Ahmet ÖZTÜRK
Siyaset felsefecileri, sosyal bilimciler, “devlet nedir?” sorusuna yüzyıllardır yanıt arıyor… Herkesin kendine göre bir yanıtı var… Bu kavramı ilk tartışan feylesoflardan biri olan Platon, devleti, insanın zorunlu olan ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturduğu toplum düzeni olarak ifade eder örneğin… İnsanlarda en büyük güç olan akıl, ölçülülükle birleştiği zaman, en iyi devlet düzeni kurulacak, en iyi yasalar oluşacaktır ona göre… Aristoteles toplumun ve devletin oluşumu için ilk hareket noktasının aile olduğunu söyler… Ama devlet, aileden de, bireyden de önceliklidir…
Augustinus için insan, doğasının iki bölümlü olmasından ötürü, biri beden ve dünya, diğeri ruh ve öbür dünya olmak üzere iki devletin yurttaşıdır… Kavrama daha laik bir içerik kazandıran Machiavelli devletin, kişi ve kilise ahlâkından ayrı bir mantığa dayandığını ve bu nedenle de bağımsız bir uğraş olduğunu vurgular… Thomas Hobbes ve benzeri düşünürler, devletin, doğanın güvensizliğinden, düzensizliğinden ve vahşetinden kendilerini ancak egemen bir güç kurarak koruyabileceğini düşünen bireylerin gönüllü fikir birliğinin veya bir sosyal sözleşmenin sonucu olarak doğduğunu ileri sürer…
DEVLETİN MANEVİ ŞAHSİYETİ İNSANDAN ÇOK DAHA ÖNCELİKLİ
J.J. Rousseau tıpkı Aristoteles gibi ailenin, siyasal toplulukların ilk örneğini oluşturduğunu, baba imgesinin başkanı, çocukların ise halkı simgelediğini belirtir… Karl Maks’a göre devlet sınıf çatışmasının bir ürünüdür. Devlet bir zor aygıtı, hükümetlerse, egemen sınıfların ortak işlerini yürüten bir heyetten başka bir şey değildir… Maverdi’den Nizamülmülk’e kadar İslam dünyasının önemli düşünürleri ise devletin gayesinin, dini korumak ve toplum yönetmek olduğunu açıklar… İktidar sahibinin, toplumun haklarına riayet etmesi ve bütün düzenlemelerini Allah’ın emirleri ölçüsünde yapması gerektiğini vurgulayarak devleti kutsar…
Yer sorunu nedeniyle kısa kestiğim tüm bu tanımları şunun için yaptım: Devlet, her kuramda farklı tanımlara sahip olsa da, zor kullanma yetkisini sahip bir erk olarak insanların hayatında belirleyici oldu her zaman… Onlar adına karar verdi, savaşlara girip, barışlar imzaladı… Bir kararıyla egemenliği altındaki insanların hayatını derinden etkiledi… Günümüzün modern devleti de içinde hiçbiri egemenlik hakkının, varlık sebebinin sorgulanmasına izin vermedi ama… Devletin manevi şahsiyeti, hele ki, bizim gibi ülkelerde insandan çok daha öncelikli hale geldi… Sorgulayanlar hep tehdit altında kaldı…
KİMSE ZONGULDAKLIYA “SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ” DİYE SORMUYOR
Tarihin her döneminde, devlet, en çok iktidara yakın çevrelerce “kült” haline getirildi… Kendi çıkarlarını toplumsal çıkarın yerine ikame eden bu güruh, gelen itirazları, toplum düzenini bozmaya yönelik bir eylem gibi göstererek devlet şiddetini meşru kıldı… Bu uğurda faili meçhul cinayetler işlendi, bombalar patlatıldı hatta meydanlarda… “Devletin bekası” yutturmacasıyla oluşturulan karanlıkta ihaleler pay edildi… İnsanların hayatını derinden etkileyen kararlar, hiç onlara sorulmadan alındı… Yaşam alanları elinden alınan insanların feryadı, devletin kahhar gücü altında ezilip gitti…
Bu yüzü Zonguldak’ta ne çok görüyoruz? Birileri Ankara’da oturup karar veriyor, termik santraller pıtrak gibi yayılıyor kentin dört yanına… İnsanların yaşam alanlarına “acil kamulaştırma” kararıyla el konuluyor… Madenler kapatılıyor, “İşçi alınsın” diye feryat edenler bizzat devlet reisince fırçalanıyor meydanlarda… Kim olduğu bilenmeyen biri kentin ortalık yerine “cami yapılsın”, diğeri insanların en çok rağbet gösterdiği yere, “kapı kurun kimse girmesin” diyor… “Şurayı şuna verin, buraları dozerlerle yıkın” diyor devlet zorunu kullanan bir başkası… Kimse Zonguldaklıya “Siz ne düşünüyorsunuz” diye sormuyor… Adam yerine koymuyor çünkü…
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2024
18.01.2024
14.08.2023
2.06.2022
5.07.2021
24.05.2021
18.05.2021
26.04.2021
5.04.2021
7.01.2021