yüzünden intihar etti.
Önümüzdeki beş yıla böyle giriyoruz ve ufukta başka bir alternatif de görünmüyor.
Bütün seçim kampanyasında baharın gelmesini bekleyenlerden, muhtemelen kısa sürecek yalancı bir baharı da esirgemeyin.
Ayrıca bu umudu bir ay önce muhalefette bulan seçmenlerin, şimdi umudu önünde beş yıllık bir dönem açılmış iktidarın yeni kabinesinde bulması, vatandaşların zaafı değil, olsa olsa muhalefetin zaafı olabilir.
Artık 28 Mayıs’tan önceki gibi güçlü ve bir arada duran bir muhalefet yok.
Yenilgi öksüz. Kimse ona sahip çıkmıyor.
CHP’liler kimse soru sormasın diye toplantıdan çıkmıyorlar, MHP kadar oy alabilmiş İYİ Partililer rakip partiye genel başkan atamaya çalışıyor, aralarında en fazla derenin iki tarafına ayrı camiler yaptırıp, namazları kendi camisinde kılan kavgalı Karadenizli köylüler kadar fark olan DEVA ve Gelecek partileri neden Meclis’te bile birleşemediklerini en yakınlarına bile izah etmeye çalışıyorlar. Ne onla ne onsuz olunamayan parti HDP alanında ifade hürriyetini en özgürce kullanabilen siyasetçinin 7 yıldır hapiste olması da ayrı bir trajedi.
Muhalefet içindeki seçim yenilgisinin sorumluluğunu birbirine atma tartışmaları, Beyoğlu’ndaki 30 üyeli sosyalist partiler arasındaki fraksiyon kavgalarına dönmüş durumda.
Artık siyasi analizcilik, “o gün bu şunu derken o bunu demişti” diye yenilgiye ağıtlar yakılan bir dengbejlik performansına döndü.
Geçmişte olan bitenlerin en kılçıksız yerlerinden yapılmış asla doğruluğu sınanamayacak varsayımsal alternatif gelecek projeksiyonlarıyla haklılık iddiasında bulunanlar her gün birkaç kişinin firar ettiği tehlikeli muhalefet saflarından adam eksiltmeye çalışıyor.
Üstelik muhalefetin tek şansı ittifakı sıkı tutmakken.
Yerel seçimlere 9 ay varken bir tarafta; zaferle rahatlamış bir Cumhurbaşkanı ve muhaliflerin bile gönlünü çelen bakan profilleri diğer tarafta ise içindeki parlak insanların ışığını bile kapatan bir yeis havası.
Böyle bir ortamda bırakın da insanlar geçimlik tarım yapan yoksul bir aileden gelen, küçük yaşta annesini kaybetmiş, Türkçe’yi ilkokulda öğrenmiş Mehmet Şimşek’in başarı hikayesinden etkilenip, en azından orkestranın çaldığı kahramanlık marşları eşliğinde batmakta olan ekonomiyi kurtarma ihtimaline inansınlar, Hakan Fidan’ın duruşunu ve kariyerini Dışişleri Bakanlığı’na yakıştırsınlar.
Dün Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin değişimine kredi açmak ne kadar ayıp değilse, bugün seçim kazanmış iktidarın yenilenmiş kabinesinden umutlanmak da ayıp değil.
Bu kadarlık umuttan kimseye zarar gelmez.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025