Ahmet ALTAN
Önce, son zamanlarda “çoğunluğun desteğine sahip olmakla” gereğinden fazla böbürlenen siyasetçilere ve onların medyadaki koşulsuz alkışçılarına dindar bir dostumun Kuran-ı Kerim’den bana tane tane okuduğu bir sureyi, bu anlayışın dinî açıdan da fevkalade yanlış olduğunu anlatması için izninizle yazayım:
“Çokluk kuruntusu sizi o kadar oyaladı ki mezar taşlarını saymaya kalktınız. Cehennemdeki yerleriniz size gözlerinizle gösterilecektir.”
Bana dindar dostumun özellikle okuduğu Tekasür Suresi’nin bu sözleri, bu davranışların yalnızca Müslümanlığa aykırı olduğunu değil, siyasi iktidarın destekçisi olan birçok dindarın da son zamanlardaki bu çarpılmalardan rahatsız olduğunu gösteriyor.
Çünkü “benim çoğunluğum var, öldürürüm özür dilemem, dindar nesil yetiştirim”türünden manasızlıkların bela getireceğinin dindarlar da farkındalar.
Siyasi iktidarın her türlü nezaketten, anlayıştan, hukuktan, demokrasiden azade çıldırmaları, Bülent Arınç gibi vicdanıyla yaşayan iktidar mensuplarının bile “Kürtçe medeniyet dili değildir” diyecek bir kıvama gelmesi, AKP’nin frenlerinin boşaldığını düşündürüyor.
Böyle giderse AKP iktidarı, Türkiye’nin büyük bir şansını, büyük bir şanssızlığa çevirecek.
Nedir Türkiye’nin büyük şansı?
Müslüman olmasıdır.
Niye?
Çünkü özellikle 11 Eylül’den sonra yaşananların ardından kanlı bir terörizmle özdeşleştirilmeye çalışılan Müslümanlığın bir başka yüzünü, adalete ve demokrasiyle bütünleşmiş halini dünyaya gösterecek ve İslam âlemine model olabilecek bir ülke konumunda Türkiye.
Küreselleşen dünyada İslam âlemiyle barışçı bir köprü kurmak isteyen Batı’nın, Müslümanlıkla demokrasinin biraraya gelmesinin yaratacağı olumlu sonuçları bütün İslam âlemine gösterecek bir ülkeye ihtiyacı var.
Türkiye bu role aday.
AKP’nin, Avrupa Birliği üyeliğine doğru adım atarak demokratikleşme yolunda önemli reformlar yapması, ülkeyi ekonomik bir başarıyla kalkındırması, özgürlükleri geliştirmesi, Kürt meselesi gibi büyük meseleleri çözebilmek için PKK’yla müzakerelere oturması, Kıbrıs’ta çözümden yana bir tavır alması, askerî vesayeti geriletmesi hem ülke içinde, hem ülke dışında büyük bir umut yaratmıştı.
Türkiye, Kemalist anlayışın yarattığı din fobisinden kurtulacak, diniyle barışacak, dindarlarına baskı yapmayacak, Kürtlerin hakkını tanıyacak, Alevilerin ibadet hürriyetine saygı gösterecek, düşünce özgürlüğünü sonuna kadar benimseyecek, demokrat bir ülke olacaktı.
Üretecekti, ihraç edecekti, zenginleşecekti, dünyayla kültürel ve ticari ilişkiler kuracaktı.
Barışa ve huzura erişecekti.
Bu umut, sadece Hıristiyan Batılıları değil Müslüman Arapları da heyecanlandırmıştı, Arap Baharı’nda Türkiye örnek kabul edilmişti.
Küreselleşmenin ve dünya barışının en önemli menteşelerinden biri Türkiye olacaktı.
Doğrusu ya bu yolda da ilerliyorduk.
Ta ki AKP, önce referandumda yüzde elli sekiz, sonra da seçimlerde yüzde elli oy alana kadar.
Bu iki büyük başarı, Başbakan Erdoğan’ın ateşli bir hastalık gibi tutulduğu başkanlık ihtirasıyla biraraya gelince AKP yönetimi çıldırdı.
“Yıkın bu heykeli” keyfiliği, “resim yapıp yazı yazmayı” terörizmin parçası olarak gören bir içişleri bakanından geçip, “dindar bir nesil yetiştireceğim” totaliterliğine dayandı.
Demokratlıktan vazgeçerek, sadece Müslümanlığa abanan ve kendisinden başkasına hak tanımayan bir yönetim çıktı ortaya.
Bu yönetim tarzı, Batı’nın kabul edip işbirliği yapabileceği, Ortadoğu’nun “devrimci çocuklarının”da kendine model kabul edeceği bir tarz değil.
“Dindar nesiller yetiştireceğim” diyerek “Kemalizm’in Müslüman versiyonuna” dümen çevirdiğinizde, Batı’nın demokratik kanadından koparsınız, Erdoğan’ın bugün Batı’da çok hızla prestij kaybetmesi de zaten bu yüzden.
O zaman ya Batı’nın kanlı yüzü sizi “savaşlarda asker olarak” kullanır ki bu kaçınılmaz olarak burada orduyu ve askerî vesayeti yeniden güçlendirir...
Ya da siz Batı’dan tümüyle kopar, İran ve Rusya arasında kendinize yeni bir ittifak ararsınız ki bu da bütün dünya dengelerini sarsacağından buna izin vermemek için Türkiye’yi altüst ederler.
Müslümanlığın demokrasiyle kaynaşan yüzü Türkiye için büyük bir şans yaratırken, Müslümanlığın Kemalizm’le kaynaşan yüzü Türkiye’yi kanlı bir bataklığa sokar.
Eğer AKP hızlıca kendini toparlayıp girdiği bu yoldan geri dönmez, yeniden demokrasiyi keşfetmezse hep birlikte büyük ve kanlı ıstıraplar çekeceğimizi öngörmek büyük bir kâhinlik gerektirmez.
AKP yönetimini bu yoldan çevirecek asıl güç ise Türkiye’nin dindarları ve muhafazakârlarıdır.
Bu gerçeği gören dindarlar arttığı için zaten dindar dostum bana özellikle Tekasür Suresi’ni yazdırdı, AKP’yi hem Kuran’ın sözleriyle uyarmak hem de dindarların rahatsızlığını onlara iletmek için.
Siyasi iktidarın biraz aklı kaldıysa, dindar dostlarının onlara yolladığı bu dinî uyarıya bir kulak verir.
“Çokluk kuruntusu sizi o kadar oyaladı ki...”
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018