Akif BEKİ
Asker eşi Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği, alçakça bir terör saldırısında katledildi. HDP’nin bu hunharlığa verdiği tepkiye bakın...
Eş Başkanlar Pervin Buldan ile Sezai Temelli, başsağlığı dilekleriyle başlıyor mesajlarına.
Hakkari Yüksekova’da “yola döşenmiş patlayıcının infilak ettirilmesi sonucunda yaşamını yitiren anne ve bebeğine rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır” diliyorlar.
Ama patlayıcıyı kimin döşeyip kimin infilak ettirdiğinden bahis yok. Düğmeye basan kanlı eller karanlıkta bırakılmış, kalleş parmağın sahibi anılmıyor.
Alçaklığın adına terör bile denmiyor, faili meçhul bir eylem havasında.
Barbarlığın arkasında terör örgütü PKK yokmuş gibi...
Anne ile bebeği ecelleriyle yaşamlarını yitirmedi. Canlarına kast edilerek, planlanarak öldürüldüler.
Onlar hayatlarını kaybetmedi, kaybettirildi.
Ne teröre kurban verdik ne de kurban gittiler; Kandil’deki terör fetişistlerinin canavarlaşmış egolarına kurban seçildiler, melunca bir terörist propagandaya kurban edildiler.
Ama neyse ki devamında ‘saldırı’ kelimesini telaffuz ederek en azından bir saldırının bu ölümlere yol açtığını kabul ediyorlar.
Şöyle diyorlar: “Bu tür saldırıları asla kabullenemiyor ve kınıyoruz...”
Yalnız, neden ‘kabullenememe’ gibi edilgen bir fiil, pasif bir reddediş?
Niye ‘bu tür saldırılara derhal son verin’ gibi inisiyatif alan, aktif bir karşı duruş değil?
“Şiddet kısır döngüsü daha fazla insan yaşamını yitirmeden sona ermelidir” yerine, doğrudan bir çağrı niye yapamıyorlar terörperestlere?
Ortaya konuşulacak zaman mı? Saldırı varsa bir saldırgan da vardır, muhatap belli...
İsterseniz HDP’nin, PKK’yı korumak için değil, PKK’dan korunmak için bu muğlak dili kullandığını düşünün, gerçek değişmiyor.
Dil sorunu dediğiniz, dile vuran bir anlayış sorunu. Mantalite düzelmeden, düzeltemezsiniz.
Korku belasına söze dökemiyorlar diyelim. İçlerinden ‘şerrine lanet’ dedikleri, dışarıdan duyulmasa bile hissedilmeli değil mi?
Güçlü sözlerle yansıtamadıkları duyguyu, bir ‘kabul edilemez’ yuvarlamasıyla karşıya geçirip hissettirmeleri ne mümkün oysa?
H H H
Bu ‘kabul edilemez’ kalıbı, başlı başına sorun zaten.
Kelime oyunlarına dayalı diplomatik tepkilerde bir anlam taşıyabilir. Fakat gelişigüzel kullanımlarının anlamsızlığı üstüne kitap yazılır.
Cana mal olan bir saldırıyı kim kabullenir ki zaten, siz kabullenesiniz.
Aksi muhal bir şeyi mantra gibi tekrarlamak, saçmalıktan başka ne mana ifade eder? ‘Yok bir de kabullenseydiniz’ dedirtmez mi?
Volatilitesi, oynak kurdan daha yüksek. Ne demek kabul edilemez? Hiçbir şey söylemiyor.
Bir siyasi partide seçmen tabanının tepki dili olabilir belki, lanet yağdırmaktan başka ne yapacak vatandaş.
Ama tepe yöneticilerinin elinden ve dilinden daha fazlası gelmek zorunda. Kuru bir ‘kabul edilemez’le siyasi ve ahlaki sorumluluktan sıyrılmak var mı?
Zamları, enflasyonu, pahalılığı, doların tutulamamasını, liranın erimesini filan bulsa bulsa vatandaş kabul edilemez bulabilir.
Merkez Bankası’yla hükümet yetkililerinin harcı olabilir mi? Düşünsenize, ‘bu kur kabul edilemez’ deyip kenara çekildiklerini?
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025